Küresel finans piyasalarında "faiz indirimleri sürecek" beklentisi hakimken, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilisi Hammack’tan temkinli bir duruş sergilenmesi gerektiğine dair net bir uyarı geldi. Son dönemde borçlanma maliyetlerinde gidilen indirimlerin ardından bir mola verilmesinin uygun olacağını belirten Hammack, Wall Street Journal’a verdiği mülakatta para politikasında "sabır" dönemine girilmesi gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, doların küresel seyri ve gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskının bir süre daha devam edebileceğine işaret ediyor.

Faizlerde bahar bekleyişi başlıyor

Hammack’ın analizlerine göre, şu an yüzde 3,50 ile 3,75 aralığında bulunan gösterge faiz oranının en azından bahar dönemine kadar korunması ekonominin dengelenmesi açısından büyük önem taşıyor. Faiz politikasında yapılacak ani bir değişikliğin enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratabileceğini savunan Fed yetkilisi, mevcut seviyenin piyasaları dengelemek için yeterli olduğunu düşünüyor. Yatırımcıların beklediği seri indirim hamlelerine karşı şahin bir duruş sergileyen Hammack, veri odaklı hareket etmenin milli ekonomilerin istikrarı için şart olduğunu hatırlattı.

Enflasyon rakamları yanıltıcı olabilir

Kasım ayında açıklanan yüzde 2,7’lik yıllık enflasyon verisine dair de çarpıcı bir şerh düşen Hammack, bazı teknik hesaplamaların gerçek fiyat artışlarını maskeliyor olabileceğine dikkat çekti. Fiyatlar genel düzeyindeki artışın hedeflenen seviyeye kalıcı olarak indiğine dair kesin kanıtlar oluşmadan gevşeme adımlarına karşı çıkan yetkili, iş gücü piyasasında da belirgin bir bozulma görmediklerini ifade etti. Enflasyonun yeniden tırmanma riskine karşı "sıkı duruş" mesajını yineleyen bu yaklaşım, küresel sermaye hareketlerinin rotasında daha kısıtlayıcı bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor.

Sıkı para politikası devam edecek

Daha önce Cincinnati’de katıldığı toplantıda da yüksek enflasyon konusundaki hassasiyetini dile getiren Hammack, faizlerin "nötr" seviyeye yakın olsa da baskıları azaltmak adına kısıtlayıcı kalması gerektiğini savundu. Küresel ölçekte merkez bankalarının enflasyonla imtihanı sürerken, Fed kanadından gelen bu "fren" çağrısı, tasarruf sahipleri ve reel sektör için borçlanma maliyetlerinin bir süre daha yüksek kalacağı anlamını taşıyor. Bu süreçte Türkiye gibi üretim ve ihracat odaklı ekonomilerin, küresel faiz dengelerindeki bu durağanlığı yakından takip etmesi stratejik bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.