Kredi oranları düştü kaliteli müşteri arttı

 İlab Holding organizasyonu hangikredi.com Ceo’su Oray Durmazoğlu
İlab Holding organizasyonu hangikredi.com Ceo’su Oray Durmazoğlu

Kredi piyasası yılın son çeyreğine girerken oldukça hareketli. konut ve taşıt kredilerinde ciddi indirimler yapıldı. Eski kredi borçları için de yapılandırmalar söz konusu. İlab Holding organizasyonu hangikredi.com Ceo’su Oray Durmazoğlu, yapılan faiz indirimlerinin kaliteli müşterileri artırdığını söylüyor. Durmazoğlu, “Yüzde 2’nin üzerinde kredi kullanmam diyen bir çok kişi, yüzde 1’lerin aşağısına düşen faiz oranlarını görünce ‘Acaba kredi kullanıp bir ev mi alsam, araba mı; yoksa yatırım mı yapsam’ diye düşünmeye başladı” diyor.

Kredi hacminin genişmelesini sağlayacak gelişmeler var. Kredi piyasasında neler oluyor?

Geçen sene Ağustos’ta bozulan göstergeler, Aralık ve Ocak’ta ufak ufak toplanmaya başlamıştı. Bunları Ocak’tan bu yana çok sıkı takip ediyoruz. Sitemize gelenlere yaptığımız teklif göstermesi bundan yedi sekiz ay öncesine göre üç kat arttı. 10 milyona yakın teklif göstermesi yapıyoruz ve ziyaretçi sayısı yaklaşık 7,5 - 8 milyon ziyaretçiye döndü. Yani ciddi bir talep, ciddi bir sorgulama, ciddi bir canlanma olduğunu net gözlemliyoruz. Ne zamandan itibaren oldu derseniz, 25 Temmuz’daki MB Para Politikası Kurulu’nun kararı sonrasında. Akabinde kamu bankalarının konut kredilerini yüzde 0.99’a düşürmesi ve yine 12 Eylül’de Merkez Bankası’nın faiz indirimi, talebi çok ciddi noktalara getirdi.

Faiz oranlarının düşürülmesine yönelik beklenti devam ediyor, yenisi gelir mi?

Kamu bankaları konut kredisini zaten yüzde 0,99’a veriyor, bugün özel bankaların bir kısmı konut kredisini yüzde 1.20’nin altına çekti. Yüzde 1.17’yı İş Bankası veriyor, o civarlarda veren başka bankalar da var. İhtiyaç kredilerinde de kampanyalı olanlarda bugün en düşük oranlar yüzde 1.19’lar, yüzde 1.20’lerde. Bu paranın bankalara bir maliyeti var. Maliyetini bileşik faizden alacak olursak, yaklaşık yüzde 14-15’lere geliyor. Merkez Bankası uyguladığı faizi yüzde 19.75’ten 3.75 indirdi, yüzde 16.50 gibi bir faiz var. Politika faizine göre maliyette 2 - 2,5 bazlık bir alan var. Bu alan çok dar. Dolayısıyla ek bir faiz indirimi olmadan faizlerin çok daha aşağıya çekilmesini aslında beklememeliyiz. Özel bankaların kısıtlı da olsa hâlâ tüketiciye ihtiyaç kredisinde yüzde 1.10’ların altına inen, konut kredisinde de yüzde 1’lerin altına inen bir alanları olduğunu düşünüyorum.

Kredi alırken neyi gözetmeliyim? Hangi krediyi, hangi duruma göre, nereden kullanmalıyım?

Eğer bir konut kredisini kamu bankasında yüzde 0,99’dan alabiliyorsanız, 1.40’larla veren bir özel bankadan aldığınız 200 bin liralık konut kredisinin arasındaki faiz uçurumu, özel bankaların size vereceği konforun çok ötesinde olur. Diğer taraftan rekabet içerisinde zaten özel bankalar da bir nebze olsun kamu bankalarına yaklaşmaya çalışıyorlar. Kamu bankalarının geçenlerde yaptığı bir kampanya vardı, tüketici kredileri faiz oranlarını maaş alan müşteriler için yüzde 1.25, maaş almayan müşteriler için 1,35’e çektiler. Bu şu anda kamu banklarının ihtiyaç için uyguladığı faiz oranı. Bugün özel bankalar arasında, örnek vereyim QNB Finansbank ihtiyaç kredisini yüzde 1,19’a veriyor. Kredi kullanacaklara cebinden çıkacak paraya bakmalarını ve buna göre de bir bankayı tercih etmelerini tavsiye ederim.

