İran’ın jeopolitik etki alanını güçlendiren bir petrol boru hattı

İran’ın Gure-Cask petrol boru hattı henüz yaygın olarak bilinmese de, Mart 2021’in sonunda tamamlandığında iki temel nedenden dolayı herkesçe biliniyor olacak.
İlki, İran’ın 20’nci yüzyılın başında petrol üretimine başlamasından bu yana ilk kez ham petrol ihracatının Hürmüz Boğazı’nı pas geçmesine imkan sağlayacak olması; ikinci ise İran’ın kendi petrol ihracatını engellemeksizin, siyasi nedenlerle Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini kullanmasına imkan tanıyarak, ülkenin jeopolitik etki alanının tahmin edilemeyecek ölçüde genişletecek olmasıdır. (Bkz: Harita 1).

Şu anda, dünyanın en önemli petrol geçidi olan Hürmüz Boğazı’ndan günde yaklaşık 19 milyon varil petrol geçiyor. Bu rakam, küresel petrol ticaretinin beşte birine ve küresel sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarikinin üçte birine tekabül ediyor.
(Büyük miktarlarda LNG ihracatı da dahil olmak üzere) Irak, İran, Kuveyt, Bahreyn ve Katar’ın yanı sıra, BAE ve Suudi Arabistan’ın petrol ihracatı bu boğazdan geçmek zorunda olup, İran’ın şu anda ham petrolünü ihraç etmek için başka bir yolu yok.
ABD’nin Beşinci Filosu stratejik önemi nedeniyle bölgede devriye gezerken, İran, ham petrol ihracatının durdurulması veya dünya pazarlarına giderken boğazı geçmesinin engellenmesi halinde boğazdaki petrol trafiğini aksatmakla tehdit ediyor.
İran'ın ezber bozan boru hattı hürmüz boğazını pas geçecek
İran, bu güvenlik meselesini çözmek için 2019’da Batı Karun bölgesinde bulunan Gure’deki devasa petrol sahaları kümesini Umman Körfezi’ndeki Cask limanına bağlayacak 1,8 milyar dolarlık bir petrol boru hattı inşa etmeye başladı. (Bkz: Harita 2)

Açık denizde boru hattı döşeme işinin ilk aşamasının tamamlanmasının ardından, Gure-Cask boru hattı tam kapasite pompalama testinden geçecek. Bin 100 kilometre uzunluğundaki boru hattının başlangıçta günde 350 bin varil ham petrol taşıması ve ilerleyen zamanlarda kapasitesinin 1 milyon varile çıkarılması hedefleniyor.
Cask tesisine ulaşan petrol, ilk aşamada 10 milyon varil kapasiteli depolama tanklarında depolanacak, daha sonra Umman Körfezi’nden çıkıp Umman Denizi’ni geçerek Hint Okyanusu’na ulaşacak büyük ham petrol gemilerine (VLCC) yüklenecek. İkinci aşamada toplam depolama kapasitesi 30 milyon varile çıkarılacak. Limanda söz konusu tesisin yanı sıra, rafineri ve petrokimya tesisi de inşa edilecek.
İran’ın ihraç ettiği petrolün yaklaşık yüzde 90’ı şu anda Harg Adası’ndan yükleniyor. ABD yaptırımları yeniden uygulamaya koyulmadan önce bile, Harg tesisi tankerlerin kullanımı için uygun değildi. Zira en dar noktasında genişliği 21 mil (33 kilometre) olan Hürmüz Boğazı bu tankerlerin son derece yavaş ilerlemesini zorunlu kılarak, onları basit saldırılar için bile kolay hedef haline getiriyor.
Doğrudan kısa bir deniz seferiyle Pakistan’a ve ardından Çin’e ulaşabilecek devasa bir petrol depolama kapasitesine sahip olmanın İran açısından başka bir avantajı da, büyük ihtimalle İran-Pakistan petrol ve doğalgaz boru hattının inşasının devam etmesiyle sonuçlanacak olması ve dahası gelişmekte olan Hindistan-BAE-ABD ilişkilerine daha fazla baskı uygulayacak olmasıdır. Sonuçta Hindistan, İran-Pakistan-Hindistan boru hattının yeniden canlandırılması fikrini BAE ile mevcut planlara tercih edebilir.
İran, ABD yaptırımlarını savuşturma sanatında ustalaşıyor
Yaptırımlar hala yürürlükte olsa da, İran artan ham petrolünü ihraç etmek için test edilip onaylanmış yaptırım bozucu önlemlere bel bağlıyor. Bu önlemler arasında İran petrolünün Irak petrolü olarak adlandırılması, petrol hareketlerini gizlemek için uluslararası aracıların kullanılması, gemiden gemiye transferler ve takas ticareti yer alıyor. Bunlara bir de Gure-Cask petrol boru hattının eklenmesi, İran’ın yaptırımları boşa çıkarma becerisini daha da geliştirecektir.
Aralık 2018’de Doha Forumu’nda konuşan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Zarif, “İran’da kusursuz bir şekilde yaptığımız, başkalarına bir bedel karşılığında öğretebileceğimiz bir sanat varsa, bu da yaptırımları savuşturma sanatıdır” diyerek övünmüştü. Ve geçtiğimiz haftalarda, İran Petrol Bakanı Bijan Zanganeh, “İhraç ettiğimiz petrol İran adına değil. Belgeler ve şartnameler defalarca değiştirilebilir” diyerek, bu test edilip onaylanmış yöntemlerden birine dair ufak bir ayrıntı verdi.
Bıden döneminde ABD yaptırımları kaldırılacak mı?
ABD ile İran arasında yakın zamanda yeni bir nükleer anlaşma imzalanması pek olası değil.
İran, ne nükleer ve balistik füze geliştirme programlarına ilişkin herhangi bir sınırlamayı kabul edeceğini, ne de ABD yaptırımları kaldırmadan veya en azından önemli ölçüde gevşetmeden Başkan Joe Biden ile masaya oturacağını açıkça belirtti. Ancak Biden’ın bunu kolay kolay kabul etmeyecektir.
Öte yandan, İran’ın yaptırımları geçersiz kılma ve savuşturma konusunda şimdiye kadar elde ettiği başarıdan mutlu olması gibi gerçekleşmesi hayal dahi edilemeyecek bir olasılık da dikkate alınmalıdır. Dahası İran, yaptırımların ABD’nin askeri varlığını Irak’tan çıkmaya zorlamak ve Irak’ı İran’ın bir kuklası yaparak ABD’ye karşı muhteşem bir jeopolitik zafer elde etmek için ödenmesi gereken küçük bir bedel olduğunu bile düşünebilir.