Fed piyasaları şimdilik ipten aldı ama bundan sonrası daha önemli olacak

Cüneyt Paksoy.
Cüneyt Paksoy.

Global piyasalarda Kasım Fed toplantısının ılımlı sinyalleri hızlıca satın alınırken Fed şahin tavırdan bu toplantı için daha nötr tarafa geçmesi kırmızı limitlere gelmiş piyasalar ve majör grafikler için kurtarıcı oldu. Özetle başlıkta da verdiğimiz gibi Fed, jeopolitik riskler ve bir dolu bilinmezlik hala devredeyken resmen piyasaları şimdilik ipten almış yani sıkıntıları bertaraf etmiş oldu. Son paylaşımlarımızda Fed’in sorumlu davranacağını ve gerekli olanı yapacağını belirtiyorduk. Nitekim şimdilik bu gerçekleşmiş oldu.

Böylelikle ABD tahvillerinde bizce şimdilik sınırlı geri çekilmeler yaşandı. Özellikle ciddi destek sınırına gelmiş SPX ve DAX gibi önemli borsa endekslerinde ciddi yukarı yönlü tepki hareketleri izledik. Dolar endeksi gerilerken, petrol tarafında agresif düşüş gerçekleşmiş oldu. Yani piyasalar şimdilik mola tarafından kalıcı negatif bölgeye geçmemiş oldular ve kırılma riskinden uzaklaşmış oldular. Çünkü global piyasalarda büyük ölçekli finansal kurumlar, fon ve portföy yöneticileri… sizlere arada belirttiğimiz gibi sene sonu noel benzeri uzun tatillere çıkmadan önce yılı en pozitif tarafta kapatıp bilançoları karla bütünleştirip yatırımcı memnuniyetine ve kendi alacakları sene sonu bonuslarına konsantre olurlar. Bu çok ekstrem şoklar negatif fiyatlamalar getirmedikçe piyasanın en büyüklerinin dilediği ana senaryodur. İsrail-Filistin gibi beklenmedik bir şoku atlatıp yılı bitirmek isteyen piyasaların tutunacağı dal Fed olacaktı ve Fed’de bu dalı piyasalara uzatmış oldu.

Fed’in söylemlerinden ve ılımlı enflasyon verilerinden hemen sonra 2023 senesi boyunca faiz indirimi konusunda yanılan kurumlardan 2024 için hızlıca yeni faiz indirimi öngörüleri geldi. Genel beklenti Temmuzdan itibaren ölçülü faiz indirimleri yönünde ama bazı kurumların bakışı dikkat çekici…

Morgan Stanley araştırmacıları 2024 görünümlerinde merkez bankasının Haziran 2024'te, ardından Eylül ayında ve dördüncü çeyrekten itibaren her toplantıda 25 baz puanlık artışlarla faiz indirimlerine başlayacağını söyledi. Bunun politika faizini 2025 yılı sonuna kadar yüzde 2,375'e düşüreceğini söylediler. (Yani genel beklentiden daha hızlı bir faiz indirim öngörüsü) Bu arada Goldman Sachs daha muhafazakar beklenti ortaya koyuyor. İlk 25 baz puanlık indirimi 2024'ün dördüncü çeyreğinde bekliyor. Ardından 2026 ortasına kadar her çeyrekte bir indirim öngörüyor. Goldman Sachs analistleri, toplam 175 baz puanlık bir indirim ile faiz oranının yüzde 3,5-3,75 hedefine yerleşeceğini düşünüyor.