‘Orta ve uzun vadede fayda sağlayacak'

Size gelen datalarla, talepleri görebilme fırsatına sahipsiniz. Bu verilerden yola çıkarsak, ekonominin geleceğine ilişkin nasıl bir fotoğraf ortaya çıkıyor?

Son dönemlerde ekonomi politikaları gereği alınan kararları ve bunu kamu bankalarının desteklenmesini çok doğru buluyorum. Çünkü işin farklı boyutları da var. Türkiye’de aslında merkezde KOBİ segmenti bulunuyor. KOBİ, bir tarafta bireyseli destekler, bir taraftan ticari ve kurumsal segmentleri. Dolayısıyla bu faiz oranlarının inmesinin özellikle KOBİ’ler için ciddi bir cansuyu olacağını düşünüyorum. Çünkü faiz maliyetleri nedeniyle üretimindeki agresifliği yavaşlatan bir sürü kurumumuz oldu. Bu cansuyunun kapsamında da ekonomin orta ve uzun vadede çok daha net büyüyen bir noktaya gidebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla verilen kredilerle ilgili alınan aksiyonların orta ve uzun vadede çok doğru olduğunu düşünüyorum. Ama bir taraftan bir şeyi geri plana atmamak gerekiyor. Kamu bankalarında nispeten çok daha az ama özel bankalarda fazla, batık oranları söz konusu. Banka tarafından bakacak olursak aslında, faiz oranı düştükçe kaliteli müşterisi artıyor. Bankaların aslında tahsissel olarak ekstra verdiği bir şey yok. Tahsis kuralları bellidir. Bugün ben yüzde 2’nin üzerinde kredi kullanmam diyen bir çok kişi, üst gelir grubuna yakın beyaz yakalı, artık yüzde 1,5’ların aşağısına, hatta yüzde 1’lere yaklaşan faiz oranlarına, ‘acaba gidip kredi kullansam da bir ev mi alsam, araba mı alsam, yatırım mı yapsam’ diye sormaya başladı. Biz bunu gelen müşterilerin onaylanma oranlarındaki artıştan anlıyoruz. Düşen faiz kaliteli müşteriyi de çekiyor. Bankaların üzerinde taşıdıkları yaklaşık 8 milyar dolar, yani 40 ile 50 milyar TL arası bir batık bakiyesi var. Bankaların kendi aralarında bunun için bir fon kurma çalışması da mevcut. Bu bir taraftan da bankaların rasyolarını olumlu yönde değiştirebilecek bir şey. Bütün bunların hepsini birleştirdiğimiz zaman, bu alınan aksiyonların, uzun ve orta vadede yararlı olacağını ama bugün alınan aksiyonların bankalar tarafından şu demek olmadığını da altını çizmek istiyorum. Ben daha rahat gelene gidene kredi vereyim! Değil, gene bazı metotları olacak. Bankalar, kişinin ödeme performansına göre kredi vermeye devam edecekler.

Önceleri vadeler kısaydı. Bu son faiz indirimiyle beraber vadelerin de uzun olduğu gözleniyor. Vadelerin uzamasını nasıl yorumluyorsunuz?

İhtiyaç kredisinde vadeler eskiden 36 aydı. Esasında 36 aydan 60 aya çekiliş, 28 Şubat 2019 tarihinde oldu. Vade uzamasıyla birlikte taksit tutarlarının düşmesi ve geri ödemeyle ilgili tüketicinin, müşterinin ya da vatandaşımızın daha kolay geriye ödeyebileceği taksitlendime yapıldı. Bu geri ödeme performansının artmasıyla ilgili alınan bir aksiyondu. Ama bunun müşteri tarafında karşılığı şöyleydi, 36 ay vadeli bir kredi döneminde ortalama 29 ay vade.. 60 aya çektiğiniz zaman bu şu an 48 aya çıkmış durumda. Vade aslında yaklaşık 19 ay arttı. Bu olumlu bir gelişme, çünkü bir taraftan da taksit tutarını düşürüyor.

 İlab Holding organizasyonu hangikredi.com Ceo’su Oray Durmazoğlu
İlab Holding organizasyonu hangikredi.com Ceo’su Oray Durmazoğlu

'Doğru zaman ihtiyacınızın olduğu zamandır'

Peki, ben kredi almalı mıyım?

