Tarımsal ihracatta dikkate değer bir artış trendi içindeyiz

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi.
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi.

İklim değişikliği, nüfus artışı, salgın hastalıklar ve jeopolitik riskler tarım ve gıdanın stratejik önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Tarım, bir milli güvenlik meselesidir. Gelişmiş ülkelerin bile, gıda arz güvenliğine yönelik endişelerinin arttığı bir dönemde, ülke olarak eli öpülesi çiftçilerimiz sayesinde, stratejik tarım ürünlerinde bulunurluk sıkıntısı yaşamadık, yaşamıyoruz. Üretimde sürdürülebilirlik için planlamayı, planlama için ileri teknolojiyi önceleyerek tarım politikalarını bu doğrultuda geliştiriyoruz.

AK Parti hükümetleri döneminde; tarım arazilerinin bölünmesini önledik, büyük ovaları koruma alanı ilan ettik, Tarım Sigortası TARSİM’i getirdik. Toplulaştırma, sulanan tarım arazilerini artırma ve modern sulama sistemlerini yaygınlaştırma gibi yapısal dönüşümlere ağırlık verdik. Sınırlı üretim alanlarımıza rağmen, akıllı sulama yatırımları, Ar-Ge faaliyetleri ve mekanizasyon kullanımını yaygınlaştırarak, verim ve kaliteyi yükselttik. Böylelikle, hem halkımızın gıda arz güvenliğini sağladık, hem de tarımsal ürün ihracatımızı artırdık.

Büyüyen tarım

Geldiğimiz noktayı, bazı verilerle paylaşmak istiyorum. Tarım sektörü, son 19 yılın 15’inde büyüme göstermiştir. Tarımsal hasılamız, 2002 yılında 25,1 milyar dolardan yüzde 78,1 artışla 2021 yılında 44,7 milyar dolara yükseldi. Tarımsal ihracatta, dikkate değer bir artış trendi içindeyiz. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2002 yılında 3,8 milyar dolar iken, bu yıl sonu itibarıyla, 30 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.

Bitkisel üretim miktarımızı, 2002 yılında 98 milyon tondan 2021 yılı itibarıyla 117,9 milyon tona ulaştırdık. Bitkisel üretimimizin, 2022 yılında, 127,6 milyon tona ulaşmasını bekliyoruz. Bu ise bitkisel üretimde tüm zamanların rekoru olacaktır.

Bu yıl regülasyon kuruluşlarımız TMO, ÇAYKUR, TÜRKŞEKER ve ESK, daha fazla görev üstlendi. Bu yıl, TMO marifetiyle 23 yılın en yüksek hububat alımını gerçekleştirdik, çiftçimize 48 milyar TL ödedik. Alımı devam eden ürünlerle birlikte 55 milyar TL ödemiş olacağız.

Tarımsal destek bütçemizi, 2002’de 1,8 milyar TL iken 2022’de 22 katına çıkararak, 39,7 milyar TL’ye yükselttik. Son 20 yılda, çiftçimize cari değerle 500 milyar TL’ye yakın tarımsal destek sağladık.

Sen üret yeter

Yeni tarım vizyonumuzu, ‘SEN ÜRET YETER’ sloganımızla duyurduk. Çiftçilerimize, 1 Ekim’den itibaren ÇKS’ye e-Devlet kapısından erişim imkânı getirdik. Bürokrasiyi azaltarak, yaklaşık 2,2 milyon üreticimize emek, zaman ve para tasarrufu sağladık. Bu yıldan itibaren, tarımsal destekleme sistemimizi değiştirdik, ödemelerimizi öne çektik.

Et ve Süt Kurumu üzerinden Sözleşmeli Besicilik Projemizi başlattık. Bundan sonra besicilerimiz, güvenle hayvancılık yapacak. Alıcı, satıcıyla doğrudan muhatap olacak. Besiciye, alım garantisi ve mutlak karlılık sağlayacağız. İhtiyaca göre, her türlü desteği vereceğiz. Ayrıca, sözleşmeli besicilik yapan üreticilerimizi, verimlilik primiyle destekleyeceğiz.

