Gümüşün negatif faiz ile artan cazibesi

'Gümüşün endüstriyel alandaki kullanımı altından biraz daha fazla olmakla birlikte süs ve takı eşyalarının yanı sıra ayna yapımı, elektronik ve sağlık sektörlerinde kullanılıyor.'
'Gümüşün endüstriyel alandaki kullanımı altından biraz daha fazla olmakla birlikte süs ve takı eşyalarının yanı sıra ayna yapımı, elektronik ve sağlık sektörlerinde kullanılıyor.'

Gümüş altının gölgesinden kurtuluyor mu? Yatırım aracı olduğu kadar yoğun şekilde endüstride de kullanılan metalin fiyatı son iki yılın zirvesinde. Üstelik arz açığı devam ediyor…

Hem kıymetli metal özelliği taşıyan hem de küresel çapta özellikle elektronik eşyalarda endüstriyel kullanımı geniş olan gümüş, yılbaşından bu yana yüzde 46 ile piyasalarda belirsizliğin hâkim olduğu dönemlerde güvenli liman olarak görülen altından daha fazla değer kazandı ve iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gümüş destekli borsa yatırım fonları (exchange traded funds-ETF) ise yine yılbaşından bu yana yüzde 280 artış kaydetti. Söz konusu yükselişte başta Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri ancak uzun bir süre zarfında ve kademeli olarak yükseltebileceği beklentisi olmak üzere farklı birtakım faktörler etkili oldu. Yatırımcılar, küresel olarak tahvil faizlerinin rekor düşük seviyelerde seyrettiği bu dönemde faiz vermeyen ve hisse senetleri gibi getiri sağlamayan gümüşü alternatif bir yatırım aracı olarak kullanıyor.

Alb Menkul Değerler Altın ve Emtia Piyasaları Müdürü Volkan Kuğucuk, “Gümüşün endüstriyel alandaki kullanımı altından biraz daha fazla olmakla birlikte süs ve takı eşyalarının yanı sıra ayna yapımı, elektronik ve sağlık sektörlerinde kullanılıyor. 2016 yılı başında 1 ons gümüş 14 dolar civarında fiyatlanırken, şimdilerde 20 dolar seviyelerine geldi ve bu yükseliş yatırımcıların dikkatini çekiyor. Gümüş tarafında genel olarak diğer emtia kalemleri ile birlikte yukarı yönlü bir hareketinin varlığından söz etmek mümkün” dedi.

“Sıfır getiri negatif getiriden iyidir”

Gümüşün cazibesindeki artışın en büyük nedeni küresel getiri ortamındaki durum olarak görülüyor.
Gümüşün cazibesindeki artışın en büyük nedeni küresel getiri ortamındaki durum olarak görülüyor.

Fed’in ABD’de ekonomik büyüme görünümünün yeterince güçlü olmaması dolayısıyla faizleri artıracağı sinyali vermesine rağmen hala genişlemeci para politikasından tam anlamıyla uzaklaşamamış olması ve diğer küresel merkez bankalarının ekonomilerini canlandırmak amacıyla faizleri negatif seviyelere çekmesi ile birlikte küresel getiri ortamı oldukça zayıf bir seyir izliyor. Altın ve gümüş gibi kıymetli metallerde getiri aslında sıfır, yani mevduat hesabı gibi faiz yoluyla getiri sağlanması söz konusu değil diyen Risk Yönetim Uzmanı Ateşan Aybars, “Sıfır getiri negatif getiriden daha iyidir.

Ülke tahvillerinin yaklaşık 13,4 trilyon dolar kadarı negatif faiz getiriyor. Böyle bir ortamda gümüş ve altına ciddi bir talep oluşuyor. Negatif faiz ortamı da bir süre daha devam edecek gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulundu. Japonya Merkez Bankası (BOJ) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomik durağanlıkla mücadele için negatif faiz politikası benimsemiş olması ve yüklü tahvil alım programları uygulamaları, negatif getiri sağlayan tahvillerin büyük bir kısmının Japonya ve Avrupa ülke tahvillerinden oluşmasına neden oluyor. 10 yıl vadeli Japonya gösterge tahvil faizi eksi yüzde 0,10 civarında seyrederken, Almanya’da eksi yüzde 0,05 ve İsviçre’de ise eksi yüzde 0,55 olduğu görülüyor.

