G20’den teknoloji devlerini vergilendirme kararı

G20.
G20.

Teknoloji devleri vergi hususundaki yasal boşluklardan faydalanarak gelirlerini düşük vergilerin olduğu ülkelere kaydırıyor. Japonya’da bir araya gelen g20 ülkeleri, bu meseleyi çözmek için mutabakata vardı. Yayınlanan bildiri, vergi gelirlerindeki kaybı önlemeyi hedefliyor. Yeni vergilendirme sisteminde şirketlerin merkezlerinin bulunduğu ülkeler değil, hizmet verilen müşteri ve kullanıcıların yaşadığı ülkeler dikkate alınacak.

G20 grubu dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeleri çatısı altında topluyor.
G20 grubu dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeleri çatısı altında topluyor.

Facebook, Google, Amazon gibi şirketlerin, kullanıcıları hangi ülkede olursa olsun karlarını vergilendirmenin düşük olduğu ülkelerde beyan etmesi uzun süredir eleştiriliyor. Teknoloji devleri, uluslararası vergi kanunlarına uygun davrandıklarını söylüyor. Fakat kurumsal vergi oranları düşük olan İrlanda ve Lüksemburg gibi ülkelerde konuşlanıyorlar. Bu sayede oldukça az vergi ödüyorlar. Örneğin, İrlanda yüzde 12,5 kurumlar vergisi ile yıllarca Google, Apple gibi şirketlere ev sahipliği yaptı. Avrupa Komisyonu 2016 yılında Apple ile İrlanda hükümeti arasında uzun yıllardır devam eden vergi anlaşmasına yönelik soruşturma başlattı. Sonucunda ise Apple şirketinin İrlanda’dan haksız vergi avantajları elde ettiğini söyledi. Bu sebeple Apple İrlanda hükümetine yaklaşık 15 milyar dolar ceza ödedi.

14 maddelik bildiri

G20 grubu dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeleri çatısı altında topluyor. Japonya‘nın Fukuoka kentinde toplanan G20 ülkelerinin maliye bakanları, Facebook, Google, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin para kazandıkları ülkelerde vergi yükümlülüklerini azaltmak için kullandıkları yasal boşlukları kapatmak adına küresel ortak kurallar konusunda anlaşma sağladı. G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası temsilcilerinin katıldığı iki günlük toplantının ardından 14 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı. G20 sonuç bildirgesinde, “Dijitalleşmenin neden olduğu vergi sorunlarının ele alınmasına ilişkin son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor ve iki prensipli bir yaklaşımı olan bu iddialı programı destekliyoruz” ifadesi kullanıldı.

Adil, sürdürülebilir ve modern bir uluslararası vergi sistemi için G20’de iş birliğine devam edileceğine işaret edilen bildirgede, büyümeyi teşvik edici vergi politikalarını geliştirmek için uluslararası iş birliğinin memnuniyetle karşılandığı aktarıldı. Bildirgede, OECD yani Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün küresel otomatik bilgi paylaşımı sistemi ve çok uluslu şirketlerin, sınır ötesi işlemlerde vergi düzenlemelerini ihlal etmesinin önüne geçmeyi hedefleyen Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma (MAKA-BEPS Base Erosion and Profit Shifting) Eylem Planı’nda yaptığı çalışmaların memnuniyetle karşılandığı belirtildi. 2020’ye kadar ortak bir çözüme yönelik çabaların iki katına çıkarılacağına işaret edildi.

Amaç kayıpları önlemek

Yeni düzenlemeler, büyük uluslararası firmaların vergi yükümlülüklerinin artacağı anlamına geliyor. Vergi gelirlerinde yıllık yaklaşık 500 milyar dolara varan kaybı önlemeyi hedefleyen MAKA Eylem Planı, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde çok taraflı çözüm üretme mekanizması oluşturarak vergi mevzuatını tek bir çatı altında toplamayı öngörüyor. G20 bildirgesinde, vergide yaşanan yasal boşlukları dolduracak düzenlemeler iki ana prensip üzerine kuruldu.

