Merkez bankaları kripto paraya yöneliyor

​Bitcoin’in son yıllardaki yükselişi ve hızlı iniş-çıkışlı seyri, bütün dünyada dikkatleri kripto paraların arkasında yer alan blok zincirine çekti.
​Bitcoin’in son yıllardaki yükselişi ve hızlı iniş-çıkışlı seyri, bütün dünyada dikkatleri kripto paraların arkasında yer alan blok zincirine çekti.

Dünyada 50’den fazla Merkez Bankası, blok zinciri teknolojisinin beraberinde getirdiği büyük değişime ve potansiyel fırsatlara odaklanıyor. Bu alanda atılacak somut adımlar, şimdiye kadar devletlerden bağımsız olarak piyasaya çıkmış kripto paraların geleceği açısından da kritik bir önem taşıyor. Türkiye’nin yakın zamanda açıklanan 11. kalkınma planında da, Merkez Bankası’nın blok zinciri temelli dijital paralara yönelik hedeflerine net bir vurguyla yer veriliyor.

Bitcoin’in son yıllardaki yükselişi ve hızlı iniş-çıkışlı seyri, bütün dünyada dikkatleri kripto paraların arkasında yer alan blok zincirine çekti. Devletlerin maliye ve para politikaları ile ilgili kurumları, bu yeni ‘yıkıcı yeniliğin’ ekonomik süreçlere nasıl etki edeceğini yakından izlemeye başladı. Bu ilgi ve dikkat, son dönemde birçok yeni proje ve uygulamaların önünü açtı.

Merkez bankalarının en temel görevleri sayıldığında doğal olarak en başta devletin para biriminin ve kur politikalarının yönetimi yer alıyor. Doğal olarak son dönemde dijital para alanında yaşanan gelişmeleri en yakından izleyen kurumlar arasında da merkez bankaları ilk sırada. Bir platform olarak yaklaşık 2,7 milyar aktif kullanıcıya ulaşan Facebook’un yaklaşık 40 büyük şirketin desteğini de ar-kasına alarak, Libra adıyla kendi dijital para birimini tedavüle çıkaracağını duyurması gözleri merkez bankalarının nasıl tepki vereceğine çevirdi. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, bu konudaki hedefini kullanıcıların dünyanın herhangi bir yerindeki bir kişiye fotoğraf gönderir gibi para gönderebilmelerini sağlamak olarak açıklıyordu. Tüketicilerin bugüne kadar devletler tarafından çıkarılan ve kontrol edilen para birimleri yerine Facebook gibi özel kurumların çıkaracağı dijital paralara yönelmesi ihtimali haliyle, çalmakta olan uyarı zillerinin şiddetini daha da yükseltti. Bu alandaki teknolojilerin ilgili tüm yetkili kurumlar tarafından net bir şekilde anlaşıldığı söylenemeyeceği gibi, bu yeni sahadaki yasal düzenlemeler de henüz şekillenmemiş durum-da. Diğer yandan bu dönemde olası bir çalkantıya hazırlıksız yakalanmak, ilgili kurumlar için belki de en kötü senaryo. İşte tam ta bu nedenle Eylül 2019 itibariyle dünyada blok zinciri temelli teorik ve pratik çalışmalar yürüten pilot ölçekli de olsa projeler hayata geçiren merkez bankalarının sayısı 50’yi geçiyor.

Merkez bankalarının faaliyetleriyle ilgili alanlarda blok zinciri teknolojilerinden yararlanabilecekleri birçok uygulama senaryosu mevcut.
Merkez bankalarının faaliyetleriyle ilgili alanlarda blok zinciri teknolojilerinden yararlanabilecekleri birçok uygulama senaryosu mevcut.

Blok zinciri birçok ihtiyaca cevap verebilir

Konunun uzmanları, merkez bankalarının sorumluluk alanındaki mevcut birçok ihtiyacın karşılanmasında blok zinciri teknolojilerinden yararlana-bileceklerine dikkat çekiyor. Özellikle yüksek hızlı, kesintisiz işlerliği, güvenliği ve bilgi gizliliğini garanti eden kritik uygulamalar blok zinciri üzerinde geliştirilebiliyor.

Blok zincirinin doğasında var olan ve iletişim ve paylaşım süreçlerinde aracıları ortadan kaldıran ‘dağıtık hesap defteri’ uygulaması en fazla potansiyel barındıran işlevlerden biri. Dağıtık hesap defteri sayesin-de işlemler neredeyse gerçek zamanlı, aracısız ve kesintisiz şekilde gerçekleştirilebiliyor. Bitcoin ve kripto paralar, blok zinciri teknolojileri üzerinde geliştirilen uygulamalardan sadece biri ve doğal olarak en çok dikkat çekeni. Nitekim, blok zinciri teknolojisi merkez bankalarının dikkatini 2013 yılında, Bitcoin fiyatının 1.100 ABD dolarının üzerine çıkmasıyla çekti. Bitcoin hızlı yükselişini devam ettirdi, 2018 yılında ciddi değer kaybına uğradı, kripto paraların hangisinin hangi yönde olacağı tartışmalı bir konu olsa da uzmanlar asıl değerin blok zincirinde ve bu teknoloji üzerinde geliştirilecek uygulamalarda olduğunu önemle vurguluyor. Merkez bankaları da yaşanan süreçte inisiyatifi ele alarak kontrolleri dışındaki dijital para birimlerinin getireceği riskleri en aza indirirken avantajlarını en iyi şekilde kullanabilmenin yollarını arıyor. Merkez bankalarının ve ilgili kurumların yeteneklerini bu alana yönlendirmeleri, “merkez bankası dijital para birimi” gibi yeni kavramları gündeme getirdi. Merkez bankaları icraatlerinin önemli bir bölümünü piyasadaki diğer bankalar üzerinden sürdürür ve son kullanıcı ile direkt etkileşimi yok denebilir. Ancak merkez bankası para birimlerinin ortaya çıkması, bankaları aracı olmaktan çıkarıp merkez bankalarının para arzı üzerinde doğrudan etki etmesini sağlayabilir. Bu durumun ortaya çıkarabileceği muhtemel yan etkiler de tartışma konusu.

Bitcoin’in son yıllardaki yükselişi ve hızlı iniş-çıkışlı seyri, bütün dünyada dikkatleri kripto paraların arkasında yer alan blok zincirine çekti.
Bitcoin’in son yıllardaki yükselişi ve hızlı iniş-çıkışlı seyri, bütün dünyada dikkatleri kripto paraların arkasında yer alan blok zincirine çekti.

Merkez bankaları blok zinciri temelli uygulamaları deniyor

Merkez bankalarının faaliyetleriyle ilgili alanlarda blok zinciri teknolojilerinden yararlanabilecekleri birçok uygulama senaryosu mevcut. Bunlar arasında ilk sırada merkez bankası dijital para birimi (CBDC) geliyor. Merkez bankaları tarafından üretilen ve doğrudan tüketiciler tarafından alışverişte nakit yerine kullanabileceği bu dijital para ülkenin para birimine endeksli olarak sunuluyor.

Merkez bankası para biriminin ilk örnekleri, Uruguay’ın e-Peso adıyla başlattığı pilot program, Venezuela’nın “petro” ismini verdiği petrole endeksli dijital para birimi denemesi oldu. Öte yandan ABD ile ticaret savaşı olarak tanımlanan bir ekonomik mücadele içinde olan Çin de bu alandaki fırsatları yakından kollayan ülkeler arasında. Son beş yıldır dijital para birimleri üzerinde yoğun çalışmalar yürüten Çin Merkez Bankası’nın Yuan endeksli bir dijital para çıkaracağını duyurması dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Kasım ayında kısıtlı bir pilot uygulama şekilde de olsa, dolaşıma çıkması beklenen dijital Yuan, kategorisinin bu kapsamdaki ilk örneği olacak.

Bir diğer model, özellikle ticari bankalar, takas kuruluşları gibi finans kurumların düzenleyici kurumlar ve kendi aralarında yapmakta oldukları yüksek yoğunluklu işlemlerde blok zinciri teknolojilerinin kullanılması ve süreçlerin daha hızlı ve güvenli hale getirilmesini öngörüyor. Birçok ülkede merkez bankaları bu alana yoğunlaşmış durumda. Finans ve ilgili kurumların kendi aralarındaki veri ve bilgi paylaşımını en az aksaklıkla gerçekleştirebilmelerine olanak sağlıyor.

Bir diğer senaryo da, merkez bankalarının sorumluluk alanında olan ödeme sistemlerinin teknik arıza, afet, sabotaj ve siber saldırı gibi risklere karşı, sürekli işler durumda tutularak kesintisiz hizmetin sağlanmasında dağıtık hesap defteri uygulamasının avantajlarından yararlanmaya öncelik veriyor. Blok zinciri teknolojisi, devletlerin tahvil ihaleleri ile bunlara ilişkin ihraç, izleme ve yönetim süreçlerinde maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için de önemli potansiyel vaat ediyor. Farklı ülkelerin merkez bankaları arasındaki işlemlerde de blok zinciri temelli teknolojilerin kullanılması mümkün.

Blok zinciri teknolojisinin ödemelere ve finansal aktivitelere ilişkin bilgilerinin müşteri tanımlama amacıyla izlenmesini, süreçteki kurumlar arasında gerekli olan bilgi paylaşımlarının gerektiği ölçüde yapılmasının sağlanması için de kullanılabilecek. Bu model ayrıca ülkelerin karşı karşıya olduğu kayıt dışı ekonomi ya da kara para aklama gibi sorunlara karşı da etkin şekilde kullanılabilme olanağıyla da dikkat çekiyor.

  • Libra merkez bankalarını harekete geçirdi
  • Özellikle regülasyonlar açısından Avrupa Birliği ülkelerinden umduğu ölçüde destek bulamayan Libra, Ebay (paypal), Visa, Mastercard, Stripe ve Mercado Pago’nun çekilmeleriyle büyük bir sarsıntı geçirdi. Facebook’u kripto para ortaklığı Libra’nin 28 kurucu üyesinden kalan 21’inin bir araya geldiği ilk resmi ‘Libra konseyi’ Cenevre’de 14 Ekim’de gerçekleştirildi. Libra konsorsiyumunun ayrılanların yerine katılacak yeni üyelerle destekçi kurum sayısını 100’ün üstüne çıkartacağı yönündeki açıklaması gerçekçi olmaktan uzak bulunuyor. Zira 40 destekçi kuruluş arasında yer alan küresel ölçekte ödeme sistemleri sağlayıcısı konumundaki kuruluşların çekilmesi, Libra’nin yola çıkarken yakaladığı pozitif rüzgarı büyük ölçüde kaybettirdi. Yine de dünya gündeminde geniş yer bulan Libra’nın birçok merkez bankasını blok zinciri temelli dijital para fikrine odaklanma ve bir an önce harekete geçme konusunda tetikleyici etki yaptığı bir gerçek.
  • Merkez bankalarının faaliyetleriyle ilgili alanlarda blok zinciri teknolojilerinden yararlanabilecekleri birçok uygulama senaryosu mevcut. Bunlar arasında ilk sırada merkez bankası dijital para birimi (cbdc) geliyor.

Türkiye’den blok zinciri tabanlı pilot uygulama örnekleri

Tüm dünyada yeni bir alan blok zinciri temelli teknoloji uygulamaları alanında pilot projeler şekillenirken Türkiye’de de dikkat çekici çalışmalar yapılıyor. T.C. Merkez Bankası ilk kez 2017 yılında blok zinciri için özel bir çalışma grubu kurarak çok önemli bir adım atmıştı. Bu yılın Temmuz ayında ilan edilen, 2019-2023 dönemini kapsayan 11. kalkınma planı ile de Merkez Bankası’nın kendi kripto para birimini çıkaracağı resmen duyuruldu. Bu haber, finans ve ekonomi çevrelerinde büyük bir heyecanla karşılandı.

Blok zinciri alanına ilgi gösteren tek kurum merkez bankası değil elbette. Özellikle Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu alanda önemli çalışmalara imza atıyor. İlgili kamu kurumları, kendi bünyelerinde ya da diğer kurumlardan katılıma açık birçok etkinlik düzenliyor. Türkiye’de finans kurumları arasındaki iş akışlarında kullanılan ilk blok zinciri projesi, borsa İstanbul tarafından Eylül 2018’de hayata geçirildi. Kurum bünyesindeki uzman bilişim teknolojileri ekibi tarafından hazırlanan proje, borsa İstanbul, takas İstanbul ve merkezi kayıt İstanbul’un elektronik başvurulara ait müşteri veri tabanında yer alan bilgilerin blok zinciri temelli olarak eş zamanlı hale getirilmesini sağladı. Proje kapsamında, veri tabanına yeni müşteri bilgilerinin eklenmesi, mevcut bilgilerin değiştirilmesi ve doküman yönetimi, blok zinciri temelli olarak gerçekleştiriliyor. bu sayede veri tabanına bilgi girişinde oluşabilecek hata ve kesintilerin önlendiği, hızlı, güvenilir ve şeffaf bir platformun temelleri atıldı. Türkiye’de bu alanda atılan, referans niteliğindeki adımlardan biri de, Takasbank tarafından bir buçuk yıllık hazırlık çalışmalarının ardından hayata geçirilen Biga (bir gram altın) dijital altın projesi oldu. Fiziksel dayanağı olan, regülasyona uyumlu, maksimum gizlilik ve güvenlik sağlayan blok zincir tabanlı altın transfer altyapı platformu olarak tanımlanan Biga’nın amacı, yüzde yüz fiziki karşılığı borsa İstanbul kasalarında Takasbank adına mislen saklamaya alınmış, standartları belirli olan kaydı altının transfer işlemlerinin blok zincir teknolojileri kullanılarak yapılması olarak ilan edildi.

Tamamlanan proje ile platform üzerinde yapılan transfer işlemleri için tam mahremiyet sağlanmış, ayrıca işlemin tarafları dışında bir otorite tarafından da izlenebileceği bir altyapı oluşturulmuştur. Bu sayede blok zinciri tabanlı finansal çözümlerin yaygınlaşması için gerekli olan altyapıların inşa edilebilirliği de ispatlanmış oldu..

Kamu, akademi ve özel sektör işbirliği ile blok zinciri odaklı yürütülen birçok çalışma ve proje var ve bunlar henüz deneme ve pilot aşamasında. Kısa ve orta vadede yasal düzenlemelerin de netleşmesiyle birlikte bu projelerin meyvelerinin kısa sürede alınması, herkesin ortak beklentisi.