Dijital hizmet vergisine OECD formülü

2021’de kurumlar vergisine ilişkin küresel bir anlaşma konusunda özellikle iyimseriz.
2021’de kurumlar vergisine ilişkin küresel bir anlaşma konusunda özellikle iyimseriz.

Küresel dev şirketlerin vergilendirilmesine yönelik çözüme odaklanan ve 127 ülkeyi ‘bir prensip anlaşmasında’ uzlaştıran OECD’nin formülüne Google, Apple, Amazon ve Facebook gibi ABD’li teknoloji firmaları sıcak bakıyor. Dijital reklam, sosyal medya, dijital ürünler, dijital satış ve iletişim kanallarının sunulmasına dönük hizmetler veren bu devlerin küresel ölçekte vergilendirilebilmesi, bu yılın ortalarında mümkün olabilecek.

Mayıs ayı içinde uluslararası örgüt yöneticilerinin yaptığı açıklamalar, dijital ekonominin vergilendirilmesine yönelik olarak küresel ölçekte kabul gören çözümün bu yıl ortalarında uygulamaya konulabileceği mesajını verdi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva’nın kurumlar vergisine ilişkin küresel anlaşma konusunda iyimser olduğunu belirtmesi, dijital hizmet vergisi tartışmalarında sona yaklaşıldığının işareti oldu.

  • Kısaca GAFA diye tanımlanan Google, Apple, Facebook ve Amazon gibi ABD’li teknoloji şirketleri, aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülkenin uyguladığı dijital hizmet vergisinin kaldırılmasını istiyor.

Kapsamını temelde dijital reklam, sosyal medya, dijital ürünler, dijital satış ve iletişim kanallarının sunulmasına dönük hizmetlerin taraf ülkelerin yararlanabileceği şekilde vergilendirme olan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) formülü, yıllardır süren uzlaşı çabalarından sonra, internet devleri tarafında da destek görüyor.

IMF: küresel bir anlaşma için iyimseriz

Türkiye’de 1 Mart 2020’den itibaren uygulamaya giren Dijital Hizmet Vergisi, Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon TL, dünya genelindeki hasılatı 750 milyon Euro veya üzerinde olanlara uygulanıyor.
Türkiye’de 1 Mart 2020’den itibaren uygulamaya giren Dijital Hizmet Vergisi, Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon TL, dünya genelindeki hasılatı 750 milyon Euro veya üzerinde olanlara uygulanıyor.

IMF’nin “Baskı altındaki Kurumsal Vergiler: Neden Reform Gereklidir ve Nasıl Tasarlanabilir?” başlıklı kitabının tanıtımı sırasında, dünyanın Kovid-19 salgını ve iklim değişliği gibi iki “feci ve pahalı” krizle karşı karşıya olduğunu belirten IMF Başkanı Kristalina Georgieva, “Yenilenmiş pek çok taraflılık ruhuyla birleşen bu acil ihtiyaçlar bize uluslararası vergi sistemini yeniden düşünmek ve düzeltmek, 21’inci yüzyıla gerçekten uygun bir sistem yaratmak için eşsiz bir fırsat veriyor. 2021’de kurumlar vergisine ilişkin küresel bir anlaşma konusunda özellikle iyimseriz. Bu, herkesin kaybettiği kaotik bir vergi veya ticaret savaşına girme riskinden kaçınmak için acilen gereklidir” dedi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın küresel asgari kurumlar vergisi üzerinde G20 ülkeleriyle çalıştıklarını duyurduğunu hatırlatan Georgieva, bu tür bir çok taraflı yaklaşımın yüksek kârlı çok uluslu firmaların hem yeterli hem de düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler de dahil önemli taahhütlerinin bulunduğu ülkelere vergi ödemesini sağlamanın tek yolu olduğunu ifade etti.

