Sosyal medya dünyasının son fenomeni

Clubhouse.
Clubhouse.

Bu yılın hemen başında sosyal medya dünyasında yeni bir heyecan başlatan Clubhouse, diğer platformlardan farklı olarak, gözlerden ziyade kulağa hitap ediyor. ‘dijital kantin’, ‘dijital kıraathane’ veya ‘sesli twıtter’ olarak da anılan Clubhouse, aldığı ciddi yatırımlarla, kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden, bir milyar dolarlık değerlemeye ulaştı ve böylede ‘Unıcorn’ olmayı başardı.

ABD’li girişim sermayesi şirketinde ortak olarak çalışan Bilal Zuberi, Clubhouse hakkındaki görüşlerini şöyle paylaşıyordu: “Bildiğimiz bütün sosyal medya platformlarının neredeyse tamamı bizden bir ekrana bakmamızı istiyor. İlk kez bir sosyal medya platformunda bir ekrana bakmıyorum. Tamam, sosyal medyayla etkileşimdeyim ama şu an çocuklarımla havuz kenarında oturuyorum ve kimse beni sesli hale getirmediği sürece oturmaya devam ediyorum.” 20 Mayıs 2020’de cnbc.com’da yer alan bu haberde Zuberi, sese dayalı sosyal medya uygulaması Clubhouse’un neye benzediğini açıklıyordu. Evet, diğer sosyal medya uygulamaları metin veya görüntü tabanlı iken Clubhouse sesle kullanıcıların karşısına çıkıyor.

‘Dijital kıraathane’

Kimileri tarafından ‘dijital kıraathane’, ‘dijital kantin’ veya gerçek zamanlı sesli iletişim sunduğu için ‘sesli Twitter’ olarak tanımlanan Clubhouse, Paul Davison ve Rohan Seth tarafından Mart 2020’de kuruldu. Stanford Üniversitesi’nden işletme yüksek lisansı derecesine sahip olan Paul Davison, girişimcilik dünyasına yabancı bir isim değil aslında. Pinterest’in 2016 yılında satın aldığı Highlight isimli bir start-up kuran Davison, ayrıca danıışmanlık Bain&Company’da görev almış. Davison’ın çalıştığı diğer start-up olan Metaweb’i ise Google bünyesine kattı. Diğer kurucu Rohan Seth ise Paul Davison gibi Stanford Üniversitesi mezunu ve Yönetim Bilimi ve Mühendislik alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Google Mühendislik bölümünde kariyerine başlayan Seth, Android işletim sisteminin mobil versiyonunun doğumuna tanıklık eden isimler arasında yer alıyor. Google’daki kariyerinin ardından girişimcilik dünyasına adım atan Seth, Membry Labs isminde bir start-up kurdu ve bunu gayrimenkul teknolojileri üreten bir girişim olan Opendoor’a sattı.

Clubhouse’a nasıl üye olunuyor?

Öncelikle Clubhouse uygulamasının davetiye ile çalıştığını belirtelim. Yani, uygulamayı kullanmak için uygulamayı halihazırda kullanan birisinden davetiye talep etmek gerekiyor. Bu da, Clubhouse’a özel bir kulüp havası veriyor. Davetle içeri gelen her yeni kullanıcıya istedikleri şekilde başkalarıyla paylaşmak üzere iki davetiye sunuluyor. Kullanıcılar uygulamayı kullandıkça davetiye sayısının arttığını not edelim.

Kendisine davet gelen kullanıcılar, telefonlarına gelen SMS’le uygulamadaki kayıt sayfasına yönlendiriliyor ve bunun ardından profil oluşturuyor. Bunun ardından da kullanıcılar, ilgi alanlarına göre belirlenmiş odalaraki sohbetleri dinleyebiliyor ve dilerlerse ‘el kaldırarak’ sohbetlere katılabiliyor. Sohbetleri beğenmeyen kullanıcı ‘sessizce’ odadan çıkabiliyor. Son olarak, Clubhouse’un şu an için sadece iPhone kullanıcılarına açık olduğunu aktaralım. Fakat Rohan Seth ve Paul Davison, bu konu üzerinde çalıştıklarını ve kısa sürede Android versiyonunun da devreye gireceğini belirttiler. (Huawei’nin sahibi olduğu mobil işletim sistemi Huawei Mobile Services için henüz bir gelişme yok.)

