Hindistan’da Müslümanlar ayrımcılıktan endişe ediyor

Shurıah Nıazı-Hintli gazeteci.
Shurıah Nıazı-Hintli gazeteci.

Hindistan’da başörtüsü ateşli bir tartışma konusu haline geldi. Her şey, geçen yıl Aralık ayının sonlarında, Hindu milliyetçisi Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) iktidarda olduğu ve Basavaraj Bommai’nin başbakanlığını yaptığı Karnataka eyaletinin Udupi bölgesinde bir devlet üniversitesinde okuyan bir grup Müslüman kız öğrencinin başörtüsü taktıkları gerekçesiyle derslere alınmamasıyla başladı. Kararı protesto eden öğrenciler başörtüsü takmanın dinlerini yaşama haklarının bir parçası olduğunu savundular.

Sonraki haftalarda protestolar tırmanarak eyaletteki diğer birçok okul ve üniversiteye yayıldı. Karnataka’da başörtüsünü destekleyenler ve ona karşı çıkanlar tarafından düzenlenen büyük çaplı protestolar yavaş yavaş ülkenin diğer bölgelerine de yayıldı. 6 Ocak 2022’de Karnataka’nın Mangalore şehrindeki Pompei Üniversitesi’nde okuyan Hindu öğrenciler, safran rengi şal takarak başörtüsünü protesto ettiler. Hinduizm’de kutsal kabul edilen safran rengi, genellikle ‘safran partisi’ olarak anılan iktidardaki Hindu milliyetçisi BJP’nin de sembolü.

Pek çok radikal Hindu örgütü başörtüsünü protesto ederken, 31 Ocak’ta kız öğrenciler, Karnataka Yüksek Mahkemesi’ne üniversitelerdeki başörtüsü kısıtlamalarına karşı yazılı bir dilekçe vererek derslere başörtüsüyle girme taleplerini ilettiler. Talebi değerlendirmekte olan mahkeme eğitim kurumlarında tüm dini sembollerin kullanımını geçici olarak yasakladı.

3 Şubat’ta safran rengi şal takan Hindu öğrenciler, başörtülü Müslüman öğrencilerin Udupi yakınlarındaki Dr.B.B.Hegde Üniversitesi’ne girmesine izin vermedi. Karnataka’daki bazı üniversitelerde, tesettürlü kız öğrencilerin girişine izin verilmezken, bir üniversite yöneticisinin söz konusu öğrencilere kapıları kapattığı viral bir videoya yansıdı. Safran rengi şal takan bir grup öğrenci tarafından tehdit edilen Mandya şehrindeki PES Üniversitesi’nde okuyan Muskan Khan adlı Müslüman bir kız öğrenci, buna mukabil “Allahu Ekber” sloganları attı. Ödevlerini teslim etmeye geldiğini ancak zorbalığa uğradığını söyleyen kız öğrenci, bu muameleye uygun bir yanıt verdiğini belirtti.

5 Şubat’ta ise Karnataka hükümeti, politikaların mevcut olduğu yerlerde üniforma giyme zorunluluğu olması gerektiğini ve başörtüsü takma konusunda herhangi bir muafiyet verilemeyeceğini açıkladı. Bazı okul yönetimleri hükümetin kararını gerekçe göstererek, başörtülü kızların derslere girmesine izin vermedi.

8 Şubat 2022’de Karnataka hükümeti, başörtüsü protestolarının ve tartışmalarının şiddetli bir hal almasının ardından lise ve üniversitelerin üç gün süreyle kapatıldığını duyurdu. İki gün sonra, Karnataka Yüksek Mahkemesi okulların ve üniversitelerin bir an önce yeniden açılması gerektiğine ve kampüslerde hiçbir dini kıyafetin giyilemeyeceğine hükmetti.

18 Şubat’ta Yüksek Mahkeme’deki duruşmada, Karnataka eyaletini temsil eden Başsavcı Prabhuling Navadgi; Ritu Raj Awasthi, J. M. Khazi ve Krishna M. Dixit’ten oluşan hâkimler heyetine başörtünün İslam’da farz olan bir uygulama olmadığını savunarak, başörtünün yasaklanmasının Hindistan Anayasası’nın din özgürlüğünü garanti altına alan 25’inci maddesine ters düşmediğini ifade etti. Söz konusu 25’inci madde, vatandaşlara dinlerini yaşama ve vicdan özgürlüğü tanımaktadır. Ancak başörtüsü yasağını protesto eden kız öğrencileri savunan avukat Ravivarma Kumar, mahkeme heyetine Müslüman kız öğrencilere yönelik ayrımcılığın tamamen dine dayalı olduğunu ifade ederek, bilezik takan Hindu kız öğrencilere ve haç takan Hıristiyan öğrencilere izin verilirken, yalnızca başörtüsünün yasaklandığına dikkat çekti.