Hayat normale döndüğünde online alışveriş alışkanlığı sürecek

Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel.
Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel.

E-ticaret, perakende sektörünün tam kapanma nedeniyle yaşadıkları ciro kayıplarının artmasını engelledi. Önceden dijital altyapıya yatırım yapan şirketler, pandemide kazançlı çıktı. Uzun yıllara yayılabilecek dijital dönüşüm haftalar içerisinde yaşandı. Pandemi döneminde yaşanan değişimin kalıcı olacağına ilişkin beklentiler yüksek. BMD başkanı Sinan Öncel, salgın sonrasında hayat normele döndüğüde de online alışveriş alışkanlığının devam etmesini bekliyor.

Pandemiyle birlikte alışverişler ne oranda e-ticarete kaydı?

Pandemi ile birlikte e-ticarete ciddi bir yönelim var. Veriler de bunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

BMD olarak geçen Mart ayında yaptığımız ankete göre üyelerimizin yüzde 26’sı toplam cirolarının en az yüzde 21’inin e-ticaretten geldiğini beyan ediyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine göre, 2019’da 190 milyar TL olarak gerçekleşen internetten kartlı ödemeler, 2020’de yüzde 37 artarak 260 milyar TL’ye yükseldi. 2020’de internetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı yüzde 22’yi geçti. 2021’nin ilk üç ayında da benzer bir artış eğilimi dikkat çekiyor. 2020’nin ilk çeyreğinde 51,3 milyar TL olan internetten kartlı ödeme tutarı, bu yılın aynı döneminde yüzde 67,2 artışla 85,8 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz. Bu tutar söz konusu dönemdeki 348,7 milyar TL’lik toplam kartlı harcamaların yüzde 24,6’sını oluşturuyor.

Pandemi dönemini özetleyecek olursak, e-ticaret markaların ciro kayıplarını ne kadar telafi etti?

Oran olarak son 15 ayda ciddi artışlar olmakla birlikte e-ticaret satışlarının toplam ciro içindeki payı ortalama yüzde 15 – 20 düzeylerinde. Cirosunun yüzde 40’ını e – ticaretten elde eden marka da var. Ama ortalamada e-ticaretin katkısı hâlâ sınırlı.

E-ticarete kayma oranlarında sektörel farklılaşma yaşandı mı? Hangi sektörlerde e-ticarete kaymalar daha kolay ve fazla oldu, hangilerinde daha zor ve az oldu?

Pandemi döneminde özellikle elektronik, mobilya ev aksesuarı ve gıda perakendesinde çok ciddi artışlar gözlemledik. Hazır giyim ve ayakkabı gibi sektörlerde ise büyük ciro kayıpları yaşandı.

E-ticaret hangi sektörlerde ciro kayıplarını daha fazla telafi edebildi?

Sektörden ziyade bu süreçte firmaların alt yapısının online ticarete hazırlık düzeyi belirleyici oldu.

E-ticaret altyapısı güçlü olan, önceden bu alana yatırım yapan firmalar cirolarında online ticaretin payını daha çok arttırma imkânı buldu.

Tam kapanmaya anneler günü ve bayram alışverişi denk geldi. Alışveriş açısından yılın en hareketli olduğu bu dönemlerde e-ticaret tam kapanmanın kayıplarını ne oranda telafi edebildi? Önceki yıllarla karşılaştırdığımızda nasıl bir tablo çıktı ortaya?

Anneler gününü ve ramazan bayramını ikinci kez salgının gölgesinde kutlamak durumunda kaldık. Hem anneler günü hem de ramazan bayramı için hediyelik alışverişi ağırlıklı olarak online kanallardan yapıldı. Örneğin anneler günü haftasında internet satışlarında yüzde 30 - 70 artış gözlemledik. Özellikle çocuklar için bayramlık alışverişinin de online satışlarda pozitif katkısı oldu. Ancak e-ticaretin toplam içindeki payı sınırlı olduğu için anneler günü ve bayram gibi yılın iki önemli satış dalgasında perakende normal cirosunun yüzde 15’ini yapabildi. Normalleşme adımları çerçevesinde 17 Mayıs’ta mağazaların yeniden açılması ile alışverişte ciddi bir hareketlilik başladı. Özellikle 19 Mayıs’ta çok ciddi cirolara ulaşıldı. Bir anlamda tüketici anneler günü ve ramazan bayramında ertelediği alışverişini normalleşmenin başlaması ile mağazalardan gerçekleştirdi.

Pandemi sonrasında e-ticaretin gelişimini nasıl görüyorsunuz? E-ticarete kayan müşteri oranlarında kalıcılık bekliyor musunuz?

