Arjantin’de Peronistler Alberto Fernandez ile yeniden iktidarda

Alberto Fernandez
Alberto Fernandez

Halkın üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı Arjantin'de gittikçe uzayan ekonomik krizin faturası eski devlet başkanı Maurıcıo Macrı'ye çıkarıldı. Yeni devlet başkanı seçimini Peronistlerin adayı Alberto Fernandez kazandı. Merkez solda yer alan Fernandez'i özellikle ekonomi alanında çok zor bir sınav bekliyor.

Yaklaşık 34 milyon seçmenin bulunduğu Arjantin’de düzenlenen ve yaklaşık yüzde 81 oranında katılımın olduğu devlet başkanlığı seçimlerin-de ülkeyi 2019-2023 yılları arasında yönetecek devlet başkanı ilk turda belirlendi. Devlet başkanlığı seçimini Peronist aday Alberto Fernandez kazandı. Alberto Fernandez’in rakibi, 4 yıl önce ekonomiyi kurtarmak vaadiyle göreve gelen ve piyasa yanlısı bir isim olduğu için yatırımcıların gözdesi olan Mauricio Macri’ydi. Macri’den önce ise ülkeyi 12 yıl boyunca Peronist liderler yönetmişti. Fernandez, geçiş sürecinin pürüzsüz geçilmesi için seçimi kaybeden Devlet Başkanı Mauricio Macri ile yakın işbirliği içinde çalışacağını söyledi.

Alberto Fernandez
Alberto Fernandez

Genel seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Fernandez destekçilerinin seçim kutlaması yapmak için toplandığı yere gelerek konuşma yaptı. Fernandez, seçim sonuçlarından dolayı mutluluğunu dile getirerek, ”Gerçek anlamda dayanışma içinde, üreticiler ile çalışanların yanında olan, daha eşitlikçi ve halk eğitimini, halk sağlığını savunan bir Arjantin inşaa etmek için gösterdiğiniz bağlılığa teşekkür ederim” diye konuştu. Geleceğe dair umut vadeden Fernandez, şunları söyledi: “Küçük ve orta ölçekli işletmecilerin, fabrikaların tekrar açılması ve makinaların tekrar çalışması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Halkın eğitimi bir felaket olmasın, çocuklar eğitim almaya devam edebilsin diye her şeyi yapacağız.” Fernandez’in devlet başkanı seçilmesinin ardından Merkez Bankası (BCRA), yatırım amaçlı dolar satın alımına getirilen sınırı aylık 10 bin dolardan, 200 dolara düşürdü.

Alberto Fernandez
Alberto Fernandez

Peronızmden Kırchernızme

Uzun yıllardır Arjantin siyaset sah-nesinde bulunan Alberto Fernandez, yaklaşık 6 ay önce devlet başkanlığına aday olduğunu duyurmuş ve bu duyuru ülke genelinde büyük ses getirmişti. Avukat ve ülkenin en köklü üniversitelerinden Buenos Aires Üniversitesinde Federal Suç Teorisi ve Ceza Sistemi Profesörü olan Alberto Fernandez, ülke siyasetinde peronizm (Peronculuk) akımını temsil ediyor.

Peronist hareketin adayının Cristina Fernandez de Kirchner olması beklerken, Alberto Fernandez bir anda ön plana çıkmıştı. Mayıs ayında seçim kampanyasını başlatan Fernandez, Ağustos ayında düzenlenen ön seçimlerde Devlet Başkanı Mauricio Macri’yi 15 puan geride bırakmayı başarmıştı. Fernandez, Ağustos ayındaki ön seçimlerden bu yana genel seçimlerin favorisi olarak görülüyordu. Arjantin’de 1946-1955 ve 1973-1974’te devlet başkanlığı görevinde bulunan Juan Peron’un popülist ve milliyetçi politikalarına Peronizm, bu politikaları savunanlara da Peronist deniyor. Ülkede 1989’da da Peronistlerin adayı Carlos Menem devlet başkanı seçil-mişti. Yine sol popülizmin anıldığı bir dönemde Arjantin’de popülist bir siyaset tarzını yeniden canlandırmak için sahneye çıkan merkez sol Peronistler, Néstor Kirchner ve Cristina Fernández de Kirchner’in başkanlıkları çok konuşulmuştu. Fernandez, şimdilik parçalanmış bir Peronist muhalefetin iktidara geri döndüğünü öne çıkarmaktan gurur duyuyor.

