Torbalı’nın sürdürülebilirlik hikayesi

Tarıma zarar vermeden tarımsal alanları yok etmeden, çevreye zarar vermeyen yatırımlara ev sahipliği yapmak önemli.
Tarıma zarar vermeden tarımsal alanları yok etmeden, çevreye zarar vermeyen yatırımlara ev sahipliği yapmak önemli.

Geçtiğimiz yıl tek başına gerçekleştirdiği 1,3 milyar dolarlık ihracat ile 64 ili geride bırakan İzmir’in Torbalı ilçesi, bölgesel kalkınma adına model olacak bir başarı hikayesi yazıyor. Ege ile Anadolu’ya geçişte stratejik konumda olan Torbalı, demiryolu, otoban ve son olarak yüksek hızlı tren yatırımı sayesinde ticaret başta olmak üzere yabancı yatırımlar açısından da ciddi bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda.

Bölgenin sebze ihtiyacı buradan

Abdulvahap Olgun
Abdulvahap Olgun

Ancak bu ilçenin başarı hikayesinde üzerinde önemle durulması gereken bir konu varsa o da sürdürebilirlik. Sanayileşirken, çevreyi korumanın da mümkün olduğu mantığına dayanan sürdürülebilir kalkınma için Torbalı önemli bir örnek. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) işletmeleri ve büyük sanayi kuruluşlarıyla öne çıkan ilçe, aynı zamanda 313 bin dönümlük geniş tarım arazileri sayesinde bölgenin sebze ihtiyacının yüzde 75’ini karşılıyor. İlçenin çevreci yaklaşımını Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ile Torbalı’da bir araya gelerek konuştuk.

Sanayileşirken tarımı korumak mümkün

Sanayileşirken, çevrenin korunmasına ve özellikle tarım arazilerinin daraltılmamasına özen gösterdiklerini belirten Başkan Abdulvahap Olgun, “1,2 milyon metrekarelik Pancar OSB’de 95; 1,3 milyon metrekarelik Torbalı OSB’de ise 105 işletme faaliyet gösteriyor. Bu tesislerde yer bulmak için İstanbul ve Kocaeli'den yatırımcılar sıraya girmiş bekliyor. Ancak biz buna rağmen, gıda güvenliğinin stratejik önemini kavramış durumdayız ve ekilebilir arazilerimizi koruyoruz” diyor.

Tarımsal sit alanları ilan edildi

Bölgedeki arazilerin tarımsal sit alanı ilan edildiğini öğreniyoruz. Olgun, Torbalı’nın tarım alanlarının yok olmaması için geçmişteki çarpık sanayileşmeden dersler çıkarıldığını ve sanayi ile çevrenin bir arada gelişebileceğini anladıklarını söylüyor. “Eskiden arazileri fabrikalara açalım gelişelim şeklinde bir zihniyet vardı. Torbalı’da bu yaklaşım uzun süre önce terk edildi. Şimdi bir yerin tarımsal alan vasfından çıkabilmesi için, kurumların görüşü gerekiyor. Çevre konusu her şeyden önemli hale geldi” yorumunu yapıyor.

Bölgesel kalkınmada çevre duyarlılığına önem verdiklerini söyleyen Abdulvahap Olgun, tarımın bölge için önemini şöyle özetliyor: “Bizim tarım alanlarına zarar vermeyecek şekilde yeni sanayi alanlarına ihtiyacımız var. Daha da sanayileşmek istiyoruz ama tarımdan vazgeçmek istemiyoruz. Tarıma zarar vermeden tarımsal alanları yok etmeden, çevreye zarar vermeyen yatırımlara ev sahipliği yapmak önemli. İstanbul, Ankara pazarlarında kışın satılan brokoli, lahana, pırasa benzeri kışlıklar ilk olarak Torbalı’dan çıkar. Özellikle yazın domates konusunda önemli bir verime sahibiz. Torbalı Ticaret Odası olarak bir hikaye yazmak istiyoruz. Tarıma dayalı sanayi olsun. 313 bin dönümlük arazimizde yetişen ürünlerin depolanabileceği, stoklanabileceği işlenebileceği veya da farklı bir ürün haline getirilebileceği tesisler yani tarımsal OSB bizim için önemli.”