Organize perakende sektöründe son yıllarda e-ticarete doğru ciddi bir yönelim vardı. Pandemi bu sürece büyük bir ivme kazandırdı. Birçok marka beş yıl sonrası için öngördüğü e-ticaret cirolarına bir yılda ulaştı. Salgın bitip hayat tamamen normale döndüğünde de online alışveriş alışkanlığı devam edecek. E-ticaretin payı giderek artmakla birlikte fiziki mağazacılık önemini kaybetmeyecek. Önümüzdeki yıllarda fiziki mağazalarla e-ticaret arasında entegrasyon güçlenecek.

Pandemi sonrasında iç talepte nasıl bir artış bekliyorsunuz? Talep artışında sektörel farklılaşma ortaya çıkar mı?

Pandemi önlemleri nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son 15 – 16 ayı çeşitli düzeylerde kısıtlamalarla geçirdik. Zaman zaman tamamen kapanmak durumunda kaldık. Salgın kontrol altına alınıp normal hayata tamamen dönüldüğünde doğal olarak insanlarda bir rahatlama olacak. İnsanlar ekonomik imkânları ölçüsünde ertelenmiş ihtiyaçlarını karşılamak isteyecek. Örneğin salgın döneminde ciddi talep düşüşü yaşanan hazır giyim ve ayakkabı gibi kategorilerde talebin canlanacağını öngörüyoruz. Ayrıca turistin gelmesi de önemli. Salgın kontrol altına alınır ve yurt dışından seyahat kısıtlamaları kaldırılırsa ülkemize gelecek turistlerle birlikte perakende alışverişinde ciddi sıçrama olur.

Markaların e-ticaret için mevcut altyapısı yeterli miydi? E-ticaret üzerinden gelen talebi karşılayabildiler mi, yenileme ihtiyacı duydular mı?

Yukarıda da belirttiğim gibi online ticaret salgından önce de organize perakendenin ve BMD’nin en önemli gündem başlıklarından biriydi. Markalarımız özellikle son 5 yılda e-ticaret kapasitelerini arttırmak için yatırım yaptılar. Salgınla birlikte artan ihtiyaca paralel olarak online alt yapılarını daha da güçlendiriyorlar. Hatta bazı firmalar siparişleri daha hızlı tüketiciye ulaştırabilmek için kendi lojistik ağını oluşturdu.

Pandemi dönemi boyunca AVM’lerle olan ticari işbirliğiniz nasıl yürüdü? AVM’lerden yaşadığınız ciro kayıplarına karşı destek görebildiniz mi?

Pandemi perakendecileri ve mülk sahiplerini daha önce deneyimlemedikleri bir durumla karşı karşıya bıraktı. İlk kez karşılaşılan sorunun çözümü için taraflar genel olarak iyi niyet çerçevesinde çözümler üreterek bugüne kadar gelebildi. AVM yönetimlerinin önemli bir kısmı salgın döneminde markalarımıza kira konusunda çeşitli düzeylerde kolaylık gösterdiler, kendilerine teşekkür ediyoruz. Ancak tüm iyi niyetli yaklaşımlara rağmen tarafların referans alabilecekleri belli standartlar bulunmadığı için yer yer haksızlıklar oluştu. Hiç arzu etmediğimiz halde mülk sahipleri ve perakendeciler arasında ihtilaflar yaşandı. Aylık çözüm formülleri üretmekten hem çok yorulduk hem de dayanacak gücümüz kalmadı. Bu nedenle biz bu konunun yasal bir çerçeveye oturtulması gerektiğini düşünüyoruz. Önerimiz de hazır. Biz pandemi gibi zorunlu nedenlerle kapalı geçen ve günler ve erken kapanma nedeniyle kaybedilen sürelerden kira alınmamasını öneriyoruz.

Pandemi sonrasında hayatın normale dönmesiyle, alışveriş alışkanlıklarında değişim bekliyor musunuz? AVM, cadde mağazacılığı ve e-ticaret üçlüsüne bakıldığında nasıl bir pay dağılımı bekliyorsunuz?

Salgın öncesinde BMD üyesi markalarımızın ortalama cirosunun yaklaşık yüzde 55 – 60’ı AVM, yüzde 30 – 35’i cadde mağazalarından, yüzde 6 – 7’si de online ticaretten geliyordu. Pandemi döneminde online ticaretin yanı sıra tüketicilerin cadde mağazalarını ya da açık alanı olan AVM’leri daha çok tercih ettiğini gözlemledik. Bu eğilimin devam edeceği öngörüsünden hareketle e-ticaretin payının yüzde 25’in üzerine çıkacağını, cadde mağazalarının AVM’lerdeki mağazaların cirosundan pay alacağını söyleyebiliriz.