İhracatta yoğun siparişler kapasiteleri artırdı

AB ülkeleri ile ihracatımız geçen yıla göre yüzde 19,1, İngiltere ve ABD ile ise yüzde 24,6 artış kaydetti.
AB ülkeleri ile ihracatımız geçen yıla göre yüzde 19,1, İngiltere ve ABD ile ise yüzde 24,6 artış kaydetti.

Pandemiyle tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar Türkiye’nin önemini artırdı. Bu süreçte başlayan Türkiye’ye yönelik yoğun sipariş dalgası artarak devam ediyor. Rusya-Ukrayna kriziyle büyüyen sipariş dalgası Türk sanayisinde kapasiteleri zorlamaya başladı. Bu yıl itibarıyla otomotivden kimya ürünlerine kadar birçok sektörde kapasite yüzde 80’lere ulaştı.

2021-2022 ihracatta rekorlar dönemi olarak anılırken, ihracat içindeki payı en fazla olan sektör kimyevi maddeler ve mamulleri oldu. Geçen yıl da rekor kıran sektör, 2022’nin Ocak- Mart döneminde 7,5 milyar dolarlık ihracat değeriyle Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü konumunda. Aynı dönemde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, İtalya, Lübnan, Almanya, ABD oldu. Sektör geçen yılın aynı dönemine göre en büyük ticaret partnerleriyle yüzde 100’ün üzerinde bir ihracat artışı yaşadı.

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü de rekorlar dönemine eşlik ediyor. 2022 ocak ve şubat aylarını zirvede kapatan sektör martta rekorunu revize etti. Hazır giyim 2022 Ocak- Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 16,2 artışla 5,4 milyar dolar ihracat değeri elde etti. Türkiye’nin bu sektörde en büyük ve vazgeçilmez pazarı ise AB ülkeleri. Sektör ihracatının yüzde 70’e yakınını AB ülkeleri ve İngiltere’ye yapıyor. AB ülkeleri ile ihracatımız geçen yıla göre yüzde 19,1, İngiltere ve ABD ile ise yüzde 24,6 artış kaydetti.

Mart ayı ihracatıyla 752,7 milyon dolarlık ticarete imza atan mobilya, kağıt ve orman ürünleri de şahlanan sektörler arasında yerini aldı. Sektör Mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracatını yüzde 29,6 oranında artırdı. Sektör içerisinde en büyük payı oluşturan mobilya ise bu rakamdan 447,5 milyon dolarlık pay aldı. Mobilya sektöründe Türkiye’nin ana ticaret partnerleriyse ABD, Almanya, Fransa, Irak ve Libya oldu. Kağıt ve karton ürünleri sektörüyse ihracatını geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 50 artırdı ve 274 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Kağıt ürünlerinin ihracatında ilk beşte yer alan ülkeler ise Bileşik Krallık, Irak, İsrail, ABD ve İran olarak kaydedildi.

Sektörlerde vazgeçilmez pazarımız AB ülkeleri

İhracatçıların yükselen sektörlerinden biri de otomotiv oldu. 2021 yılını 29,3 milyar dolar ihracat değeriyle kapatan sektörün 2022 hedefi 33 milyar dolar. Son yıllarda otomotiv endüstrisinde yaşanan yarı iletken çip krizi, sektörün öngörülenden az büyümesine neden oldu. Otomotiv endüstrisinin ihracattaki payı yüzde 17 civarında iken çip kriziyle yüzde 13’lere geriledi. Bu yüzden 2023’te çip krizinin sona ermesiyle otomotiv ihracatının daha da yükselmesi bekleniyor. Türkiye’nin otomotiv sektöründeki başlıca pazarı ise yüzde 80’e yakın ihracat payıyla Avrupa ülkeleri. Sektörde 2022’nin ilk çeyreğinde birçok ülkeye ihracat artışları gerçekleşti. Çekya’ya yüzde 81, Portekiz’e yüzde 37, Bulgaristan’a yüzde 20, ABD’ye yüzde 16 artış gerçekleşirken, otobüs ve minibüs ithalatı bu artışta etkili oldu.

Zücder’in verilerine göre 2021 yılını 6 milyar dolarla kapatan züccaciye sektörü ise ticarette dünya sıralamasını 10’unculuktan 8’inciliğe yükseltti. Artan talep nedeniyle 2022 ihracat hedefini yükselten Zücder, 7,5 milyar dolarlık bir öngörüde bulundu. Züccaciyede Türkiye’nin en büyük ticaret ortağıysa yüzde 55 ile AB ülkeleri oldu. 2021 verilerine göre AB ülkeleri arasında en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke ise Almanya. Türkiye’nin 2021’de Almanya ile gerçekleşen ihracatı yüzde 22,9 artışla 17,7 milyar dolara çıkarak tarihi zirveyi gördü. İhracat partnerlerinde Almanya’yı takip eden sırada, Fransa İngiltere ve ABD yer alıyor. ABD ile 28 milyar dolar olan ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.