OECD’nin hedefi 2021 ortaları

OECD geçen yılın başında, internet devlerinin vergilendirilebilmesi için 127 ülkenin “bir prensip anlaşmasında” uzlaştığını açıklamıştı. Uluslararası toplumun bu alanda son derece önemli bir aşama kaydedildiği belirtilen açıklamada, yıllar süren engellerin ardından, dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil eden 127 ülkenin, internet devlerinin çalıştıkları ve kâr ettikleri yerlerde vergilendirilebilmesini içeren bir reform üzerinde anlaştığı duyurulmuştu. OECD’nin 2013 yılında duyurduğu dijital ekonomideki zorlukların tanımlanmasına yönelik çalışmalar kapsamındaki BEPS (matrah aşındırma ve kar aktarımı) 1 numaralı eylem planından bu yana, iş yaptıkları pazarda fiziksel varlığı çok az olan veya hiç olmayan şirketlerin nasıl vergilendirileceğine dair küresel bir anlaşmaya aracılık etme çalışması bugüne dek hayata geçirilemedi. OECD’nin hedefini bu yılın ortasında gerçekleştirmesi bekleniyor. Ancak müzakerelerin yavaş ilerlemesinden bıkan ülkeler, 2019’da kendi tek taraflı önlemlerini açıklamaya başladı. Bu da ABD’nin İngiltere, İspanya, Avusturya, Hindistan, İtalya ve Türkiye’ye karşı misilleme yapmasını gündeme taşıdı.

İtirazlar oran ve çifte vergilendirmeye

Türkiye’de 1 Mart 2020’den itibaren uygulamaya giren Dijital Hizmet Vergisi, Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon TL, dünya genelindeki hasılatı 750 milyon Euro veya üzerinde olanlara uygulanıyor. KPMG Dolaylı Vergi Hizmetleri Lideri M. Yavuz Öner, Türkiye’deki uygulamanın yapısı bakımından karşılaştırıldığında, Avrupa’daki uygulama örneklerine paralel bir çerçeveye sahip olduğunu belirtiyor. Türkiye’deki verginin hem yerli hem yabancı firmaları kapsadığını; yabancı firmalara dönük bir ayrımcılık yapılmadığını belirten Yavuz Öner, “Türkiye’deki uygulamanın öne çıkan yanının vergi oranının diğer ülkelere kıyasla çok yüksek belirlenmiş olması olduğu görülmektedir. Yüzde 7,5 oranındaki vergi; diğer ülkelerdeki yüzde 2-3 arasındaki vergi oranları ile kıyaslandığında oldukça yüksek görünmektedir” diye belirtiyor. Öner, verginin, uluslararası vergilendirmesi bakımından tartışmalı bir diğer yanının ise çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamına girip girmemesi konusu olduğunu hatırlatıyor.

GAFA’nın isteği ulusal vergi yerine OECD formulü

Geniş kesimler tarafından ‘vergi ödemiyorlar’ diye eleştirilen Google, Amazon, Facebook ve Apple gibi, kısaca GAFA diye adlandırılan dijital dünyanın devleri, aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülkenin uyguladığı dijital hizmet vergisinin, kendilerine yüksek maliyet getirdiği iddiasıyla, kaldırılmasını istiyorlar. ABD basınına yansıyan bilgiye göre, Bilgisayar ve İletişim Endüstrisi Birliği (CCIA) avukatı Rachael Stelly, ABD Ticaret Temsilciliği’ne (USTR) yaptığı açıklamada, Avusturya, Hindistan, İtalya, İspanya, Türkiye ve İngiltere’nin uyguladığı vergilerin Amerikan şirketlerine maliyetinin 3,1 milyar dolar olduğunu söyledi. Bu bilgiler ışığında, ABD Ticaret Temsilciliği söz konusu ülkere yönelik, 1974 tarihli Ticaret Yasası’nın 301. bölümü uyarınca yıllık 1 milyar dolara ulaşabilecek karşı tarife uygulama kararı alabilir. Türkiye de halı başta olmak üzere bazı ihracat kalemlerinde yıllık yüzde 25’e ulaşan bir tarife ile karşı karşıya kalabilir. ABD’li teknoloji şirketlerinin ulusal vergi yerine, OECD formülüne sıcak baktığı ve anlaşmaya yakın olduğu ifade ediliyor. OECD formülünün kabul edilmesi durumundan bu kurallar sadece GAFA’ya değil, Starbucks, McDonalds gibi uluslararası firmalara da uygulanabilecek.