2020 yılında Türk ekonomisi

Prof. Dr. Murat Yülek.
Prof. Dr. Murat Yülek.

2019 yılı Türk ekonomisi için zor bir yıl oldu. 2020 yılı ekonomi açısından nasıl olacak? Önce, 2019 yılına topluca bakalım.

Ekonomi 2019 yılında hızlı bir yavaşlama sürecine girdi. Ekonomik yavaşlama, iç talepte faizlerin etkisiyle yaşanan düşüş ve buna karşılık, ihracatta yükselişin beklenen seviyede olmamasından kaynaklandı. Yılın ilk altı ayında, geçen senenin aynı dönemine göre ekonomi yüzde 1,5 oranında daraldı. Üçüncü çeyrekte, TÜİK rakamlarına göre, ekonomi bir miktar toparlanarak yüzde 0,9 oranında bir büyüme yakaladı. Son çeyrekte de benzer bir büyüme sağlanırsa yıllık büyüme yüzde -0,5 (daralma) olacak. Eğer son dönemde beklenmedik bir hızlanma yaşanırsa, yıl genelindeki büyüme artıya geçebilir.

Ekonomideki yavaşlama, işsizlik rakamlarında da kendisini gösterdi. İşsizlik 2019 yılında yüzde 13’ler seviyesine yükseldi. Aynı zamanda 2019 yılı şirketler kesiminde konkordato ilanlarının yükseldiği bir yıl oldu. 2019 yılı bütçe dengeleri açısından da zorlu bir sene oldu. 2018 yılında merkezi yönetim bütçe açığı 72,8 milyar TL ve faiz dışı fazla 1,1 milyar TL iken; 2019 ilk 11 ayında bütçe açığı 92,9 milyar TL ve faiz dışı fazla da 2,8 milyar TL oldu. Faiz harcamaları ise, 2018 yılında 74,0 milyar TL iken, 2019 yılının ilk 11 ayında 95,7 milyar TL olarak gerçekleşti.

2019 yılında cari dengede olumlu gelişmeler yaşandı. Cari açık, 2018 yılında 27,0 milyar dolar iken, 2019 yılının ilk 10 ayında 4,3 milyar dolar oldu. Bu durum üzerinde, ekonomik yavaşlama ile gevşeyen ithalat talebi önemli rol oynadı. Nitekim ihracat, uygun reel kur gelişmelerine rağmen, 2019 yılının ilk 10 ayında 2018 yılının ilk 10 ayına göre, 145,7 milyar dolardan 148,8 milyara dolara yükselirken, ithalatta 198,1 milyar dolardan 172,0 milyar dolara önemli bir düşüş yaşandı. Ancak, ithalattaki yavaşlama son aylarda sona erdi ve artış eğilimi başladı. Bir başka deyişle, 2020 yılına ithalat artış momentumu ile giriyor.

2019 yılında enflasyon açısından da olumlu bir eğilim yaşandı. 12 aylık tüketici enflasyonu, 2018 yılında yüzde 20,3 iken 2019 Kasım ayında yıllık bazda yüzde 10,5’e geriledi. Bunda kur hareketliliğinin sınırlı tutulması önemli rol oynadı. Bu durum, kur-enflasyon geçişkenliğinin etkilerinin ortadan kalkmasını sağlayarak TÜİK enflasyon rakamını düşürdü.

2020 yılında Türkiye ekonomisinin büyüme hızının, baz etkisinin de olumlu katkısıyla, yükselmesini bekliyoruz. Yüzde 1 ile 2 arasında bir büyüme oranının gerçekleşmesi muhtemeldir. Faizlerin düşmesi ve kredi genişlemesi ile tetiklenen iç talebin artışı, büyüme açısından olumlu etki yapacaktır. Ancak, iç talepte büyük bir artış beklenmemelidir. Zira, 2019 sene sonunda zayıf olan tüketici güveninin, 2020 yılında hızla yükselmesi zor görünüyor.

Ayrıca, iç talebin bir kısmı ithalat ile karşılanacağı için (sızıntılar) iç talepten güdülenen büyüme, beklendiği kadar fazla olmayabilir. Bununla birlikte, ihracatın yükselmesi, büyümeyi olumlu etkileyecektir. İhracatın artışı ve büyümeye olumlu etkisi, ihraç pazarlarındaki talep durumu ve Eximbank kredi hacmindeki büyüme ile doğrudan ilişkilidir. Karar alıcılar özellikle, Eximbank kaynakları konusuna çok önem vermelidir.

Karar alıcıların üzerinde durması gereken bir başka konu ise, kamu kesimine sanayi ürünü satan işletmelerin Türkiye Kalkınma Bankası tarafından finanse edilmesidir. İstanbul yeni havaalanı için asansör, yürüyen merdiven, körük gibi sanayi ürünlerini Türk şirketlerinin satamayışının, Türk ekonomisine yavaşlama olarak geri döndüğünü unutmayalım.

Ekonomik büyüme, işsizlik üzerinde bir nebze de olsa olumlu etki yapacaktır. Ancak, bu iyileşmenin, oldukça sınırlı kalması beklenmelidir.

Faizlerin düşmesi ve kredi genişlemesi ile tetiklenen iç talebin artışı, büyüme açısından olumlu etki yapacaktır.
Faizlerin düşmesi ve kredi genişlemesi ile tetiklenen iç talebin artışı, büyüme açısından olumlu etki yapacaktır.

2020 yılında bütçe açığının, 2019 yılına oranla daha olumlu seyretmesi muhtemel. 2019 yılı sonlarında hızlanan ithalattaki artışın vergisel etkileri de buna katkı yapacaktır. Cari açık ise ekonomik büyüme ve iç talepteki artış ile birlikte 2019 yılına oranla kötüleşecektir. İhracatın desteklenmesi bu açıdan da 2020 yılı için kritik bir öneme sahiptir.

Sözün özü, 2020 yılı 2019 yılına göre ekonomik açıdan daha elverişli bir yıl olacak. Ancak, riskler devam ediyor. Üretim ve istihdamı destekleyici ekonomi politikaları, 2020 yılının başarısı için büyük önem taşıyacak.