Şu ana kadar en agresif ve en marjinal beklenti ise UBS’ten geldi. Credit Suisse’i alma mecburiyetinden sonra mevcut riskli pozisyonu gereği agresif beklentisini doğal karşıladığımız UBS Yatırım Bankası stratejistleri, Fed'in gelecek yıl faiz oranlarını 275 baz puan düşüreceğini tahmin ediyor. Bu oran, piyasaların fiyatlandırdığından neredeyse dört kat daha fazla durumda…

Hangi risk yada riskler Fed’i bu kadar güvercin olmaya zorlar bilemiyoruz ama kendi adımıza böyle bir beklentimiz yok hatta faiz indirimlerinin zamanlaması konusunda da şüphelerimiz var. Zaten erken ve agresif faiz indirimleri gelirse bir krizi engellemek için gelir ve bu durumda enflasyonun düşmesi daha da zorlaşır. Bu konuda bizi haklı çıkaran kriterlerde hala masada bulunuyor.

Bizim düşündüğümüz gibi Fed piyasalara destek veren sorumlu toplantı dinamiklerinden reel gerçeklere çok hızlı geri dönüş yapmış olsa da gelen son ılımlı enflasyon verileri pozitif havanın şimdilik devamını sağladı. Ama Fed’in ılımlı toplantısı sonrası geri dönüş sinyalini veren bazı bölgesel başkanlar dışında en çarpıcı başlık Başkan Powell’dan geldi. Kasım toplantısında sorumlu davranan ve nötr tarafa geçen Powell, Uluslararası Para Fonu (IMF) toplantılarında yeniden şahin tarafa geçti ama piyasa bunu yukarda bahsettiğimiz fiyatlama mecburiyetleri gereği şimdilik görmezden geldi.

Fed’in gerektiğinde daha fazla sıkılaştırma yapmaktan çekinmeyeceğini belirten Powell, “Bundan sonra da dikkatli şekilde hareket edeceğiz. Birkaç ay görülen iyi verilerin bizi yanlış yönlendirmesine veya aşırı sıkılaşma riskine karşı dikkatli olacağız” diye konuştu. (Yani Başkan Powell hem şahin mesajlara geri dönüp gerçeklerden uzaklaşmadığını belirtmiş oldu hem de piyasaları bozmamak için ‘aşırı sıkılaşma riskleri’ diyerek piyasaların negatif tarafa geçmesini de istemediğini göstermiş oldu.)

Bir önemli uyarı da görüşlerine önem verdiğimiz ve ara ara paylaştığımız JPMorgan CEO'su Jamie Dimon’dan geldi. Dimon ABD'de piyasanın Fed beklentilerine ve son enflasyon rakamlarına aşırı pozitif tepki verdiğini ve bunu yapmayı bırakmaları gerektiğini söyledi. Dimon, “Korkarım enflasyon o kadar çabuk ortadan kalkmayabilir. Fed şimdilik artırımlara ara vermekte haklı ama biraz daha fazlasını yapmak zorunda kalabilirler” dedi. (Bu oldukça önemli bir saptama. Zaten ABD’nin petrol fiyatlarını neden hızla düşürmek için uğraştığını da bize anlatan bir görüş.) Dimon piyasaların şu anda iyi durumda olmalarına rağmen ABD’li tüketicilerin ve şirketlerin parasal sıkılaştırma ve jeopolitik gerilimler gibi büyük engellerle karşı karşıya olduğunu ve bunların unutulmaması gerektiğini söyledi.