Clubhouse’un iş modeli

Clubhouse şu an için ücretsiz biruygulama ve uygulamada reklam da bulunmuyor. Bununla birlikte, kurucular Paul Davison ve Rohan Seth henüz bir iş modeli açıklamadı. Herhangi bir gelir modeli paylaşılmadığı için de konuya ilişkin spekülasyonlar söz konusu. Buna örnek olarak ise Duisburg-Essen Üniversitesi’nde dijital iş modelleri alanında ders veren araştırma yapan Prof. Tobias Kollmann, uzun vadede ücretsiz ve reklamsız bir modelin kalacağından şüphe ediyor. Newsabc.net ile yaptığı röportajda Kollmann, “Clubhouse er ya da geç gelir üretmek zorunda. Çünkü yatırımcılar yatırdıkları miktarın dönüşünü bekliyorlar” diyor. Kollmann, gelir modelinin Facebook ve LinkedIn gibi diğer platformları temel almasının muhtemel olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “İlk yol genellikle reklam almak. Eninde sonunda banner veya sponsorlu toplantı odaları göreceğimiz gayet açık.” Nitekim bu husus, uygulamanın kullanım şartları metninde de aktarılıyor ve Clubhouse’da şirket veya ürünlerin reklamını yapmak yasak ve bunun için izin almak gerekiyor. “İkinci yol, reklamsız veya belirli bonus işlevlerine sahip olan premium (ücretli) hesaplar’ bilgisini veren Kollmann, şirketler için ücretli toplantı odaları da ilginç bir gelir kaynağı olabileceğini düşünüyor. Clubhouse’un çatı şirketi olan Alpha Exploration da bu noktayı kullanım şartlarında vurguluyor ve ‘bir abonelik ürünü veya işlevi’ için bir ücret isteme veya değiştirme hakkını saklı tutacağını paylaşıyor.

Bir milyar dolar değeri aştı

Öte yandan, Clubhouse’un aldığı yatırımlara da kısaca göz gezdirmekte fayda var. Bunun için ise start-up yatırımlarını derleyen Crunchbase verilerini baktığımızda, Clubhouse’un 15 Mayıs 2020’de Andreessen Horowitz’den seri A seviyesinde 10 milyon dolar yatırım aldığını görüyoruz. Şirket 24 Ocak’ta seri B yatırıma imza attı ve yine Andreessen Horowitz’den 100 milyon doları kasasına koyarak büyümeye odaklandı. Şirket bu iki yatırımla 1 milyar dolarlık değerlemeye ulaştı ve unicorn girişim olmayı başardı.

Uygulama henüz çok yeni olduğu halde çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Geçtiğimiz haftalarda New York Times, Clubhouse’un kullanıcıları istismardan korumak için fazla bir şey yapmadığına ilişkin çok sayıda şikâyetlere şahitlik edildiğini yazmıştı. Bununla birlikte, Clubhouse’da ‘genel kabalık’a izin veriliyor. Fakat nefret söylemi, cinsiyet ayrımcılığı ve istismara izin verilmediğini not edelim. Ayrıca önceden var olan nefret söylemi ve istismarla ilgili meselelere karşı Ekim 2020’de topluluk yönetimi kılavuzları oluşturulup paylaşıldı. Bu gelişmeler üzere bir açıklama yapan Clubhouse sözcüsü Reuters’a bazı kullanıcıları yasaklamak zorunda kaldıklarını bildirdi.

Clubhouse’da kişisel veri kullanımı

Facebook ve WhatsApp’ın son dönemde kişisel veri paylaşımıyla ilgili sebep olduğu tartışmalar Clubhouse’a da sıçramış durumda. Buna ilişkin newsabc.net sitesinde görüşlerini açıklayan Hamburglu avukat Nina Diercks, “Clubhouse, kullanıcı verilerini satmadığını söylüyor. Her zaman olduğu gibi, bu, kullanıcı profillerinin hedef grup odaklı pazarlama için oluşturulmadığı ve bunlara karşılık gelen erişimin satılmadığı anlamına gelmiyor” diyor. Clubhouse’un ayrıca haricî reklam ağlarını entegre etme hakkını saklı tuttuğunu ekleyelim. Bu ağlar daha sonra Clubhouse uygulaması aracılığıyla izleme ve analiz verilerini kendileri gözden geçirebilir. Uygulamanın kişisel veri paylaşımına ilişkin en güncel gelişme İtalya’dan geldi ve İtalya Kişisel Veri Koruma Kurumu’nun Clubhouse’tan kişisel verilerin kullanımına dair bilgi istediği gelen haberler arasında.