Faiz indirimleri başlıyor ama sıkılaşma devam edecek!

Arşiv.
Arşiv.

Son yapılan genel seçimlerin ardından göreve gelen ekonomi yönetiminin uygulamaya aldığı ekonomi programında aralık ayı itibariyle yeni bir aşamaya geçiyoruz. Kasım ayında gerçekleştirilen merkez bankası para politikası kurulu (PPK) toplantısının ardından yayımlanan metinden yola çıkarak yapılan öngörüler artık faiz indirimlerinin başlayacağına işaret ediyor. Ancak bu reel sektörün rahat nefes alması anlamına gelmeyecek.

Doç. Dr. M. Levent Yılmaz.
Doç. Dr. M. Levent Yılmaz.

Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede uzun süreden bu yana politika faizini güçlü bir silah olarak kullanıyor. Yüzde 8,5 olan politika faizi oldukça kısa diyebileceğimiz bir zaman dilimi içerisinde yüzde 50’ye kadar yükseltildi ve 8 aydır bu yüksek seviyede tutuluyor. Bununla birlikte başta kredi genişlemesinin önüne geçen uygulamalar olmak üzere makro ihtiyati tedbirler de uygulanmaya devam ediliyor. Enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü güncellendiği ve açıkçası Merkez Bankası’nın piyasanın gerisinde kaldığı bir dönem yaşıyoruz.

Merkez Bankası’nın her ay düzenli olarak yaptığı Piyasa Katılımcıları Anketi verilerine göre cari yıl sonu enflasyon beklentileri uzun süreden bu yana Merkez Bankası’nın enflasyon raporlarında açıkladığı tahminlerinin üzerinde seyrediyor. Bu durum oldukça ciddi bir eleştiri konusu haline de dönüştü ancak Kasım ayındaki yılın son Enflasyon Raporu’nda Merkez Bankası da piyasa tahminine teslim oldu.

Grafikte de gördüğünüz üzere piyasanın yıl sonu enflasyon beklentisi ile Merkez Bankası’nın beklentisi arasında önemli bir fark vardı. Bu fark uzun süre boyunca Merkez Bankası’nın tahminlerinde gerçekçi olmadığı eleştirilerine neden oldu ve Banka kendisini “iddiası olmayan merkez bankası oksimorondur” ifadesi ile savundu. Ancak gelinen son noktada piyasa galip geldi ve Banka yıl sonu enflasyon tahminini piyasa beklentisi ile eşleştirmek zorunda kaldı.

Ancak bu gelişmeler enflasyon beklentileri tarafında son dönemde katedilen ciddi mesafeyi de göz ardı etmemiz anlamına gelmiyor. Zira son 1 yılda enflasyon beklentilerinin çıpalanması noktasında oldukça önemli kazanımlar var. Özellikle reel sektörün enflasyon beklentilerinde düşüş fiyatlama davranışlarının dengelenmesi açısından büyük öneme sahip.

Cari yıl sonu enflasyon beklentileri.
Cari yıl sonu enflasyon beklentileri.
  • Sektörel Enflasyon Beklentileri’nin gösterildiği grafikten de göreceğiniz üzere son dönemde reel sektörün 12 ay sonrası için enflasyon beklentisindeki düşüş giderek belirginleşiyor.

Bu düşüş devam eden dezenflasyon programının başarısı için hem teknik hem de algısal olarak büyük önem taşıyor. Beklentilerdeki düşüşün devam etmesi uygulanan ekonomi programının sonuçlarının alınmaya başlandığı şeklinde yorumlanabilir.

Elbette enflasyon tarafında halen kat edilmesi gereken önemli bir mesafe var. Uygulanan dezenflasyon programının etkileri tahmin edilenden de gecikmeli geliyor. Örneğin Merkez Bankası bu yıl sonu için yüzde 38 olan enflasyon tahminini Kasım ayındaki Enflasyon Raporu’nda yüzde 44 olarak güncellemek zorunda kaldı. Ancak Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan bu yıl sonu için daha önceden açıklanan yüzde 38’lik hedefe 2025 Mart ayında ulaşılacağını ve bu kadar uzun sürecek bir dezenflasyon programında 3 aylık gecikmenin normal kabul edilmesini gerektiğini belirtti. Açıkçası benim de katıldığım bir görüş ve Merkez Bankası’na bu konuda biraz daha alan açıp zaman tanımanın doğru bir strateji olduğunu değerlendiriyorum.

Diğer yandan reel sektör tarafındaki gelişmeler ve vaad edilen reel faiz seviyesi üzerinde yapabileceğimiz hesaplamalar faiz indirimleri için de yeterli alanın olduğuna işaret ediyor.

Enflasyon beklentileri (Gelecek 12 Ay, %)
Enflasyon beklentileri (Gelecek 12 Ay, %)
  • Merkez Bankası politika faizini yüzde 50 seviyesinde tutuyor ancak son yapılan PPK toplantısının karar metninin satır aralarından yola çıkarak Aralık ayında bir faiz indiriminin kapısının açıldığını söylemek mümkün. Peki neden?

Öncelikle beklenen enflasyona göre verilen reel faiz artık astronomik olarak nitelendirebileceğimiz seviyelere ulaşmış durumda. Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre 12 ay sonrası beklenen enflasyon yüzde 27,20 seviyesine kadar düştü. Politika faizinin yıllıklandırılmışı ise yüzde 68’in üzerinde. Yani bu hali ile beklenen enflasyona göre 40 puanın üzerinde bir reel faiz veriliyor.

Diğer yandan yine PPK metinde de ifade edildiği üzere Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş var. Yurtiçi talep yavaşlama devam ediyor ve artık dezenflasyonu destekleyici seviyelere gelmiş durumda. Bir süredir korkulan hizmet enflasyonu için ise iyileşme sinyalleri giderek artıyor. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşiyor ve TL’nin reel olarak değerli olma süreci de devam ediyor.

Enflasyon tahminleri.
Enflasyon tahminleri.

Bu gelişmeleri dikkat alan PPK, Kasım ayındaki karar metnine aşağıdaki cümleyi ekleyerek faiz indirimi sinyalini de vermiş oluyor:

“…politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.”

Metindeki bu ifadeden yola çıkarak artık içinde bulunduğumuz Aralık ayında faiz indirimlerinin başlayacağını öngörüyoruz. Ancak indirimin hızı ve dozu ile ilgili gelişmeler reel sektörün arzuladığı şekilde gelişmeyebilir. Zira Merkez Bankası bir yandan faiz indirimi sinyali verirken diğer yandan da sıkılaşmanın devam edeceğini vurguluyor. Yani faiz indirimleri başlasa bile finansal koşullar bir süre daha sıkı kalmaya devam edecek.

Krediye erişim halen zor ve maliyetli olmaya devam edecek ve 2025 yılı boyunca da işletmeler konkordato, karşılıksız çek ve protestolu senet sorunları ile uğraşmaya devam edecekler. Öte yandan iç talepteki daralmanın biraz daha belirginleşeceği ve zorlanan ana ihracat pazarlarımız kaynaklı dış talep koşullarının da bazı sorunlar oluşturabileceğini not edelim.