Bu arada gözlemlediğimiz diğer önemli mesajlar da IMF’ten geldi. IMF, Euro Bölgesi'ndeki hızlı ücret artışının enflasyonu daha uzun süre yüksek tutabileceğini ve Avrupa Merkez Bankası'nın fiyat baskılarını ortadan kaldırmak için gelecek yıl boyunca faiz oranlarını rekor yüksek seviyelerde veya rekor seviyelerde tutması gerektiğini söyledi. IMF erken faiz indirimi beklentilerine karşı çıkarak, Avrupa Merkez Bankası'nın mevduat faizinin önümüzdeki yılın tamamında rekor seviye olan yüzde 4'e yakın kalması gerektiğini savundu. (IMF gibi muhafazakar ve piyasa yanlısı bir kurumdan gelmesi açısından oldukça önemli bir tespit) Hatta IMF Başkanı Kristalina Georgieva, IMF toplantılarında çıtayı global ölçeğe çekerek önemli uyarılar verdi. Georgieva, çekirdek enflasyondaki düşüşün hala geride kaldığını belirterek faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalmasına hazırlıklı olunması gerektiğini, bunun 2024'e ve belki 2025'e kadar sürebileceğini ifade etti. (Yani piyasadaki kurumlardan gelen öngörülerin tersine daha muhafazakar ve şahin bir bakış) Enflasyonun hala hedefin gerisinde olduğu yerlerde merkez bankalarının ihtiyatlı olmaya devam etmeleri ve geleceğe yönelik niyetlerini verilere dayalı olarak aktarmaları gerektiğini vurgulayan Georgieva, hemen hemen her yerde finans otoriteleri için zor bir dönem olacağını ifade etti ve merkez bankalarını oldukça ihtiyatlı olmaları gerektiğini söyledi.

Bu açıklamalara destek niteliği taşıyan ve tamamlayıcı olduğunu gördüğümüz ek açıklamalarda ECB Başkanı Christine Lagarde’den geldi. Lagarde, mevduat faizini yüzde 4'te tutmanın enflasyonu dizginlemek için yeterli olacağını ancak yetkililerin ihtiyaç duymaları halinde borçlanma maliyetlerini yeniden yükseltmeyi düşüneceklerini söyledi. (Yani IMF söylemine paralel bir bakış.) Lagarde, “Şu anda bulunduğumuz seviye, eğer yeterince uzun süre devam ettirebilirsek -ve elbette bunu tartışabiliriz- enflasyonu yüzde 2'lik hedefimize geri getirmeye önemli bir katkı sağlayacaktır. Büyük şoklar ortaya çıkarsa, şokların niteliğine bağlı olarak, bunu yeniden gözden geçirmemiz gerekecek” dedi. Bu arada ABD’nin oldukça yüksek borcu ve bunun çevrilme riski masada kalmaya devam ediyor. Ağustos ayında Fitch gelecek 3 yılda ABD’nin mali durumu ve borç yüküyle ilgili endişeleri nedeniyle ülkenin kredi notunu AAA’dan AA+’ya düşürmüştü.

Moody’s ise geçen günlerde ABD’nin kredi not görünümünü durağandan negatife düşürdü. Kredi notu ise şimdilik en yüksek seviye olan Aaa’da kaldı.

Açıklamada görünümün negatife çevrilmesinin temel nedeninin, ABD'nin mali gücüne yönelik aşağı yönlü risklerin artması olduğu belirtildi. Yüksek faiz oranları bağlamında, hükümet harcamalarını azaltmaya veya gelirleri artırmaya yönelik etkili maliye politikası önlemleri olmadan ABD'nin mali açıklarının büyük kalacağı vurgulanan açıklamada, bunun da borç karşılanabilirliğini önemli ölçüde zayıflatacağının öngörüldüğü aktarıldı. Yani ABD borç gerçeği önümüzdeki yılların en önemli konusu olmaya devam edecek ve Fed belki bir gün mecburen enflasyonu çözmeden güvercin olmak zorunda kalacak ve belki de ABD Doları ve ABD tahvilleri için geri dönüşü en zor yol ayrımı bu noktadan itibaren başlayacaktır. Bu süreci yakından takipte kalmaya devam edeceğiz.

Bunlar olurken ABD tarafında bir hazırlık anlamı taşıyan piyasalarda şimdilik ses getirmeyen sessiz sedasız bir önemli toplantı gerçekleşti ve yeni regülasyonlar tartışıldı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen başkanlığında yapılan toplantıda daha önce önerilen finansal istikrar risklerine ilişkin analitik çerçeve ile banka dışı finansal şirketlerin tespitine yönelik kılavuz tartışıldı. Toplantıya, Fed Başkanı Jerome Powell, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) Başkanı Martin Gruenberg de katıldı. Yellen buradaki konuşmasında, ABD Finansal İstikrar Gözetim Konseyi (FSOC)’un daha fazla kamusal şeffaflığa ve analitik titizliğe ulaşmasının önemine işaret ederek, söz konusu yeni önlem ve belgelerin buna yardımcı olacağına dikkati çekti.

