Hindistan’da büyük çiftçi ayaklanmas

Hindistan tarım işçilerin sayısı: 207 milyon.
Hindistan tarım işçilerin sayısı: 207 milyon.

Dünyanın en büyük ikinci tarım üreticisi konumunda bulunan Hindistan, haftalardır süren çiftçi ayaklanmaları ile sarsılıyor. Geçtiğimiz eylül ayında Modı hükümetinin hazırladığı ve ulusal mecliste kabul edilen üç yasa ile tarımı piyasaya açma girişimine karşı çıkan çiftçiler, özellikle kuzeydeki eyaletlerde yoğun protesto gösterileri başlattı. Çiftçiler yeni düzenlemeler ile gelirlerinin azalacağı ve topraklarını kaybedecekleri endişesi ile eylemlerini sürdürürken, hükümetin erteleme önerisine de karşı çıkıyorlar.

Hindistan’da geçtiğimiz eylül ayında başlayan ve özellikle üç eyalette yoğunlaşan protestolar, birçok çiftçi sendikasının önderliğinde şiddetlenerek artıyor. Hükümetin tarım düzenlemesine karşı ilk olarak Pencap’ta başlayan gösteriler, çiftçi sendikalarının ‘Delhi’ye Gidelim’ hareketi ile birlikte çok sayıda katılımcı ile ülke geneline yayıldı.

Başta Pencap, Haryana ve Uttar Pradesh’ten olmak üzere gösterilere katılan binlerce insan, başkent Delhi’ye giden üç ana yol giriş noktasını kapatırken, 26 Kasım’da çiftçileri desteklemek için ülkede 250 milyonluk genel bir grev gerçekleşti. Protestoların amacı ise eylül ayında Hindistan parlamentosundan kabul edilen üç tarım yasasının yürürlükten kaldırılması.

Sovyet modelinden miras

Hindistan tarım ihracatı(2019): 38.5 milyar dolar
Hindistan tarım ihracatı(2019): 38.5 milyar dolar

Hindistan’da dünya çapında ses getiren gelişmeler, birçok ünlü aktivistin, Hintli çiftçilere destek mesajları ile dünya gündemine girdi. Birçok yayın, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin yalnızca büyük şirketlere fayda sağlamak için tarım reformları yaptığını ve çiftçilerin büyük işletmelerin esiri haline geleceğini savunsa da, Hindistan’da mevcut düzenleme ve getirilmek istenen yasa, çok daha karmaşık unsurlar içeriyor.

Hindistan’da sömürge döneminde, tarım ülkede halkın geçimini sağlayan en önemli uğraş olsa da büyük ölçüde elde edilen zenginlik İngilizler tarafından paylaşıldı. Bağımsızlık hedefindeki Gandi de ilk hedef olarak halkı beslemenin önemini bildiği için, kitle hareketi deneyimi olan binlerce yoksul çiftçiyi harekete geçirdi. Bağımsızlığın ardından sömürge dönemindeki kırsal yoksulluğun üstesinden gelmek amacıyla çok sayıda ekonomik reform hayata geçirildi. Bu amaçla ilk olarak yerli toprak ağası düzeni olan zamindari kaldırıldı.

1969’da nakit sıkıntısı çeken çiftçilerin krediye erişimi sağlandı. 1960’lar boyunca süren Yeşil Devrim ile özellikle geniş ve verimli kuzeybatı bölgesindeki çiftçiler desteklendi. Amerikalı tarım uzmanı Norman Borlaug’dan esinlenen Hindistan hükümeti, bu bölgede çiftçileri yüksek verimli buğday, pirinç ve pamuk çeşitleri yetiştirmeye teşvik etti. Ayrıca çiftçilere gübre, tohum ve ekipman için büyük miktarda sübvansiyon sağladı, barajlar ve bir kanal ağı inşa etmek için büyük miktarda yatırım yaptı.

Hindistan bağımsızlıktan sonra Sovyet ekonomik modelini seçerken, beş yıllık dönemler halinde hazırlanan planlar, hangi şirketin ne üreteceğini, aynı zamanda üretim miktarını ve metaların fiyatını dikte etti. Tarım ürünleri için de geçerli olan bu sistemde, hükümet çiftçilerin karşılaması gereken hedefleri yıllık olarak belirledi.