Altın-Gümüş rasyosu 67'ye düştü

Öte yandan altın-gümüş rasyosu 84 seviyesinden 67’ye kadar düşüş gösterdi. Bu da bir ons altına 80 ons gümüş alınırken, gümüş altından daha fazla değerlendiği için bugünlerde sadece 67 ons gümüşe bir ons altın alınabiliyor. Aybars, “Altın-gümüş rasyosundaki durum gümüşün performansına ilişkin çok net bir kanıt. Gümüş üretiminin 2011 yılından bu yana en düşük seviyede olduğu dikkate alındığında gümüşteki yükseliş şaşırtıcı değil. ” ifadelerini kullandı. Emtia ürünlerinin fonların yatırım arenası haline geldiğini belirten Aybars, “Fonların gümüş yatırımına geniş çaplı yer vermesi talebi artıran etkenler arasında yer alıyor” dedi.

Üretim düşüş gösteriyor

Gümüş üretiminin 5 yılın en düşük seviyesinde olması ile birlikte gümüşe yönelik fiziki talep de 4 yıldır üst üste artış gösteriyor. Emtia araştırma ve danışmanlık şirketi CPM’in raporuna göre gümüş üretimi 2016 yılında yüzde 2,4 gerileyerek 784 milyon ons seviyesine geldi. Diğer taraftan talebin 890 milyon ons seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Bu da gümüşte ciddi bir arz açığı yaşanacağına işaret ediyor. Arz tarafında bir başka problem ise gümüşün ikincil piyasada yani hurda piyasasındaki kullanımında yaşanacak gibi görünüyor. Hurda piyasasına düşen gümüş miktarının 200 milyon onsa kadar düşeceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla hem arzın bir anda azalması hem de talebin artması gümüş fiyatında yukarı yönlü ciddi bir baskı yaratıyor. Öte yandan gümüş üretimindeki düşüşte Rusya ve Güney Afrika’daki üretici firmaların küresel ekonomik konjonktürün etkisiyle istihdam ve faaliyet maliyetlerindeki yükseliş olduğu belirtiliyor.

Gümüşte uzun pozisyonlar bir miktar azaldı

Gümüş fiyatlarında kısa vadeli görünüme bakıldığında ons başına 20 dolar civarında olan gümüşün biraz gerileme gösterebileceği tahmin ediliyor. Hedge fonları ve diğer spekülatörler son dönemde gümüş üzerine fiyatlarda yükseliş görüleceği beklentisi ile açtıkları uzun pozisyonlarını kapatarak kısa pozisyona yöneldiler ve gümüşte net uzun pozisyon sayısı 86 bin 480 kontrata kadar düşüş gösterdi. Dolayısıyla yılbaşında ons başına 13,60 dolar civarında seyreden gümüşün 20 doların üzerine bir yükseliş göstermesi en başta, küresel olarak faiz oranlarının negatif seviyelerde seyretmesinin bir sonucu olarak alternatif bir yatırım aracı haline gelmesinden kaynaklanıyor. Gümüş diğer taraftan da kendi üretim temelleri içerisinde arz-talep dengesinde oluşan sert değişimden destek buluyor.

Kuğucuk, “ABD Vadeli İşlemler Komisyon Raporu’na baktığımızda sene başında 20 bin olan net alım kontratının 12 Ağustos tarihi itibariyle 91 bin kontrata kadar yükseldiğini görüyoruz. Bu, piyasanın ne yönde işlediğini görmemiz adına önemli bir veri. Burada alım tarafında 4,5 katlık bir büyümeden söz ediyoruz. Gümüşte altın oran olarak bilinen orandaki gerileme gümüş lehine olan bir duruma işaret ediyor. Bu oran Mart 2016 tarihinde 84 ile son beş yılın en yüksek seviyesindeydi. Şimdilerde 67 seviyesi civarında bulunuyor. Eğer altın oran gerilemeye devam ederse gümüş piyasasında gümüşün lehine yükselişler devam edebilir” diye konuşuyor.

Fiyatlarda sürdürülebilirlik mümkün mü?

Altın: Gümüş fiyat oranı.
Altın: Gümüş fiyat oranı.

Faiz oranlarında düşük seyir devam ettiği sürece kıymetli metallerin destek bulacağını belirten Aybars, altından farklı olarak endüstriyel alanda kullanımı yaygın olan gümüşün uzun vadeli yükselişi için küresel ekonomide toparlanma gerektiğine vurgu yaptı.

