Şirket iflaslarında risk büyüyor mu?

İbrahim Acar.
İbrahim Acar.

Kovid-19 salgınının küresel ekonomiye etkisi bitmek bilmiyor. 2020’de dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçüldü. Küresel ticaret yüzde 10’a yakın daraldı. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 azaldı. Küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Bu tablodan daha kötüsünü hayal edemezdik. Ancak, ‘Koronavirüsün etkisi 2020 ile sınırlı kalır, dünya ekonomisi 2021’de belini doğrultur’ beklentisi gerçekleşmedi.

Salgının yıkıcı etkileri henüz sona ermediği gibi her geçen gün yeni tehditler ortaya çıkıyor. 2021’e ilişken beklentiler, ‘Koronavirüs de dokuz canlıymış’ dedirtiyor. Sağlık, eğitim, finansal istikrar ve teknolojideki temel eşitsizlikler; krizin belirli grupları ve ülkeleri orantısız bir şekilde etkilemesine yol açtı. Sadece 2 milyondan fazla ölüme neden olmakla kalmayan Kovid-19’un ekonomik ve uzun vadeli sağlık etkileri, yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor.

Salgın kaynaklı risklerin ne zaman kritik bir tehdit haline geleceği de önemli. Uluslararası kuruluşların analizlerine göre; en yakın tehditler arasında gelecek 2 yılda gerçekleşmesi beklenenlerin başında istihdam ve geçim krizleri, dijital eşitsizlikler, ekonomik durgunluk gelir. 3-5 yıllık zaman diliminde ise varlık balonları, fiyat istikrarsızlığı, emtia şokları ve borç krizleri gibi ekonomik riskler öne çıkıyor.

Bu süreci verimli şekilde yöneten ülkeler ve şirketler ayakta kaldı. Süreci yönetemeyenler ise yılların kazanımlarını bir yılda kaybetti. Ekonomik aktivitenin en önemli göstergelerinden biri işletmelerin varlığını sürdürüp sürdüremediğidir. Nitekim salgının başından beri bütün dünyada; işletmeleri ayakta tutabilmek için büyük destekler sunuldu. Üretimde sürekliliği sağlamak için devreye alınan triyon dolarlık destek paketlerine rağmen geçen yıl her 21 saatte büyük çaplı bir şirket iflası yaşandı. Bu iflaslardan en çok Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın gelişmiş ekonomileri etkilendi. Destek, şirket iflaslarında yüzde 10’luk bir düşüş etkisi yapsa da büyük dalganın yıkıcı etkisini ortadan kaldırmaya yetmedi.

Küresel iflaslara ilişkin bu rakamlara; dünyaca ünlü alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in “Şirketinizi iflasların domino etkilerinden nasıl korursunuz?” başlıklı e-kitabında yer verildi. İflaslarda domino etkisinin kapıda olduğuna dikkat çekilen kitapta; devlet yardım mekanizmalarının aşamalı olarak kaldırılmasıyla birlikte, küresel iflas oranı 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 25 artacağı uyarısı da yapılıyor. Salgının sosyal ve ekonomik etkileri bölgeden bölgeye değişiyor. Kitabın ilgili bölümünde dikkat çeken şu önemli detaylar var: “Türkiye’nin de yer aldığı Orta ve Doğu Avrupa’da iflasların yüzde 20 artabilir. Bu oran Euro bölgesinde yüzde 29, Kuzey Amerika’da yüzde 36, Afrika ve Orta Doğu bölgesinde yüzde 19, Asya-Pasifik bölgesinde ise yüzde 22 olarak ön görülüyor. İflas riskinin en yüksek olduğu sektörler; havacılık (ulaşım ve ekipman), konaklama ve gıda dışı perakende.”

Borcun artması, iflasların devam edeceğini işaret ediyor. Bundan 15 yıl önce küresel GSYİH yaklaşık 70 trilyon dolar, küresel borç 140 trilyon dolardı. Gelirin iki katı bir borç vardı. Şimdi ise küresel GSYİH 80 trilyon dolar, küresel borç ise 282 trilyon dolar. Devletlerin, reel sektörün, finans sektörünün ve hanelerin borçululuk oranları artıyor. Küresel ekonomide yaratılan gelirin yaklaşık 3,5 katı bir borç oranının iflaslarda domino itkisi yapma riski var.

Aşılamanın yaygınlaşması salgınla mücadelede umutları artırsa da tedbiri elden bırakmamamızı gerektiren acı bir gerçek daha var. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki aşılamalar, insanlığın bu ölümcül hastalıktan kurtulması için yeterli değil. Çünkü analizler 2023 yılına kadar dahi 85 yoksul ülkenin aşıya ulaşamayacağına işaret ediyor. 100’ün üzerinde ülkenin hala aşıya erişememiş olmasını dünyadaki eşitsizliğin ve adaletsizliğin çarpıcı bir tablosu olarak karşımızda duruyor. Bütün ülkelerde aşılama tamamlandığı müddetçe dünyada kimseye rahat yok. Bu adaletsizlik sürerse büyük ekonomilerin bile istikrar kazanması uzun yıllar alabilir.