Gıdanın geleceği ‘gıda teknolojisinde’

2027 yılına kadar Foodtech pazarının ulaşacağı tahmini büyüklük: 342.52 milyar dolar
2027 yılına kadar Foodtech pazarının ulaşacağı tahmini büyüklük: 342.52 milyar dolar

Foodtech (gıda teknolojisi), değişen zamana uyum sağlamayı ve her zamankinden daha talepkar tüketicilerin ihtiyaçlarını, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarıyla karşılamayı hedefliyor. Foodtech şirketleri, tarımsal gıda endüstrisinin küçük bir bölümünü oluşturuyor olmasına rağmen son dönemde hiç olmadığı kadar ilgi çekiyor. Dünyada Foodtech pazarının 2027 yılına kadar 342,52 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Dünyadaki gıda üretimi nüfus artış hızına yetişemiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü yaklaşan büyük kıtlığı önlemek için, küresel gıda üretiminin yüzde 70 oranında artırılması gerektiğini söylüyor. İklim değişikliği, kentleşme ve su kıtlığı gibi faktörler, gıda üretmek için kullanabilir arazi miktarını azaltıyor. Dünyada yaklaşık 690 milyon insan açlık tehdidiyle karşı karşıya. Bu rakamın pandemi nedeniyle 2030 yılına kadar 840 milyona çıkması bekleniyor.

Foodtech nedir?

Gıdada yaşanan arz-talep dengesizliği, gıda güvenliğini ve üretim süreçlerinin verimliliğini daha da önemli kılıyor. Gıdanın üretiminden son tüketiciye ulaşana kadar geçen süreci yöneten ve bu süreçte verimliliği artırmayı amaçlayan gıda teknolojileri daha da önem kazanıyor. Talepteki hızlı artışa yetişemeyen üretimde hem verimliliği artırmak hem de tedarik zincirindeki süreçte bozulma ve kimyasal değişimin önüne geçmek için gıda işleme tekniklerinde ileri teknolojiler yaygınlaşıyor.

Gıda işleme şirketleri, gıda endüstrisindeki süreçler arasında robotik ve otomasyonun benimsenmesi ve uygulanmasına giderek daha fazla yatırım yapıyor. Buna ek olarak, taze ürünlerin bulunabilirliğinin artması ve çevrimiçi kanallar aracılığıyla daha iyi görünürlük, gıda teknolojisi pazarının büyümesini sağlayan artan talep ve tüketimle sonuçlanıyor. Bu doğrultuda gıda teknolojisi pazarı da hızla büyüyor. Pazar araştırma ve danışmanlık şirketi Emergen Research tarafından yapılan son analize göre ise küresel gıda teknolojisi pazarının 2027 yılına kadar 342,5 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor

Hızlı teslimat sektörünün büyümesi de hızlı

Foodtech, modern gıdayı daha sürdürülebilir ve verimli hale getirmenin yollarını arıyor ve hatta tüketicilerin daha iyi, daha sağlıklı gıda seçimleri yapmasına yardımcı oluyor. 2000’li yılların başından beri girişimler bu alanda faaliyet göstermeye başladı. Foodtech’in alt segmentinde hızlı teslimat ve alternatif proteinler yer alıyor. Dünya genelinde en çok yatırım alan hızlı teslimat sektörü, segmentlerin başında geliyor. Özellikle Kovid-19 salgınının getirdiği karantina süreçlerinde bütün dünyada uygulanan kısıtlamalarla, sektör beklenenin üzerinde bir büyüme gösterdi.

Türkiye’de gıda alanında yatırımlar, ağırlıklı olarak foodtech’in alt segmenti olan hızlı teslimat girişimlerinde ağırlık kazanıyor. 2019’un sonlarında başlayan ve 2020’nin başlarında tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde özellikle e-ticaret kanallarının büyümesi, küresel gıda teknolojisi pazarının büyümesini de sağladı.

Geleceğin en büyük krizi, dünyayı beslemek

Dünyanın her yıl ürettiği et miktarı: 340 milyar ton
Dünyanın her yıl ürettiği et miktarı: 340 milyar ton

2020 yılında 82,3 milyon artan dünya nüfusu, 2021’e 7 milyar 837 milyon kişiyle girdi. 2023 yılına kadar dünya nüfusunun 8 milyarı aşması bekleniyor. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, 2050 yılında dünya nüfusunun 9,7 milyar, 2100 yılında ise 11,1 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Bu nedenle dünyayı sürdürülebilir bir şekilde besleyebilmek, önümüzdeki yılların en acil sorunlarının başında yer alıyor.

  • Dünya nüfusunun hızla artmasına bağlı olarak besin gereksiniminin de artması ve gelecekte kıtlık tehlikesinin ortaya çıkmasından büyük endişe duyuluyor.

Bu durum, insanlığı alışılmışın dışında yeni besin kaynaklarından yararlanmaya ve mevcut kaynaklara alternatif bulmaya yönlendiriyor. İnsanlar tarafından gıda olarak kullanılmayan ürünlerin gıda olarak kullanılabilir hale getirilmesi, laboratuvar koşullarında üretilen et, çiftlik ürünü olmayan süt içecekleri, başlıca alternatifler olarak sayılabilir.