Konya’da başladığımız Gelir Koruma Sigortası’nı ülke geneline yaygınlaştırıyoruz. Buna göre; buğdayda verim kaybına ve fiyat dalgalanmalarına bağlı olarak, çiftçinin gelir kaybı riskini, teminat altına alıyoruz. Önümüzdeki yıl, IPARD III programına başlıyoruz. Bugüne dek, 42 ilde uygulanan programı, 81 ilimize yaygınlaştırıyoruz. Kent tarımı vizyonumuzun en önemli enstrümanlarından biri olan TDİOSB proje sayısını 57’ye çıkardık.

Ülkemizin akciğerleri olan ormanlar, aynı zamanda tarıma ve ekonomiye olan katkılarıyla milli servetimizdir. Ormanlarımızı sadece korumakla kalmıyor, topraklarımızı yeni fidanlarla buluşturmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Son 20 yılda, 5,7 milyon hektar alanda, 5,9 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Aynı zamanda, iklim değişikliğinin etkilerine karşı, karbon yutak alanı olan ormanlarımızı, 2002’de 20,8 milyon hektardan 2021’de 23,1 milyon hektara ulaştırdık. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında, Avrupa’da ilk, dünyada dördüncü sıramızı koruyoruz.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz, 2003-2022 döneminde, günümüz fiyatlarıyla, 450 milyar TL’lik yatırımla, 9 bin 561 tesisi hizmete aldı. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 22 Kasım’da açılışı yapılan mühendislik harikası Yusufeli Barajı, ülkemizin en yüksek, dünyanın 5. yüksek yapısıdır.

Özetle Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 Türkiye Yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl aynı zamanda tarım ve ormancılığın da yüzyılı olacaktır. İklim değişikliği, azalan biyoçeşitlilik, küresel gıda krizi, gıda milliyetçiliği, jeopolitik riskler, tarım ve gıdada tekelleşme eğilimleri gibi etkenler, Türkiye Yüzyılında Yeni Tarım ve Orman Vizyonunu zorunlu kılmıştır.

Üretimi planlıyoruz

Tarımda ‘Sözleşmeli Üretimi’ yaygınlaştırıyoruz. Çevreye duyarlı, kaynakları etkin kullanan, kırsala dönüşü özendiren, gençlerin ve kadınların üretime katılımını önceleyen, kalite ve verimlilik odaklı, yalın bir destekleme modeli uygulayacağız.

Gıda arz güvenliğinin sigortası olan küçük aile işletmeciliğine desteğimizi, artırarak sürdüreceğiz. Meraların ıslahı, korunması ve kullanımına ilişkin yeni yaklaşımlar geliştireceğiz. Herhangi bir sebeple, üretim yapılmayan arazileri, üretime kazandıracağız.

Bakanlığımızın yetkilerinin bir kısmının, ‘Yeminli Tarım Müşavirleri’ marifetiyle kullanılmasını sağlayacağız. Küresel bir oyuncu olma hedefimize uygun bir şekilde tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirmek için yurt dışında faaliyet göstermek isteyen müteşebbislerimize, rehberlik hizmeti sunmak amacıyla, ülke masaları oluşturuyoruz.

Çiftçimize güveniyoruz

Bize emanet edilen Cumhuriyetimizi, 20 yıl içinde getirdiğimiz noktadan çok daha ileriye taşıyacak bir sürecin içindeyiz. Biz buna Türkiye Yüzyılı diyoruz. Kendimize olduğu kadar, bu noktada çiftçimize, yetiştiricilerimize ve girişimcilerimize güveniyoruz. Lafla değil, yaptığımız icraatlarla Türkiye’yi hep birlikte 21. yüzyılın çok daha parlayan yıldızı ve küresel oyuncusu haline getireceğimize yürekten inanıyorum.