Yer altı kaynakları Afrika için bir uğursuzluk mu?

1866'da Afrika kıtasının ilk elması bulundu. Bu haber tüm dünya için sevindirici olsa da Afrika'nın yerli halkı için büyük bir hüsran oldu. Çünkü batılı ülkelerin Afrika'yı sömürme yarışı başladı. Yer altı zenginlikleri kıtaya kaos ve fakirlikten başka bir şey getirmedi. Yerliler tüm gün madenlerde çok düşük ücretlerle, kötü koşullarda ve sağlıksız ortamlarda elmas bulabilmek için çalıştı. Kadın, çocuk demeden çalışmaya da devam ediyor. Elmaslardan nerdeyse tüm karı, büyük küresel şirketler ve elmas kaçakçıları elde ediyor.

Elmas sektörünün en karanlık taraflarından biri ise madenlerde her gün onlarca masum insanın ölmesi ya da öldürülmesi. Kanlı elmas denmesinin nedeni de bu zaten. Bölgelerde sürekli olarak bir kaos ve çatışma havasının hâkim olması. Milislerin bilinçli olarak çıkarttıkları kaos, bölgede elmas kaçakçılığı yapabilmek için uygun zemin hazırlıyor. Elmaslar Avrupa ülkelerine kaçırılıp işleniyor ve satışa hazır hale getiriliyor. Elmas karşılığında yurt dışından Afrika'ya giren kirli para milislere silah olarak geri dönüyor. Sistem yıllardır bu şekilde işliyor.

Dikkatli Bak belgesel serisinin bu bölümünde Afrika'nın kanlı elmas madenleri var.