Aybars, “Üretim azaldığında talep olmasa da fiyat yükselir. Ancak talebin artış göstermesi bekleniyor. Çünkü mali teşvik programları ile desteklenen küresel büyüme görünümünün iyileşeceği söyleniyor. Ancak gümüş fiyatlarının sürdürülebilir olmasının önünde birtakım engeller bulunuyor. Birincisi küresel büyümenin ne olacağını kimse bilmiyor, bunların hepsi tahmin. İşler iyi gitmezse talep azalır. Özellikle birçok emtia ürününde büyük alıcı konumunda olan Çin ekonomisindeki sıkıntılar son iki yılda bir hayli arttı. Çin’deki zayıflık olumsuz etki yaratır. İkincisi Fed normalleşme politikası dolayısıyla diğer küresel merkez bankalarından ayrılarak faiz oranları yükseltmeye çabalıyor. Fed’in faiz oranlarını yükseltmesi faiz ile getiri sağlamayan kıymetli metale talebin zayıflaması anlamına gelir. Bu faktörlerin ardından bir de doların durumuna bakmak gerekir. Dolar bugünlerde biraz zayıflamış olsa da ABD’de faiz oranlarının artacağı beklentisi güçlenirse tekrar toparlanıp emtiayı baskı altına alabilir” değerlendirmesini yaptı.

Güvenli liman özelliği taşıyan altın bu yıl, büyük ekonomilerde düşük ya da negatif faizler ve finans piyasalarındaki volatilitenin etkisiyle güçlenen taleple birlikte yukarı yönlü ivmelendi. Altının bu yılın ilk yarısındaki yüzde 25'lik rallisi, piyasanın Fed'in daha yakın bir zamanda faiz artırımına gidebileceğini fiyatlaması ile birlikte Haziran ayının sonundan bu yana yüzde 2'lik yükseliş gösterdiği dikkate alındığında yavaşlamış görünüyor. Spot altın ons başına 1,356 dolar civarından işlem görüyor.

Zirve aşılırsa 25 dolar görülebilir

Citigroup, Mitsubishi ve ING gibi büyük bankaların gümüş fiyatlarına ilişkin beklentilere göre; 2016 yılı sonundan 2017 yılı ortasında kadar gümüş ons başına 18 dolar civarında işlem görecek. Tahminlere göre; 2017 yılının üçüncü ve dördüncü çeyrek dönemlerinde ise gümüş bugünkü seviyelere gelerek 21 dolara kadar bir yükseliş gösterecek

Kuğucuk, “Teknik açıdan yükselişin hedef bölgesi olan 21,35 dolar seviyesine ulaştıktan sonra gümüşte gerilemeler olması beklentiler dâhilinde. Biraz daha orta vadede 18,50 dolar seviyesine kadar bir düzeltmeye girilmesi olası. Burada 18,50 dolar seviyesi orta vadede önemli bir seviye olarak izlenecek. Çünkü bu seviyenin altında kalınması halinde yükselişin ara vermesi ihtimalini konuşabiliriz. 21,50 dolar seviyesi üzerinde kalan görünümde 22,50 dolar hedefte kalacağı gibi bu seviye üzerinde daha orta vadeli süreçte 25,5-26,00 dolar bandını hedefte tutmaya devam edebiliriz” ifadelerini kullandı.

Aybars, “Volatil bir endüstriyel metal olarak gümüş, kısa vadeli bakıldığında gelişmeler doğrultusunda 21 doların biraz üzerindeki zirvesini aşarsa 25 doları görebilir. Ancak bence gümüş yılsonuna kadar 21 ile 17 dolar aralığında seyredecek” dedi.

Çin ve Hindistan'da 1 milyar akıllı telefon ve tablet üretilecek

Hindistan ve Çin’de 2020 yılına kadar yaklaşık 1 milyar akıllı telefon ve tablet üretileceği öngörülüyor. Öte yandan yakın gelecekte geleneksel güç üretimi kaynaklarını geride bırakması beklenen güneş enerjisi sektöründeki gümüş tüketiminin 2016 yılında total gümüş talebinin yüzde 13’ünü oluşturacağı tahmin ediliyor.

Arz açığından dolayı fiyat yükselişinin devam etmesi beklenen gümüşün boğa piyasasına girdiği dönemlerde üretici şirket hisseleri, kıymetli metalin kendisinden daha fazla yükseliş gösteriyor. Üretim maliyetleri değişmezken, üretici şirketler gümüş fiyatlarındaki artış ile kar elde ediyor. Ancak gümüş fiyatları düzeltmeye girdiğinde üretici şirketlerin hisseleri beklenenden düşük bir performans sergiliyor.