Modi hükümetinin uzun süredir gündeminde olan yeni tarım reformu ise mevcut sistemin rekabeti engellediğini, tüccarların kartelleşmesine neden olduğunu ve piyasa ücretleri ve komisyon ücretleri yoluyla çiftçilerin gelirlerini düşürdüğünü savunuyor. Var olan düzenleme, çiftçilerin mahsullerini devlete satmasını zorunlu kılarken, Modi hükümeti bu alanı da piyasaya açmak istiyor.

Yeni düzenleme neler getiriyor

Hindistan ihracatı içinde tarım ürünlerinin payı: %7
Hindistan ihracatı içinde tarım ürünlerinin payı: %7

Yeni tarım reformu temel olarak üç unsura dayanıyor. Buna göre çiftçiler ürünlerini tarım işletmeleri, süpermarket zincirleri, çevrimiçi marketler veya daha önce olduğu gibi devlet dahil olmak üzere herkese satabilecek.

İkinci olarak, reformlar tarımsal ticaret anlaşmaları için bir çerçeve sunuyor. Böylece üretici birliklerini asgari ürün fiyatlarını belirleme konusunda yetkilendiriyor.

Son olarak ve en önemlisi çiftçilerin yetiştireceği mahsulleri veya miktarları belirleyen komuta ve kontrol sistemi kaldırılıyor. Hükümet, yalnızca savaş, kıtlık, doğal bir felaket veya olağanüstü bir fiyat artışı gibi olağanüstü durumlarda üretime sahip olacak.

Tarıma yatırımı artırmayı, çiftçilerin gelirlerini artırmayı ve bağımsızlıktan bu yana ilk kez ortaya çıkacak ulusal bir tarım pazarı yaratmayı hedeflediğini açıklayan hükümet, yasaların çiftçilerin ürünlerini doğrudan büyük alıcılara satmalarını zahmetsiz hale getireceğini savunuyor ve protestoların yanlış bilgilere dayandığını iddia ediyor. Çiftçiler ise reformların toptan satış pazarlarının sona ermesine ve garantili fiyatlara yol açıp açmayacağından endişe ediyor. Özellikle kuzey eyaletindeki çiftçiler ise gelirlerinin düşeceği, aracıların daha çok kazanacağı ve topraklarını kaybedecekleri endişeleri ile yeni düzenlemelere karşı çıkıyor.

Şu anda hükümet, çiftçiler için bir güvenlik ağı görevi gören asgari bir destek fiyatı sunmasına ve fiyatı muhafaza etme sözü vermesine rağmen, çiftçiler bu desteğin zamanla geri çekilmesinden korkuyor.

Çiftçiler yoksul

Hindistan’da yaşanan gelişmeler, ülkede çiftçilerin örgütlü olmasa da önemli bir güç olmalarından kaynaklanıyor. Geçmişte de örnekleri görüldüğü gibi önemli bir tarım ülkesi olan Hindistan’da çiftçiler zaman zaman tepkileri ile gündemi belirleyebiliyor.

Dünyanın en büyük ikinci tarım üreticisi Hindistan’da toplam işgücünün yüzde 41’ini çiftçiler oluşturuyor. Bu, ülkede 200 milyonun üzerinde insanın geçimini tarımdan sağladığını gösteriyor. Yan sektörleri ile beraber tarım işçilerinin milli gelirden aldığı pay ise aileleri hesaba katılmadan yıllık 2000 dolar seviyesinde. Aileler de hesaba katıldığında tarım işçilerinin kazancı, günlük 2 doların altında kalıyor.

Hindistan’da tarım alanında çalışanların yüzde 70’inden fazlası yoksulluk sınırında hayatını sürdürüyor ve yalnızca geçtiğimiz sene 10 binin üzerinde çiftçinin ekonomik sıkıntılar nedeniyle intihar ettiği biliniyor Bununla birlikte tarım reformunu protesto edenlerin büyük çoğunluğu, eski sistemden en çok yararlanan bölge olan Hindistan’ın kuzeybatısındaki çiftçiler.