Türkiye neden ilaç üretemiyor?

Prof. Dr. Murat Yülek.
Prof. Dr. Murat Yülek.

Bu sorunun en önemli cevabı Sağlık Bakanlığımızın konuya gereken önemi vermemesi. Daha da spesifik cevabı Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ve UDEM isimli kuruluşun yetersizliği ve Türk ilaç ve tıbbi cihaz üreten şirketleri baltalayıcı çalışmaları.

Şimdi konunun ayrıntılarına girelim. Öncelikle, tıbbi ürünler ve cihazlar sanayi sektörünün, iktisadi ve sosyal açısından son derece kritik olduğunu hatırlatalım. Bu sektör katma değer üretimi ve ekonomik büyüme açısından stratejik önemi en yüksek sektörler arasında yer alır. İlaç ve tıbbi cihaz sanayi, yüksek ücretli istihdam, teknolojik gelişim, ihracatın artırılması ve gereksiz ithalatın kısılması (yani “dış denge”) ve hatta bütçe dengelerinin tutturulması açısından hayatidir.

Yılda, iki trilyon dolar civarında (Türk ekonomisinin üç katı) hacme sahip olan dünya ilaç ve tıbbi cihaz sektörünün ekonomik açıdan ne kadar kritik olduğunu anlamanın bir yolu da dünyada ilaç ve tıbbi cihaz üretim ve ihracatının hangi ülkelerde yoğunlaştığına bakmaktır: az sayıdaki yüksek gelirli ülkeler. Bu sektörün hakimi Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre, İngiltere, Fransa gibi ülke şirketleridir. Gayet tabii olarak bu “ileri” şirketler hem yerel pazarlarda hem de uluslararası ihracat piyasasında Türkiye ve benzeri ülkelerden rakipler istememektedir.

Öte yandan, Türkiye’de bütçe dengeleri açısından da yerli ilaç ve tıbbi cihaz sanayi kritik öneme sahiptir. Zira, Türkiye bu ürünlerde büyük bir tüketime sahipken finansman büyük ölçüde devlet bütçesinden sağlanmaktadır. Tüketim, bütçe harcamaları ve ithalat giderek artmakta ve bütçe dengelerini de tehdit eder hale gelmiştir.

Yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretimi sanayinin geliştirilmesi, ihracatın artması ve ithalatın düşürülmesine (yani cari açığın kapatılmasına) katkıda bulunacakken diğer yandan istihdam ve vergi gelirlerinin de artırılmasını sağlayacaktır. Ne yazık ki mevcut gidişat ters yöndedir.

Peki, yerel ilaç ve tıbbi cihaz üretimini nasıl artırabiliriz? Yerli firmaların önüne serdiğimiz engellemeleri azaltarak; ya da daha iyisi engelleri ortadan kaldırırken destekleri de geliştirerek. Ancak mevcut sistemimiz, türlü engellemelerle yerli firmaların cesaretlerinin kırılması ve sektörün gelişiminin engellenmesi şeklinde tezahür ediyor.

İşte size bir örnek… Yetenekleri yüksek, gerekli sertifikasyonlara sahip ve yurt dışında 45 ülkeye hatırı sayılır ihracat yapan bir yerli ilaç şirketimiz yeni bir ilaç grubu geliştiriyor. İlaçların satışa sunulması için Bakanlıktan ruhsat süreci başlatılıyor.

Türkiye bütçe dengeleri açısından yerli ilaç ve tıbbi cihaz sanayi kritik öneme sahiptir.
Türkiye bütçe dengeleri açısından yerli ilaç ve tıbbi cihaz sanayi kritik öneme sahiptir.

İki sene süren “yavaşlatılmış” süreçten başarıyla geçerek Sınıf 2B sertifikası alınıyor. UDEM tarafından sertifikalar basılıyor. Ardından, kirli ellerin işe karışmasıyla, ruhsatlar UDEM tarafından geri alınıyor. İhraç pazarı da hazırken, yerli ilaçlar bu şekilde ticari olarak maalesef Bakanlık ilgili birimi ve UDEM tarafından “öldürülüyor.” Böylece, bırakın ihracatı, Türkiye’nin yüz milyonlarca dolarlık ithalata devam etmesi ve uluslararası şirketlerin ülkemizden haksız gelir elde etmesi süreci/pastası devam ettiriliyor.

Kısacası; bu şirketler Türkiye ilaç pazarına hakim ve yerli yeteneklerin gelişmesini bürokrasimiz tarafından engelliyor. Yerli şirketler de bu durumda “biz müstemleke ekonomisi miyiz” diye sormaya devam ediyor.

Bir başka örnek; kamu satın alıumlarının yerli tıbbi cihaz üreticilerinden yapılabilmesi için çalışan bir kamu kurumumuzun genel müdürü bazı tıp profesörlerinden günün birinde bir “tehdit” mektubu alıyor. Bu profesörler tehdit mektuplarında bu ürünlerin yerli şirketlerden alınması durumunda “ciddi tıbbi problemler ortaya çıkacağını” ve “kurumun suçlu duruma düşeceğini” nazikçe hatırlatıyorlar genel müdüre. Oysa, o ürünler zaten Türkiye’de yerli firmalar tarafından üretiliyor ancak Bakanlığa satışları yabancı markalar basılarak yapılıyor.

  • Şimdi anladınız mı Türkler neden ilaç ve tıbbi cihaz üretemiyor; en büyük rant kapılarından birisi olan ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe hala egemenliğimizi kuramadığımız için.