Yapay zeka devrimi kıyıma dönüştü: 2025'te dev şirketler düğmeye bastı

Dünya genelinde yapay zeka rüzgarı iş gücü piyasasını adeta hallaç pamuğu gibi atıyor. ABD’de pandemi döneminden bu yana en büyük işten çıkarma dalgası yaşanırken, bir milyonu aşkın çalışan kapının önüne konuldu. Amazon, Microsoft ve IBM gibi devlerin başını çektiği bu dijital kıyımda, on binlerce kişi koltuğunu doğrudan yazılımlara kaptırdı. Küresel sermayenin "maliyet düşürme" bahanesiyle başlattığı bu operasyon, çalışanlar için büyük bir belirsizliğe kapı aralıyor.
Teknoloji dünyasında "verimlilik" adı altında başlatılan yapay zeka dönüşümü, 2025 yılında çalışanlar için tam bir kabusa dönüştü. Challenger tarafından yayınlanan son veriler, ABD iş piyasasında 1,17 milyon kişinin işine son verildiğini ortaya koyarak acı tabloyu gözler önüne serdi. 2020’deki küresel salgın döneminden bu yana görülen bu en yüksek rakam, dijitalleşmenin insan emeği üzerindeki baskısını kanıtlıyor. Türkiye gibi genç nüfusa sahip ülkeler için de uyarı niteliği taşıyan bu süreç, milli istihdam politikalarının yapay zekaya karşı nasıl korunması gerektiğini bir kez daha gündeme getiriyor.
Pandemiden sonraki en büyük dalga
Yalnızca son iki ayda yüz binlerce kişi işsiz kalırken, bu kıyımın merkezinde doğrudan "yapay zeka" gerekçesi yatıyor. Şirketler, enflasyon ve artan maliyetlerle mücadele etmek için insan gücü yerine kısa vadeli tasarruf sağlayan algoritmalara yöneliyor. Yapılan araştırmalara göre, 55 binden fazla çalışan işini doğrudan yapay zekaya kaptırırken; finans, sağlık ve profesyonel hizmetler gibi kritik sektörlerde 1,2 trilyon dolarlık devasa bir ücret tasarrufu planlanıyor. Bu durum, küresel ölçekte emek sermaye dengesinin işçi aleyhine bozulduğunu gösteriyor.
Teknoloji devleri düğmeye bastı

Listenin başında yer alan dev markalar, küçülme stratejilerinin merkezine yapay zekayı yerleştirdi. E-ticaret devi Amazon, en büyük yatırımlarını bu alana kaydıracağını açıklayarak 14 bin pozisyonu tasfiye ederken, Microsoft ise 2025 yılına kadar toplamda 24 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. Benzer şekilde Salesforce, IBM ve Workday gibi devler de binlerce destek personelini kapının önüne koydu. Şirketlerin insan odaklı yönetimden uzaklaşarak tamamen algoritmik bir yapıya bürünmesi, dijitalleşmenin sosyal maliyetlerini her geçen gün artırıyor.
Milli istihdam politikaları önem kazanıyor
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) hazırladığı çarpıcı çalışma, mevcut işlerin yüzde 11,7'sinin halihazırda yapay zeka tarafından yapılabileceğini ortaya koyuyor. Bu tehdit karşısında, Türkiye'nin kendi yapay zeka stratejisini oluştururken sadece teknolojik gelişmeye değil, aynı zamanda yerli iş gücünü korumaya yönelik projelere de odaklanması hayati önem taşıyor. Küresel sermayenin insanı devre dışı bırakan bu hamlelerine karşı, milli ve manevi değerleri merkeze alan, emeği koruyan bir dijital dönüşümün şart olduğu görülüyor.

