Madencilik gözünü yeni rekorlara dikti

Arşiv.
Arşiv.

Çin’de ortaya çıkan Kovid-19 salgını, dünyadaki dengeleri bir anda değiştirdi. Küresel ölçekte ticaret hacmi salgından olumsuz etkilendi. Pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılını 0,9 kayıpla tamamlayarak 4,27 milyar dolarlık ihracatla kapatan maden sektörü, pandemiden en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor. Ancak sektör salgının tüm zorluklarına rağmen 2020 yılında Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 2,73 oranında pay almayı başardı.

Türkiye’nin madencilik sektörünün 2020 karnesini değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, sektörün pandeminin başlangıç yılı olan 2020’yi toplamda yüzde 1 ciro kaybıyla tamamladığını ve söz konusu yıl içerisinde, mart ayı ile birlikte özellikle en büyük alıcılardan bir tanesi olan Çin’in alımı durdurması ile ciddi bir daralma yaşadığını vurguluyor. Ancak 2020’nin son çeyreği ile birlikte üreticilerin ciddi çaba ve efor sarf ederek bir nebze de olsa kayıplarını telafi etmeye başladıklarına dikkat çeken Çetinkaya, endüstriyel minerallerde yüzde 8,5’lik, doğal taşlarda ise yüzde 7 oranında bir kayıp yaşandığını söylüyor.

Çetinkaya, Çin’e doğal taş ihracatının yüzde 20 daraldığını ancak metalik cevherlerde ve madenlerde özellikle demir, bakır, kurşun ve kıymetli metal fiyatlarının artması ile birlikte pozitif etkiyi 2020 sonunda yakaladıklarını aktardı. Çetinkaya: “Bu durum, kayıp yılını en az hasarla atlatmamıza vesile oldu. Genel ölçekte yüzde 1 ciro kaybı ile 2020’yi geride bıraktık” dedi.

Maden sektörü 2021'de yüzde 39 büyüdü

Dinçer: Ormanla ilgili izin süreçlerinin çok uzun olmasının yatırımcıyı uzaklaştırıyor.
Dinçer: Ormanla ilgili izin süreçlerinin çok uzun olmasının yatırımcıyı uzaklaştırıyor.

Madencilik sektörünün normalleşme dönemine girmesi ile ihracatta büyük bir sıçrama yaşandı. Tıpkı Türkiye’nin 2021’de toplam ihracatında kırılan rekor gibi, maden sektörü de geçtiğimiz yılı rekor bir ihracatla kapattı. Maden ihracatı, 2021’i bir önceki yıla göre yüzde 39 artışla 5 milyar 930 milyon dolarla tamamladı. Pandeminin yaralarını 2021 yılı itibarıyla sardıklarını anlatan Çetinkaya, 5 milyar 930 milyon dolarlık ihracat rakamının yüzde 90 gibi büyük bir oranının yurt içinde bu oranın net ihracata katkısı çok büyük Çetinkaya, ithal girdisi olmayan ve döviz rezervlerinin kuvvetlenmesinde yüksek oranda pozitif katkısı olan sektörün yatırım iştahıyla birlikte daha nice ihracat rekorları kırmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Pandemiden oldukça güçlü bir dönüş yapan maden sektörünün ithalat alanını değerlendiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, kömür, altın ve metale dönüşmüş ürünler hesap edilirse 40 milyar dolara yakın ithalatın gerçekleştiğini söylüyor. Dinçer, “Altın, kömür ithalatımız çok. Diğerleri cevher halinde değil de metale dönüşmüş olan ürünler. Bu bize Türkiye’de metale dönüştürülme yönünde atılımların daha fazla yapılması gerektiğini gösteriyor” diye ekliyor.

Türkiye’de son yıllarda çok ciddi anlamda altın ithalatı gerçekleştiğini ancak henüz 50 tona varmamış bir üretimin var olduğuna dikkat çeken Dinçer, “Yılda 42 ton gibi bir üretim yapıyoruz. Hedef 100 ton olarak kondu ama o hedefe ulaşmak şu anda pek mümkün gözükmüyor. Önümüzdeki yıl 50 tonu bulabilir. Altın değerli bir metal, altın madenciliği ülkemiz açısından önemli, bunun yapılması ve artırılması lazım. Bununla ilgili yeni projeler var, projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi lazım ki, Türk ekonomisine katkı sağlayabilsin” diye belirtiyor.

Maden ihracatının artması için izin sürelerinin artması gerekiyor

Maden ihracatı, 2021’i bir önceki yıla göre yüzde 39 artışla 5 milyar 930 milyon dolarla tamamladı.
Maden ihracatı, 2021’i bir önceki yıla göre yüzde 39 artışla 5 milyar 930 milyon dolarla tamamladı.

Maden izin süreçlerinin bir an önce kısalması ile birlikte, kırılan rekoru en hızlı şekilde iki katına çıkaracaklarına dikkat çeken Çetinkaya, “Şu anda 3-4 seneleri bulan izin süreçlerinin, eski hali olan bir seneden çok daha az sürede çözülmesi en büyük beklentimiz. Eğer bunu yeniden sağlayabilirsek maden sektörü çok büyük ihracat rekorlarıyla Türkiye’nin döviz rezervlerine itici güç olmayı taahhüt edecektir” dedi.

Ormanla ilgili izin süreçlerinin çok uzun olmasının yatırımcıyı uzaklaştırdığını belirten Dinçer, arama ruhsatı alımlarında yüzde 83 düşüş yaşandığını ve arama olmayınca da önümüzdeki yıllarda çıkacak madenlerin tespit edilemediğini kaydediyor. Bugün bir maden işletmesinin açılabilmesi için; 8 bakanlık, 92 yasa, 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme, 8 tüzük, 24 değişik kurum ve kuruluştan izin alınması gerektiğine dikkat çeken Dinçer, “Sektörün sürdürülebilirliği ülke ekonomisi için çok önemli. Ham madde temin edilemezse üretimler ithalata kayar. Cari açığa olumlu katkı sağlamak için üretimi artırmalıyız. 2021’de 6 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleşti. 2022’de bunu yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye maden çeşitliliği sıralamasında da 10'uncu sırada

Dünya maden rezervlerinde önemli payları olduğu gibi dünya maden üretiminde de rol oynayan ülkelerin başında ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada, Avustralya ve Rusya geliyor.

Türkiye de maden rezervi açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin karmaşık jeolojik yapısı, çok çeşitli madenlerin ülkede bulunmasına, farklı maden ve minerallerin üretilmesine olanak sağlıyor.

Başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere, metalik madenler, enerji ham maddeleri ve jeotermal kaynaklar açısından zengin bir konumda bulunan Türkiye’de dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 70’i yer alıyor ve 60 madenin ticareti yapılıyor. Türkiye maden sektörü, dünya maden çeşitliliği sıralamasında da 10’uncu sırada yer alıyor.