Güneş ve hareket arasındaki sinerjinin yarışı

İTÜ güneş arabaları ekibi.
İTÜ güneş arabaları ekibi.

2004 yılında temelleri atılan İTÜ güneş arabası ekibi, güneş ve hareket arasındaki sinerjinin sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Ekip, son yaptıkları ARIBA X ile Avustralya’da gerçekleşecek 3000 km’lik bir çöl yarışına hazırlanıyor…

Nereyse yüzde 100 yerli diyebileceğimiz şekilde üretilen güneş arabaları, İTÜ’nün mühendis gençlerinin elinden çıkıyor. Yaklaşık 20 yıldır faaliyet gösteren bu ekip, bugüne kadar 10 güneş arabası ve bir otonom ile dünya çapında Türkiye’nin adını duyurmaya devam ediyor. İTÜ Güneş Arabası ekibi, en son ürettikleri güneş arabası ARIBA X ile Belçika European Solar Challenge yarışına katılarak Dinamik Parkur etabında 4’üncü oldular. Ekibin ana hedefi ise Kovid-19 nedeniyle ertelenen ve bu alanda dünyanın en büyük ve önemli yarışlarından biri olan World Solar Challenge… Şimdilerde yeni bir otonom araç üzerinde çalışan 65 kişilik e-ekipten Takım Lideri ve İşletme Mühendisliği öğrencisi Ufuk Çay ve Metalurji Malzeme Mühendisliği öğrencisi Elifnaz Ertürk ile bir araya geldik.

2004 yılında temelleri atılan İTÜ Güneş Arabası Ekibi’nin kuruluş hikayesinden ve projenin çıkış noktasından bahseder misiniz?

Ufuk Çay: İTÜ Güneş Arabası Ekibi, 2004 senesinde TÜBİTAK’tan İTÜ’ye gelen bir çağrı ile kuruluyor. Hocaların, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinin dâhil olduğu bir ekip ile TÜBİTAK’ın yarışına hazırlanılıyor.

Nasıl bir çalışma sonrası güneş arabalarını hayata geçirdiniz? İlk araba üretiminiz ne kadar sürdü?

Ufuk Çay: Yola ilk 20 kişilik bir ekip ile çıkılıyor. Otonom arabası ekibi, güneş arabası ekibi ve dışarıdan yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarımızın ekibi ile şu anda geldiğimiz noktada 65 kişiyiz. Tasarım sürecinden itibaren düşünürsek, 2021 senesinde bitirdiğimiz arabanın temelleri 2019 senesine dayanıyor. İçine üzerinde çalıştığımız motor tasarımını da eklersek zaman olarak daha bile uzun olabilir. Bir araba üretim süreci tasarımı ile beraber 2 sene diyebiliriz. Ancak üretmek maliyetli bir iş. Bu sebeple biz 3-4 senede bir araç üretiyoruz. Zaten yarışlardaki regülasyon değişiklikleri ile de yaklaşık 4 sene gitmeye çalışıyoruz.

ARIBA X’te F-35 malzemeleri kullanıldı

Son üretilen araç ARIBA X’in oluşum hikayesinden bahseder misiniz? Bu aracı diğerlerinden ayıran fark nedir?

Ufuk Çay: ARIBA X, tecrübeli bir ekiple özgüvenle çıktığımız bir yolculuğun sonucuydu. Sadece Kovid-19 sürecinde olmak bizi çok yordu. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde özel izinler ile okula gitmeye çalıştık. Üretimimizi TUSAŞ’ta gerçekleştirdik. F-35’te kullanılan kompozit malzemeler, havacılıkta kullanılan 7 bin serisi alüminyum kullanıldı. Önceki arabalarımızdan ve diğer güneş arabalarından da hafif olmasının sebebi bu. Havacılık endüstrisinde kullanılan malzemelerin kullanımından dolayı ARIBA X yaklaşık 160 kg kütleye sahip. Süreç çok zorlayıcıydı ama araba içimize sindi.

ARIBA X’in hız limiti, enerji tüketim oranı nedir? Aracın teknik özelliklerinden bahseder misiniz?

Ufuk Çay: Arabanın teoride çıkabileceği hız 140 km civarında ancak yarışmalar verim odaklı olduğu için bu hızlara çıkmıyoruz. Yarışmalarda bu hızlara çıktığınızda akşamı ya da ertesi günü göremezsiniz. Aynı zamanda bu araç elektrikli bir araç. Panelleri olmadan da gidebiliyor. Tahmini menzilin 250-300 km bandında olduğunu söyleyebiliriz. Bu araç, 24 saat boyunca gidebileceği Belçika yarışı için hazırlandı. Aracın öğlen 13’de başladığı yarışa ertesi gün öğlen 13’e kadar devam edebiliyor olması lazım. Tabii bu süreçte işin strateji kısmı oluşuyor. Gece güneş olmadığı için sabah topladığınız güneş enerjisinden elde ettiğiniz enerjiyi, gece de kullanabiliyor olmanız lazım. Enerji yönetimi konuları çok önemli. Ancak Belçika soğuk ve güneşsiz bir yer olduğu için her 24 saatlik yarışta olduğu gibi harici şarj hakları doğuyor ve her takım iki kere şarja girebiliyor.

