Yaşanan deprem felaketinin ardından ülkemizde uzun bir süre depremin etkileri ve sonuçları konuşulacak. Bu tür kriz süreçlerinde pazarlama alanı sessizliğe bürünürken, iletişim alanı gündemine kriz iletişimini alır. Bu dönemde markalar üzüntü ve dileklerini hızla paylaşırken beraberinde yaptıkları yardımları anlatarak sosyal sorumluluk iletişimi yaparlar. Yaşanan bu olağanüstü olay, markalar için önemli bir “kriz iletişimi” sınavı diyebiliriz. Markalar veya kurumlar bu süreci yönetme stratejilerine ve yöntemlerine göre itibarlarını yükseltirler veya düşürürler.

Kriz yönetimi, bir markanın veya kurumun beklenmedik bir olay karşısında etkili bir şekilde hareket etmesi, kriz durumunu yönetmesi ve itibarını koruması için önemli bir aşamadır. İşletmeler, kriz yönetimi sürecinde doğru adımlar atarak itibarlarını koruyabilirler hatta başarılı bir kriz yönetimi, marka itibarını çok daha yukarı taşıyabilir. Kriz kötü yönetildiğinde ise markaya çok ciddi zarar verir, bazen markanın çöküşüne bile neden olabilir.

Kriz yönetimi sadece işletmeler için değil, aynı zamanda ülkeler ve devletler için de büyük öneme sahiptir. Ülkeler, kriz yönetimi sürecinde halkın güvenini kazanmak ve güvenilir bir organizasyon sergilemek için önemli adımlar atarlar ve bu adımları halka anlatırlar. Tabii kriz yönetiminin en önemli ayağı, kriz olmadan önce hazırlık yapmak, krizin en olumsuz senaryosuna göre stratejileri oluşturmaktır. Krizin boyutuna göre yetki seviyelerinin belirlenmesi, alınacak aksiyonların çıkarılması ve süreçlerin çizilmesi, kriz anında işleri çok kolaylaştırır. Kriz tatbikatları ve simülasyonları ise sürecin açıklarının kapatılmasında çok ciddi yardımcı olur.

Kriz öncesi yapılan hazırlıklar kriz dönemini destekler

Doğal felaketlerin yol açtığı krizlerin ardından yapılabilecek en uygun açıklama, dış etmenlere bağlı olarak yaşanan aksaklıkların ve sorunların en kısa zamanda çözüleceğinin inandırıcı biçimde anlatılmasıdır. Şüphesiz kuruluşun inandırıcılığı, kamuoyunda kriz dönemi öncesi oluşturduğu imajla da yakından ilgilidir. Yani kriz öncesi yapılan hazırlıklarla beraber kurumun süregelen iletişim çalışmaları kriz dönemini destekler.

Yazının devamı Z Raporu 46. sayısında