2017 yılı küresel bankacılıkta imar ve onarım yılı

​2016 yılında Türk bankacılık sektörü artan küresel risklere rağmen pozitif ayrışmaya devam etti.
​2016 yılında Türk bankacılık sektörü artan küresel risklere rağmen pozitif ayrışmaya devam etti.

2016 yılı beklentilerin aksine küresel bankacılık sektörü için zor bir yıl oldu.

Doç. Dr. Kadir Tuna.
Doç. Dr. Kadir Tuna.

Terör saldırıları, İngiltere’nin Brexit kararı, AB’nin geleceğine yönelik tartışmalar, siyasi riskler sektör üzerinde belirsizlikleri artıran ana gelişmeler oldu. Kuruluşu 15. yüzyıla dayanan İtalya’nın üçüncü büyük bankası Monte Dei Paschi di Siena bankası, Avrupa'nın en sorunlu büyük bankası olarak kabul ediliyor. Bankanın kurtarılmasına yönelik planın başarısız olması durumunda domino etkisi ile AB bankacılık sektöründe yeni bir krize neden olması endişe duyuluyor. İtalyan hükümeti, zor durumdaki bankacılık sektörü için 20 milyar Euroluk bir kaynak kullanılmasına yetki verdi. Bu para 2017 yılında sektörün onarımına, güven ve itibarının tesis edilmesine ayrılacak.

2016 yılında Türk bankacılık sektörü artan küresel risklere rağmen pozitif ayrışmaya devam etti. Dünya bankacılık sektörü ile karşılaştırıldığında, beklentilerin daha iyi olduğu bir dönemdeyiz ve gelişmeler beklentiler doğrultusunda seyrediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan verilere göre sektöre ilişkin öncü göstergeler 2016 yılındaki gelişmelerin beklentilere yakın bir düzeyde gerçekleştiğini göstermektedir. Kredilerde büyüme artarken, TL mevduat artışı hızlandı. Para piyasaları daha öngörülebilir hale geldi. Enflasyon ve faiz oranlarında düşüş yönünde bir seyir var. Ekim 2016 verilerine göre Türk Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 2.581.462 milyon TL’ye ulaşırken, sektörün aktif toplamı 2015 yılsonuna göre 224.030 milyon TL (%9,5) arttı. 2015 yılsonuna göre sektörün aktif büyüklüğü %9,5 ve krediler %10,2 oranında artarken, menkul değerler toplamı %1,5 oranında artmıştır. Buna göre en büyük aktif kalemi olan krediler 1.635.769 milyon TL, menkul değerler 334.502 milyon TL’ye ulaştı. Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat 2015 yılsonuna göre %9,4 artışla 1.362.981 milyon TL olarak gerçekleşirken, sektörün dönem net kârı ise 32.070 milyon TL olarak gerçekleşti. Sektör sermaye konusundaki güçlü duruşu devam ederken sermaye yeterliliği standart oranı %16,0 seviyesinde bulunmaktadır.

2017 yılında sektörü neler bekliyor

Geçtiğimiz yıl jeopolitik riskler artmış, para ve sermaye piyasalarında dalgalanmalar olmuş, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanmış, yerel paralar değer kaybetmiş ve faiz oranları yükselmiştir. Bu nedenlerle, dünya ekonomisi öngörülenden daha yavaş bir hızda büyümekte, ticaret hacmi beklenen düzeyin çok altında seyretmektedir. Dışa açık ve küresel ekonominin bir parçası olan Türkiye de gelişmelerden etkilenmektedir. Küresel gelişmelerden dolayı uluslararası sermaye çekingen davranmakta, bu durum piyasalarda likiditeyi sınırlandırmaktadır. Buna rağmen, çok sayıda ülkenin deflasyon tehlikesi yaşadığı bir dönemde Türkiye geçtiğimiz yılda olduğu gibi bu yıl da büyümesini hızlandırarak sürdüren sayılı ülkelerden bir tanesi olacaktır. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bankalara yaptığı “faizlerin indirin” çağrısına sektör kayıtsız kalmadı ve faizleri hızla indirmeye başladı. Kredi faizlerinin düşüş beklentileri olumlu yönde etkileyen faktörler; istikrarı destekleyen makro dengeler, büyümeyi gözeten politikalar, sağlıklı işleyen finansal sektör ve büyümenin sürmesidir. Bu yıl bankacılık sektöründe beklentileri sınırlayan riskler arasında jeopolitik riskler, Amerikan Merkez Bankası(Fed)’nın plandığı üç faiz kararı ve küresel talepteki yavaş büyüme endişeleri bulunmaktadır.