Dünyanın artan nüfusuna paralel olarak tarımsal üretim bu ölçüde büyümüyor. Yeryüzündeki birçok insan için önemli bir besin kaynağı konumunda yer alan et, insanlık için hayati bir öneme sahip. Her yıl düzenli olarak artan dünya nüfusuna bağlı olarak da et talebi yükseliyor. Dünyada tarımın önemli bir bileşeni olan hayvansal üretim, toplumların beslenmesinde, insanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar önemli bir yere sahip oldu. Our World in Data’nın 2018 verilerine göre son 50 yılda et üretimi üç kattan fazla arttı. Dünya artık her yıl yaklaşık 340 milyon ton et üretiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO)’na göre ise et tüketiminin 2050’ye kadar ikiye katlanacağı öngörülüyor.

Alternatif gıda çözümleri

10 yıl içerisinde alternatif et pazarının ulaşacağı tahmini büyüklük: 931 milyon ton.
10 yıl içerisinde alternatif et pazarının ulaşacağı tahmini büyüklük: 931 milyon ton.

Birleşmiş Milletler tarafından dünya nüfusuna dair hazırlanan rapora göre 2050 yılında nüfusun 9,7 milyar insana dayanacağı tahmin ediyor. Bu kadar kişiye yetecek kadar et üretmenin alternatif yolu, tüm hayvansal kaynaklı gıdaların yerine tamamen bitki bazlı alternatifleri koymak ya da laboratuvar koşullarında et üretmek.

Yapay et fikri ilk olarak 1998 yılında ortaya atıldı. 2010’lu yıllarda hayatımıza giren ve daha önce hiç olmadığı kadar popülerleşen yapay et veya diğer isimleriyle kültür eti, temiz et, sentetik et hayvanlar öldürülmeden laboratuvar ortamında üretiliyor. SuperMeat, Memphis Meats, Beyond Meat, Meatable gibi isimler ise yapay et üretiminde önemli şirketler arasında yer alıyor.

Yapay et projeleri, Bill Gates tarafından da destekleniyor. 2021’nin Şubat ayında çıkardığı How To Avoid A Climate Disaster (İklim Felaketi Nasıl Önlenir) adlı yeni kitabının tanıtımı sırasında konuşan Gates, küresel ısınmadaki payından dolayı gelişmiş ülkelerin hayvan yetiştiriciliğini bırakıp yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini söyledi.

Bitkisel bazlı beslenme giderek artıyor

Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, günümüzde küresel çapta kabul görmüş 350 bin bitki türü bulunuyor. Gıda üretiminde kullanılabilir 30 bin bitki türünün 150’si ekilebiliyor. FAO insanın kalori ihtiyacının yüzde 90’ının ise dünyadaki 30 bitki türünden elde edildiğini söylüyor. FAO’nun bu açıklamasına göre, alternatif et ürünlerinin içerik maddeleri için yüz binlerce bitki türünden yararlanabileceğini ortaya koyuyor.

Sürdürülebilir beslenme için atılabilecek adımların başında besin çeşitliliğini artırmak, hayvansal gıdalar yerine bitkisel bazlı gıdalara ağırlık vermek ve gıda israfını engellemek geliyor. Impossible Food da, et bazlı burgerlere bitki bazlı bir alternatifi ile tanınıyor. Şirket toplamda 52 yatırımcıdan 1,6 milyar dolar yatırım aldı. 2021 Nisan itibarıyla piyasa değeri 10 milyar dolar olan şirket, başlangıçta ülke çapında kıtlıklara neden olmak için kuruldu.

Her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf ediliyor

Dünyada her yıl israf edilen toplam gıda miktarı: 931 milyon ton.
Dünyada her yıl israf edilen toplam gıda miktarı: 931 milyon ton.

İlk insandan bu yana en önemli problem olan açlık ve yetersiz beslenme günümüzde de önemini korumaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre de 2050 yılına kadar tarımsal üretimin, dünya nüfusuna yiyecek sağlamak için yüzde 70 oranında arttırılması gerekiyor. Bu sebeple verimsizliğin giderilmesi ve gıda atıklarının azaltılması gerekiyor. Gıda atıkları, birçok kişinin tahmin ettiğinden çok daha büyük bir problem olarak şu an yaşadığımız ve gelecek nesillere bırakacağımız dünyayı oldukça etkiliyor. Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün verilerine göre tarım ürünleri için harcanan suyun yüzde 24’ü gıda atıklarıyla beraber çöpe gitmiş oluyor.

İnsan tüketimi için üretilen çok fazla gıdanın çöpe gitmesi de önemli problemlerden biri olarak görülüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı tarafından hazırlanan Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre dünya genelinde her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf edilirken buna karşın, dünyada açlıkla mücadele eden 690 milyon insan bulunuyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın gerçekleştirdiği araştırmalara göre, dünyada her yıl satışa sunulan 4 milyar tonluk gıdanın 1,3 milyarı değerlendirilmeden çöpe atılıyor. Gıda israfının yüzde 56’sı gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştirilirken, tüm sanayileşmiş ülkeler için gıda atığı, yılda yaklaşık 680 milyar doları buluyor.

  • 2021'in ilk çeyreğinde hızlı teslimat girişimlerine yapılan toplam yatırım: 14 milyar dolar