Finansal istikrarın bozulması durumunda haneler ve işletmelere zarar verecek krizler yaşanabileceğine değinen Yellen, finansal sektörün gücünü korumak amacıyla sistemi tehdit edebilecek risklerin birikmesini izlemek ve ele almak için çevik ama sağlam bir yapıya ihtiyaç olduğunu anlattı.

Yellen, bankacılık sisteminin bir bütün olarak güçlü kalmaya devam ettiğini vurgulayarak, “Ancak son zamanlarda bazı finans sektörlerinde salgının başlamasından ve bazı bölgesel bankaların ani iflaslarından kaynaklanan stresler ortaya çıktı ve finansal sistemin dayanıklılığını ve ekonomik gücümüzü sağlamak için tehditlere karşı uyanık kalmanın devam etmesi gerektiğinin altını çizdi” diye konuştu.

Özetle bankacılık krizinin daha geçmediğini bilen ve ABD’nin yüksek borç miktarını ve yüksek faiz ortamının potansiyel risklerini bilen ABD’nin tüm önemli otoriteleri bir kriz çıkmaması için hazırlık yapmaya devam ediyor. ABD böylesine hazırlanırken dünyanın geri kalanı ne durumda, ne yapıyor, ne yapmıyor? İşte bu çok tartışılacak bir konu olmaya devam edecek bizde takipçisi olacağız. Son dönem risklere rağmen yaşanan ılımlı global ortama rağmen ekstra temkinli olmamızı gerektiren önemli dikkat çekici haberde piyasadan geldi.

Dünyanın en önemli değer ve hisse yatırımcısı Buffet, ABD borsalarında yaşanan tepki yükselişlerine rağmen nakitte kalmayı tercih etti. Buffet’ın şirketi Berkshire Hathaway Inc’ten gelen açıklamaya baktığımızda şirketinin nakit varlıkları hem yüksek faiz oranları hem de milyarder yatırımcı Warren Buffett'ın kaynaklarını değerlendirebileceği uygun anlaşmaların azlığı nedeniyle 157,2 milyar dolarla yeni bir rekor kırdı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Berkshire'ın büyük ölçüde en kısa vadeli Hazine tahvillerinde ve likit fonlara park ettiği tutar iki yıl önce kaydedilen zirve seviyeyi aştı. “Nakit kullanımı kesinlikle yavaşlıyor. Yani nakitte kalmak önemli olmaya devam ediyor. Nihayetinde Berkshire nakdini değerlendirmek için biraz daha baskı hissetmeye başlayacak” söylemleri bizim için oldukça önemli. Buffet’i ve şirketini yakından izlemeye devam edeceğiz…

Özetle Fed jeopolitik riskler ve birçok soruna rağmen piyasaları şimdilik ipten aldı. Enflasyon verileri moral ortamını destekledi. ABD-Çin yakınlaşma ihtimalleri pozitif ortama yardım etti. Yaşanan büyük insanlık dramına rağmen ateşkes beklentileri jeopolitik riskleri şimdilik geri de bıraktı. Yani piyasa iyi bir sene sonu için her fırsatı değerlendirdi ama Fed’in aralık toplantısı, mevcut risklere dair gelişmeler ve her veri, her açıklama, her sürpriz gelişme yakından izlenecek ve fiyatlanacaktır. Bizde önemli haber başlıklarını ve majör grafiklerinde yaşanacak gelişmeleri yakından izlemeye ve yorumlamaya devam edeceğiz.