Ana gündem ekonomi

Seçim kampanyası boyunca hem adayların hem de Arjantin seçmeninin ana gündem maddesi ülkenin ekonomik krizden nasıl çıkacağı sorusuydu. Arjantin’de her üç kişiden birisi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşsizlik büyüdü, binlerce küçük işletme kapandı, milyarlarca dolarlık yabancı para rezervi ülkeden kaçtı, ekonomi derin bir durgunluk yaşadı, yaklaşık 100 milyar dolarlık yerel ve yabancı borç var ve Arjantin’de kronik bir sorun olan enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 55’e ulaşması bekleniyor. Londra merkezli bir danışmanlık firması olan Capital Economics, durgunluğun 2020’de yüzde 2 daralan GSYİH ile devam edeceğini belirtiyor. Fernandez, Macri’nin, IMF’den 56 milyar dolarlık fon talebinde bulunma kararını eleştirerek, ülkesinin IMF’ye olan 57 milyar dolarlık borcu ödeyemeyeceğini söylüyor. Mauricio Macri iktidara ‘sıfır yoksulluk’ vaadiyle gelirken, iktidarı döneminde ülkede yoksulluk sınırı altındakilerin sayısı arttı. Ülkenin yeni Devlet Başkanı Fernandez ise mali konularda temkinli bir yol izleyeceğini belirtiyordu. Ancak Cristina Fernandez de Kirchner’in Alberto Fernandez’in başkan yardımcısı adayı olması, özellikle serbest piyasa ekonomisinin önemini vurgulayan kesimlerde tedirginlik yaratıyor.

Cristina Fernandez de Kirchner, ülkenin en yoksul kesimlerine refah devleti desteğini ulaştıran politikaları hayata geçirmiş olsa da, yolsuzluk ve savurgan mali politikalar nedeniyle de sıkça eleştiriliyordu.

Solda ittifak arayışları

Alberto Fernández’ın ilk planlanan gezisi, Cumhurbaşkanı Andrés Manuel López Obrador ile tanışmak için Meksika’ya bir ziyaret oldu. Ayrıca, Brezilya’dan Luiz Inácio Lula da Silva ve Uruguaylı Jose Mujica gibi eski sol liderlere de yakın duruyor. Ancak ilk sinyaller, diğer liderlerle ilişkilerde daha az çatışma yaşayacağını gösteriyor. Analistlere göre Fernandez, “ABD ile aynı çizgide değil, Venezuela ya da Küba ile de değil. Açıkça üçüncü bir yol arıyor.”

Pek çok analist, Kırchner'ı Peronist harekete önderlik etmek üzere Fernandez'i projelendirmede mükemmel bir stratejide bulunduğunu iddia ediyor.

Arjantin siyaseti uzmanı isimler, Alberto Fernandez'in seçimi kazanmasında daha önce bölünmüş durumda bulunan Peronistlerin tekrar birleşmesinin önemli bir rol oynadığını düşünüyor.

Kırchner'in kuklası mı?

2003-2007 yılları arasında görev yapan Nestor Kırchner ve 2007-2015 yılları arasında görev yapan Cristina Fernandez de Kırchneri Arjantin'in diğer Peronist liderleriydi. Nestor Kırchner'in başkanlık dönemi boyunca (2003-2008) kabine şefliği yapan Fernandez, Nestor'un eşi Cristina Kırchner'in başkanlık döneminde ise bir yıl bu görevi gördü.