Ben kredi almalı mıyım, diyen vatandaşımızın ya da ziyaretçimizin en önemli kendisine sorması gereken soru şu, “Bu krediyi ben niçin alacağım?” Bu önemli. Yurt dışı seyahatine gideyim diyorsam, eğlence amaçlı alacaksam bir başka bakmalıyım. Bir ev alacağım, oto-mobil alacağım, işime yarayacak tarzındaysa bu sorunun cevabı, geri ödeme performansı ödeyebileceği noktadaysa, evet, kredi almak için aslında doğru zamanı yaşıyoruz. Her zaman, ihtiyacınız varsa doğru an o andır. Şu an faizlerin geriye gitme noktasında, sınırımız daraldığı için doğru an, ihtiyacınız olduğu andır. Yüzde 2’nin üzerinde faizle alınmış bir krediyi 0,99 bir krediye niye yapılandırmayayım diye soran bir sürü vatandaşımız oldu. Ki, ciddi bir kazanç elde edecektir. Bundan altı ay, bir sene öncesinde kredi kullandıysanız, gidip bankalardan bunun yapılandırılmasını, faiz indirimini isteyin.

‘Alınan aksiyonlar çarkların dönüşüne yönelik olmalı'

Taşıt kredisinde, özellikle yerli üretim araçlar için daha düşük rakamlar söz konusu. Bunun yansıması nasıl olur?

Bankacılık zamanımdan kalma bir tecrübeyle cevap vereceğim. Bundan dört sene önce, KOBİ’ler için devlet destekli can suyu projesi çıktı, KOS-GEB kredi verdi. O dönemde verdiğimiz kredinin bir çoğunun, lüks araba değiştirme için kullanıldığını gördük gördük. Alınan aksiyonlar ticareti kuvvetlendirme, çarkların dönüşüne yönelik kullanılırsa olumlu. Ancak insanların yine lüks tüketime kayma noktasında hareket edebileceğini düşünüyorum. Taşıt kredisi yüzde 0,49, gayet cazip bir oran, bu arada Almanya’ya Fransa’ya gitseniz orada da göreceğiniz rakamlar aşağı yukarı aynı 0,39’larda... Yurt dışında euro ile sterlinle ya da dolarla alınan piyasalara çok yaklaştık. Ama bu işin karşılığında gerçekten doğru amaçla kullanılacak şekilde alınması lazım. Ama ticariye yapılan aksiyonların doğru olduğunu düşünüyorum. Otokar ya da Mercedes Ticari için alınan krediler doğru. Ama gidip de eşinin arabası için, bir başka araçla değiştirmeyle ilgili bir aksiyonsa bu çok da bir şey ifade etmiyor.

Katılım bankalarının tercih edilmesi ne düzeyde?

Özellikle taşıt tarafında, araç finansmanı noktasında, normal bankacılıktan, katılım bankalarının daha fazla talep edildiğini görüyorum. Biz son dönemde Kuveyt Türk ile çalışmaya başladık. Yakın dönemde de Türkiye Finans ve Albaraka Türk ile çalışmaya başlayacağız. Araç finansmanı üzerine giden bir yapımız var. Örnek vereyim, büyük bir özel bankanın talebi birse, şu an bir katılım bankası olan Kuveyt Türk’e üç talep gidiyor. Net bir talep yansıması var.

  • Konut kredisinin 72 ay 125 bin tl gibi bir ortalaması var, 6 yıllık bir ödeme planı. İhtiyaç kredisinde 4 yıl geri ödeme planıyla 48 aylık bir ödeme planı var. Yaklaşık 20 bin liraya yaklaştı. bugün normal şartlar altında portföy dediğimiz, bu kadar kredi kullanmışlara bakarsak, bu 33 ay 34 ay gibi bir rakamlara gelir. Ama bugün kredi kullananlara bakacak olursak, 20 bin liraya yakın tutarda 48 aya çıktı. Taşıt kredisinde 50 bin tl ve 40 ay gibi bir ortalaması var. Ticari krediler de aslında taşıt ve ihtiyaç kredisine benzer noktada.
  • Ben kredi almalı mıyım, diyen vatandaşımızın ya da ziyaretçimizin en önemli kendisine sorması gereken soru şu, “Bu krediyi ben niçin alacağım?” bu önemli. yurt dışı seyahatine gideyim diyorsam, eğlence amaçlı alacaksam bir başka bakmalıyım. bir ev alacağım, otomobil alacağım, işime yarayacak tarzındaysa bu sorunun cevabı, geri ödeme performansı ödeyebileceği noktadaysa, evet, kredi almak için aslında doğru zamanı yaşıyoruz.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım