Pelister: Kimya ihracatı vites yükseltti

İKMİB Başkanı Adil Pelister.
İKMİB Başkanı Adil Pelister.

Salgınla mücadelede hijyen ürünleri en stratejik ürünler haline geldi. Türkiye bu dönemde üretimini aksatmadan sürdürerek, küresel ihracatta fırsat yakaladı. Kimya sektörünün ihracatı 2020’de daralma gösterse de kolonya ve dezenfektan gibi ürünlerde Türkiye’nin ihracatı rekor kırdı. (İKMİB) İstanbul Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Adil Pelister sektörün ihracatının pandemi öncesi dönemin üstüne çıktığını söyledi. Yıl sonunda sektörün ihracatının 23 milyar doları bulacağını belirtiyor.

Pandemiyi ihracat atağıyla fırsata çeviren kimya sektörünün pandemi döneminde yakaladığı fırsat kalıcı hale gelir mi?

Kimya sektörümüz 16 alt sektörüyle birlikte otomotivden savunmaya, sağlıktan tarıma, tekstilden boyaya diğer sektörlere hammadde veya ara mamul vererek ekonomide stratejik bir görev üstleniyor. İlaçlar, tıbbi cihazlar, medikal ürünlerin yanı sıra dezenfektan, kolonya, ıslak mendil, sabun vb. temizlik ve hijyen ürünleri pandemide en çok ihtiyaç duyulan ürünler oldu. Bu bakımdan stratejik öneme sahip sektörümüzün değeri pandemi ile birlikte daha çok anlaşıldı.

Virüslerin aşılarla beraber etkisini azaltması beklense de yeni versiyonları da maalesef hayatımızı etkilemeye devam ediyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte pandeminin ilk dönemi gibi olmasa da bu ürünlere yönelik taleplerin devam edeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte diğer alt sektörlerimizde de pandemi öncesi dönemin ihracat seviyelerini aşmış bulunuyoruz.

“Kovıd-19 için ağırlıklı yerli ilaç kullanıldı”

Plastikler ve mamulleri ihracatında 9 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaşanan artış: %45.07
Plastikler ve mamulleri ihracatında 9 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaşanan artış: %45.07

Kovid-19 tedavisinde verilen ilaçların ne kadarlık bir kısmı yerli ilaçlarla karşılandı?

Kovid-19 tedavisinde ağır hastalarda kullanılan bazı ithal ilaçlar dışında, tedavide kullanılan klorokin tabletler, sonrasında favipiravir tabletler ve parasetamol tabletler yerli üretim ilaçlarıdır. Dolayısıyla ağırlıklı olarak yerli üretim ilaçlar ile ihtiyacımız karşılandı. Bu tabletlerin içinde belirttiğimiz parasetamolun ayrıca hammaddesi de yerli üretim. Ancak diğer tabletlerin hammaddeleri maalesef ithaldir.

Kimya sektörü, yılbaşında 20,6 milyar dolarlık ihracat hedefiyle yola çıkmıştı. Eylül ayında 2 milyar 294 milyon dolarlık ihracat rakamıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40.79’luk bir artış gerçekleştirdi. İlk 9 aylık ihracat 18 milyar 218 milyon dolara yükseldi. Bu artış sonrası yılsonu hedef aşılır mı nasıl bir beklentiniz var?

Pandemi sebebiyle 2020 yılında ihracatımızda yüzde 11 civarlarında bir azalış olmuştu. Ancak bu yıl için bu açığı kapatmayı ve tekrar artışa geçmeyi hedeflemiştik. Yılın başında 20,6 milyar dolar ihracat hedefi belirlemiştik. Kimya ihracatçılarımızın özverili çalışmaları neticesinde sektörümüz aylık bazda rekorlar kırdı.

Mayıs ve Haziran aylarında ihracatta lider sektör olduk. Haziran ayında gerçekleştirdiğimiz 2,37 milyar dolarlık ihracat bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en yüksek ihracat rakamı oldu. Dolayısıyla yılı hedefimizin çok üstünde 23 milyar dolar seviyelerinde tamamlayacağımızı öngörüyoruz.

“ABD bu yıl ikinciliği zorluyor”

Türkiye, kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe ülke ve bölge bazlı en çok ihracatı nereye yapıyor?

Kimya sektörü olarak, 27 sektör arasında en fazla ülke ve bölge bazlı ihracatı yapan sektör olarak ilk sırada yer alıyoruz. Sektörümüz 2020 yılında 231 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdi.

Bu yıl da ilk 9 aylık verilere göre sırasıyla, Hollanda, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Irak, İspanya, Yunanistan, İngiltere, Belçika ve Romanya en çok ihracat yaptığımız ilk on ülke oldu. Avrupa Birliği ülkeleri ülkemizin olduğu gibi kimya sektörümüzün de ihracatında öne çıkıyor. Diğer yandan özellikle öncelikli hedef pazarlarımız arasında bulunun ve şu an üçüncü sırada yer alan ABD, bu yıl ikinciliği zorluyor.

Sektörün en çok ihracat yaptığı alt sektörlerde pandemi nedeniyle değişim var mı?

Sektörümüzde en çok ihraç yaptığımız ürün gruplarında plastikler ve mamulleri, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler, anorganik kimyasallar, kauçuk, kauçuk eşya ile eczacılık ürünleri ilk beş olarak sıralanıyor. Bu sektörlerimizde artışlar oldu.

Plastikler ve mamulleri ihracatımız bu yıl ilk 9 aylık dönemde geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 45,07 artış sağladı ve 6 milyar 552 milyon dolara ulaştı. Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler ihracatımız yüzde 66,37 artarak 3 milyar 816 milyon dolara ulaştı. Anorganik kimyasallar ihracatımız yüzde 32,62 artarak 1 milyar 520 milyon dolara ulaştı. Kauçuk, kauçuk eşya ihracatımız yüzde 35,82 artışla 1 milyar 109 milyon dolara ulaşırken,

eczacılık ürünleri ihracatımız ise yüzde 21,73 artışla 1 milyar 42 milyon dolara ulaştı.

Diğer yandan sekizinci sırada yer alan muhtelif kimyasal maddeler ihracatımız yüzde 7,22 azalırken, onuncu sırada yer alan yıkama müstahzarları ihracatımızda yüzde 4,18’lik bir azalış oldu. Bunun sebebini, pandemi etkisiyle aşırı olan talebin düzelmesi olarak görüyoruz.

“Stratejik ürünler için yatırıma ihtiyaç var”

Türk kimya sektörünün en önemli eksiğinin yatırım açığı olduğu söyleniyor. Halen sektörde bazı stratejik ürünler, ithalatla sağlanan ara girdiler ve yüksek katma değerli kimyasallar üretilmiyor. Söz konusu açığın giderilmesi için ne yapılması gerekiyor?

Hammadde bakımından yüzde 70 dışa bağımlı olan sektörümüzde yüksek katma değerli, stratejik ürünlerin üretimi konusunda yatırımlara ihtiyaç var. Özellikle büyük ölçekli olan petrokimya tesisi yatırımlarının yanı sıra ilaç, medikal gibi sağlık alanında yapılacak yatırımlar da büyük önem taşıyor.

Kimya sektöründe yüksek katma değerli ürün üretimi için gerekli yatırımların yapılabilmesi ise ancak devlet desteği ile mümkün. Çünkü stratejik ürün yatırımları uzun vadeli 5-6 yılı bulabilen, yüksek maliyetler içeren yatırımlar. Bu sebeple Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından yürütülen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programını çok önemli buluyor ve firmalarımızın bu programdan yararlanmalarını öneriyoruz.

Kimya sektörü olarak hammadde konusunda dışa bağımlılığımız söz konusu. Bu bağımlılığı en aza indirmek için ne yapılması gerekiyor?

Sektörümüz için büyük önem taşıyan bu konuyla ilgili İKMİB olarak geçen yıl bir çalışma yaptık. Sektörde ithalatı frenleyecek ve cari açığın azalmasına katkı sağlayacak Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler Raporunu hazırladık. Raporumuzda, kimya alanında en fazla ithal edilen, ithalat değeri 50 milyon dolar ve üstü olan hammadde ve ara mamulleri mercek altına aldık ve 103 stratejik ürün alanını belirledik. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programında öncelikli ürünler listesinde raporumuzda olan 98 ürüne yer verildi. Ağustos-Eylül arasını kapsayan bir zamanlama ile kimya ve eczacılık sektörlerimize yönelik çağrıya çıkıldı. Program kapsamında verilecek teşvikler doğrultusunda yatırımların en kısa zamanda başlamasını diliyoruz.

Sektörün 2022 ihracat beklentisi nedir?

Orta Vadeli Program kapsamında 2022 yılı için belirlenen 230,9 milyar dolarlık ülke ihracat hedefi doğrultusunda kimya sektör ihracatımızın da 25 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.

Ayrıca Birliğimizin en büyük projelerinden Kimya Teknoloji Merkezi kurma çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki yıl hayata geçirmek için büyük bir çaba gösteriyoruz. Merkezimizde yer alacak uluslararası akredite referans laboratuvarlarımız ile sektörümüzün bu alandaki ihtiyacını karşılayarak gerekli testlerin hızlı ve daha uygun fiyatlarla gerçekleştirilmesini amaçlıyoruz. İçinde yer almasını planladığımız Ar-Ge merkezimiz yeni teknoloji ve katma değerli ürün üretebilmek için hizmet verecek. Girişimci kuluçka merkezimiz, yeni buluşların ve teknolojilerin ekonomiye kazandırılmasına öncülük edecek.