İlk prensip, bir şirketin, o ülkede ofis bulundurmuyor ve fiziken bulunmuyor olsa bile, ürün ve hizmet sağladığı ülkedeki vergilendirme hakkını bölüştürmek. Eğer şirketler, düşük vergilerin olduğu off-shore vergi cennetlerine yönelecek olursa da ikinci prensip devreye girecek. Yani küresel ortak vergi uygulaması getirilecek.

Eylem planı kapsamında oluşturulacak yasal zeminle, çok uluslu şirketlerin karlarını, vergi cennetlerine kaydırmasının önüne geçilebileceği ve bu şirketlerin adil olarak vergi yükünü paylaşacağı belirtiliyor. Düzenlemeler aynı zamanda, ülkelerin, dış yatırım çekmek için oldukça düşük kurumsal vergi oranları sözü vermelerini de zorlaştıracak. Çünkü yeni vergilendirme sisteminde şirketin merkezinin bulunduğu ülke değil, hizmet verilen müşteri ve kullanıcıların yaşadığı ülke dikkate alınacak.

Ülkeler dijital vergi konusunda hemfikir

Dev şirketler, 20’nci yüzyıldan bu yana yürürlükte olan vergi kanunları sayesinde klasik sanayi kuruluşlarına kıyasla çok daha az vergi ödüyor. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri geçtiğimiz yıllarda da dijital vergi adı altında, bu şirketlere yönelik bir vergi düzenlemesi için girişimlerde bulundu. Ancak bu çaba teknoloji şirketlerinin Avrupa merkezlerini topraklarında barındıran ve düşük vergi alan İrlanda’nın ve İskandinavya ülkelerinin karşı çıkması nedeniyle sonuca ulaşamadı.

ABD hükümeti ise daha önce, Avrupalı devletlerin dijital vergi baskılarının, özellikle Amerikalı şirketleri adil olmayan bir şekilde hedeflediğini söylemişti. Ancak Japonya’daki son toplantıda ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin “Görünüşe bakılırsa bu konuda oldukça güçlü bir görüş birliği var. Öyleyse bu görüş birliğini ileri taşıyıp bunu nasıl bir anlaşmaya dönüştürebileceğimiz üzerinde çalışmalıyız” dedi. Mnuchin G20 ülkelerinin bu konuda harekete geçmesi gerektiğini söyledi ve maliye bakanlarının teknik ayrıntıları konuşmak üzere bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti.

Toplantıya katılan AB Ekonomi, Mali İşler, Vergilendirme ve Gümrük Komiseri Pierre Moscovici üye ülkelerin vergiler konusunda iş birliği yapma isteğinin yüksek olduğunu, kısa bir süre öncesine kadar bunu çok az kişinin düşünebileceğini belirterek memnuniyetini dile getirdi. İngiltere ve Fransa dijital vergi olarak adlandırılan bu verginin uygulanması gerektiğini zaten uzun süredir savunuyor. Hatta Avrupa Birliği geçtiğimiz yıldan beri büyük teknoloji firmalarına yönelik yüzde 3 oranında vergilendirme planlıyor. Bu planın en büyük destekçisi ise Fransa. Panelde de Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, “Şirketler operasyonlarını düşük vergi alınan ülkelere taşıyıp vergi ödemezken, vatandaşlarımıza vergi ödemeleri gerektiğini açıklamamız çok zor” dedi. Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz ise küresel çapta faaliyetlerini yürüten ve bugüne dek vergi yükümlülüklerinden kaçmanın yollarını bulan şirketlerin işinin bundan böyle zor olacağını ifade ederek, bunun demokrasi için de daha iyi olacağını belirtti.

  • G20 ülkelerinin bu yıl iki kez daha buluşarak, gelecek yıl son halinin verilmesi planlanan bir anlaşma için görüşmeleri öngörülüyor.