Kapasite kullanım oranları en yüksek seviyesinde

Kimya sektörü kapasite kullanım oranı: %77
Kimya sektörü kapasite kullanım oranı: %77

‘İhracatta rekor’ manşetleriyle çok sık karşılaştığımız bugünlerde, kapasite kullanım oranı gündeme geldi. Sektörlerin toplam üretim kapasitesinin ne kadarını kullandığını gösteren bu oran ihracattaki rekorların kanıtı niteliğinde. Mart ayını rekorla kapattığını duyuran hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün kapasite kullanım oranı yüzde 83,9. Şahlanan sektörlerden olan mobilya sektörünün kapasite kullanım oranıysa yüzde 80-90 civarında. Küresel ticarette önemli bir yere sahip olan kimya ürünlerinin 2022 yılının ilk çeyreğinde kapasite kullanım oranıysa yüzde 77 seviyelerinde. Zücder ise cam, metal, porselen gibi 8 sektörü temsil ettiği için birçok kapasite kullanım oranına sahip. Ama genel bir ortalama alındığında bu oranı yüzde 70’lerde. Otomotiv sektöründeyse dünya çip kriziyle uğraştığı için bu oran yüzde 65’lerde kaldı.

Pandemiyle beraber ortaya çıkan navlun krizi ve küresel tedarik sorununa ek olarak Rusya-Ukrayna savaşının da Türkiye’ye olan talebi kaydırdığı bir gerçek. Kapasite kullanım oranları da bu gerçeği destekler nitelikte. Bu orandaki yükseliş bir yandan memnuniyet yaratsa da diğer yandan talebin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda soru işareti oluşturuyor. Çünkü oranlarda sınıra yaklaşıldı ve ihracatçılar savaş nedeniyle yükselen girdi maliyetlerine maruz kalıyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ise artan talebi karşılamak için yeni yatırımlar çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle petrokimya tesisi yatırımlarına ihtiyaç olduğunu belirten Pelister, ilaç ve eczacılık sektörlerinin de desteklenmesi gerektiğini söyledi. Pandemi sonrası birçok ülkenin ithalatını Türkiye’ye kaydırdığını vurgulayan Pelister, bu sipariş kaymasının yüzde 50’sini kalıcı hale getireceklerini ifade etti.

Mobilya sektörü kapasite kullanım oranı: %80-90
Mobilya sektörü kapasite kullanım oranı: %80-90

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği(İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe de 2021’de hazır giyimde maruz kaldıkları yoğun sipariş dalgasına dikkat çekti. Talebin bu yıl da devam ettiğini belirten Gültepe, hazır giyim sektöründe üretimin yeterliliği için yatırımlar ham maddeye kaymalı dedi. Gültepe, Türkiye’nin ihracat cazibesinin devam etmesi için ham maddeye daha ucuz maliyetle erişilmesi gerektiğini de ekledi. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan ise Türkiye’nin küresel pazarda güçlenme nedeninin, nakliye maliyetlerine olumlu etkisi olan konum avantajı olduğunu söyledi. Yeşil mutabakata da dikkat çeken Özkan, bir süre sonra kalite ya da ürünlerdeki teknoloji artsa bile yeşil mutabakatın gerekliliklerini yerine getirmezsek pazar kaybetme riski oluşur dedi.

Bu yüzden Özkan, sektör ayırt etmeksizin Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması gibi tüm çevresel uyumluluklarını yerine getirecek adımlarını atmamız gerekli diyor. Kovid-19 ve Ukrayna savaşı ile oluşan tedarik zincirindeki kırılmanın Türkiye’yi ön plana çıkardığını söyleyen diğer bir isim de Züccaciyeciler Derneği (Zücder) Başkanı Mesut Öksüz oldu. Öksüz, züccaciyede de Türkiye’ye kayan ithalat fırsatını değerlendirmek için yeni yatırımlar gerekli dedi. Gereken finansman kredilerinin önemine değinen Öksüz, bu destekler ile dünyanın marka ülkeleri arasında yerimizi alabileceğimizi belirtti. Öksüz, sektörde yatırımlara ham madde kısmında ihtiyaç olduğunu, çelik ve plastik girdilerinin de bu ham maddelere örnek olduğunu vurguladı. Kapasite oranlarının çok yüksek olmasına vurgu yapan Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, otomotiv sektöründeki yeni yatırımlardaki ihtiyacın katma değeri arttırmak ve alt montaj ürünlerine odaklanmak olduğunu belirtti.

Şahin, otomotiv sektöründe bu yatırım ihtiyacını devletin teşvik mekanizmasıyla sağladığını ekledi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhrcatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de otomotiv sektöründeki yatırımların teknolojik boyutuna dikkat çekti. Fosil yakıtlı motorlu taşıtların ve geleneksel parçaların sonuna gelindiğini belirten Çelik, dijital düzene adapte olunması gerektiğini ifade etti. Ticari araçlarda yerlilik oranımızın zaten yüzde 80 olduğuna değinen Çelik, yatırımın elektrikli ve otonom araçlara kaydırılması gerektiğini belirtti. Çelik, bu araçların otomotiv eko-sisteminde fark oluşturatacağını ve yine yazılım, batarya, sarj ekipmanları gibi ürünlerinde gelişim için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.

  • Hazır giyim sektörü kapasite kullanım oranı: %83.9
  • Züccaciye sektörü kapasite kullanım oranı: %70