Türkiye turu ne zaman?

Elifnaz Ertürk: Nisan ayının başında lansmanımızı yaptık, Temmuz ayının başında da Türkiye turuna çıkmayı planlıyoruz. Daha önce 2018’de Bowl ile ilk Türkiye turunu gerçekleştirmiştik. O zamanki Türkiye turumuz; Çanakkale, Bursa, Eskişehir üzerindendi. Bu sene ise İzmir ve Konya’yı da eklemek istiyoruz. Daha çok şehri ziyaret ettiğimiz, alternatif enerji kaynaklarını ve kendi araçlarımızı tanıttığımız bir tur yapmak istiyoruz. Uzun yol olacağı için, bu yol bize Avustralya konusunda veri kaydetmemizi ve deneyim kazanmamızı da sağlayacaktır.

Avustralya çöllerinde 3000 km'lik bir yolculuk

2023 yılında Avustralya’da gerçekleşecek World Solar Challenge için hazırlıklar nasıl gidiyor? Nasıl bir yarışma olacak?

Elifnaz Ertürk: ARIBA X’e başlarken aslında katılmayı planladığımız yarış 2021’de gerçekleşecek World Solar Challenge’dı. Ancak bu etkinlik Kovid 19’dan dolayı 2023 yılına ertelendi. Avustralya’da gerçekleşecek ve çoğu takımın gitmek istediği bu yarışa biz de en son 2017’de katılmıştık. Yarışma iptal olunca da rota, Belçika’ya European Solar Challenge’a çevrildi. ARIBA X’in üretimi ise World Solar Challenge yarışına uygun olarak hazırlanmıştı. Uzun yol, birkaç gün süren ve çölde devam eden bir yarış olduğu için aracı da Avustralya’ya uygun bir şekilde hazırlamıştık. Sonrasında Belçika’daki European Solar Challenge’ın da regülasyonuna uygunluk sağlayarak devam ettik ve yarışmanın Dinamik Parkur etabında 4’üncü olduk. Şimdi yeni hedefimiz 2023’deki World Solar Challenge.

Ufuk Çay: Avustralya’nın şartları çöl iklimi olduğu için çok daha zor. Gündüzleri çok sıcak geceleri ise çok soğuk. Malzemelerin buna göre bir genleşme büzüşme süreçleri olacak ve bunları da hesaplamamız gerekiyor. Her yerde kum olduğu için, elektronik devrelerin ve izolasyonunun yapılması gerekiyor. Arabanın yalıtımı da keza öyle olmalı. Bunlar teknik kısmı bir de organizasyon kısmı var. Avustralya’da akşam 5’te araç nerede durursa orada kamp yapmak zorundasınız. Çölün ortası da olabilir, dağ bayır da olabilir. Nerede olduğunuzun bir önemi yok. Bu süreçte arabanın şarj edilip akşam 5’e kadar yeniden hazır olması bekleniyor. Bu esnada arkadaki strateji ekibi, arabanın şarjının hızlı bir şekilde bitmemesi için hız komutları veriyor.

Bugüne kadar üretilen ilk ve son arabadaki fark nedir? Değiştirdiğiniz, dönüştürdüğünüz, eksik görüp tamamladığınız yerler oldu mu?

Arabanın fren, direksiyon, motor sistemini üretiyor, tüm aerodinamik ve şase çizimini biz tasarlıyoruz.
Arabanın fren, direksiyon, motor sistemini üretiyor, tüm aerodinamik ve şase çizimini biz tasarlıyoruz.

Ufuk Çay: İlk araba ile bugünkü araba arasında çok büyük farklar var. Bunların en başında katıldığımız yarışların regülasyonlarının değişmesi geliyor. Bizi de şu anda araba değiştirmeye iten en önemli sebep, hem öğrendiklerimizi yeni arabalarımızda kullanma hevesi hem de yarışların değişen şartnamelerine uyma zorunluluğu. İlk yapılan araçlar; bizim şu anda elde ettiğimiz aerodinamik ve mukavemet test koşullarına sahip değil. Şimdi bizim yapabildiğimiz kompozit malzeme koşullarına sahip değil. Bu sayede bunların gerisinde kalan arabalar oluyor. İlk arabamız Elektrik-Elektronik Fakültesi fokusunda gerçekleşti ve hocaların da desteği çok fazlaydı. Ancak süreç ilerledikçe çalışan insanlar daha çok lisans öğrencileri oldu. Malzemeler, elimizdeki teknolojik imkânlar geliştikçe, arabalar da gelişti.