Yaptırım silahı İsrail'e neden işlemiyor?
Savaş suçu işleyen, teröre destek veren, hukuk kurallarını çiğneyen ve buna benzer eylemlerde bulunan ülkelere karşı uygulanan yaptırım silahı İsrail’e karşı adeta yok oldu. En büyük savaş suçlarından biri olarak kabul edilen beyaz fosfor bombasını hiç sakınmadan kullanan, sivillerin yoğun bulunduğu hastane, okul, park gibi alanları hiç gözünü kırpmadan bombalayan ve binlerce sivili katleden İsrail’e karşı tüm dünya derin bir sessizliğe bürünmüş durumda. 76 yıldır abluka altında tuttuğu Gazze’yi Aksa Tufanı sonrasında tamamen elektriksiz ve susuz bırakan İsrail, evlerini terk etmek zorunda kalan sivilleri dahi yollarda katletmekten hiç geri durmadı. Ancak buna rağmen, dünyanın gözü önünde yaptığı soykırım karşısında İsrail’e karşı batılı ülkeler yaptırım uygulamak bir yana dursun, tüm bu kayıpları İsrail vermiş gibi ziyaret için sıraya girmiş durumdalar.
Beyaz fosfor bombası uluslararası hukuka göre suç
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’de sivillere karşı beyaz fosfor kullandığını kanıtlarıyla yayınladı. Aralarında Anadolu Ajansı’nın da yer aldığı pek çok uluslararası yayın kuruluşunun görüntülerinden de çok net anlaşılmasına rağmen İsrail beyaz fosfor bombası kullandığını reddetti. Savaş suçu kapsamına giren ve kimyasal bir silah olarak kabul edilen beyaz fosfor bombası infilak ettikten sonra yanarak havadan yere doğru iniyor. Dumanıyla perdeleme işlevi gören fosfor bombası, 155 milimetrelik top mermisi patladığında oksijenle temas kurarak ateş alıyor. Beyaz fosfor bombasının çıkardığı dumana maruz kalanlar boğuluyor, vücut, cilt altından içten dışa doğru yanıyor ve yanma durdurulamıyor. Hızlıca organ yetmezliğine neden olan beyaz fosfor bombası kısa sürede ölüme yol açıyor. Cenevre Sözleşmesi’nin ikinci maddesi sivillere ve sivillerin bulunduğu askeri alanlara karşı bu tür silahların kullanımını yasaklıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü de zehirli silahların ve bazı zehirli gazların kullanımını savaş suçu sayıyor.
Rusya'ya hangi yaptırımlar uygulanmıştı?
İsrail’e hangi yaptırımlar uygulanabilir sorusunun yanıtı en yakın zamanda şahit olunan Rusya’dan örneklenebilir. Rusya’ya Ukrayna savaşı nedeniyle tarihte görülen en sert yaptırımlar uygulandı. Rusya adeta küresel ekonomiden izole edildi. Batı merkezli şirketlerin çoğu Rusya’daki faaliyetlerini ya durdu, ya da tamamen çekti. Rus şirketlerle işbirliklerini noktaladı. Özel şirketler nezdinde verilen bu kararlara kamusal kararlar da eşlik etti. Öyle ki Rusya “swift” ödeme sisteminden çıkarıldı. Bu da Rusya’nın artık uluslararası ticarette ve enerji ödemelerinde bu sistemi kullanamayacağı anlamına geldi. Bunun yanında belki de küresel ekonomiye olan güveni zedeleyen en büyük yaptırım uygulandı. O da Rus Merkez Bankası’nın yurtdışındaki rezervlerinin dondurulması oldu. Batı kendi kurdukları küresel finans sistemine olan güveni yıkma pahasına bu kararı verdi ve uyguladı.
İsrail BM kararlarını da çiğniyor
1948’den bu yana İsrail’in işgalci politikaları defalarca BM’nin gündemine taşınmış ve çok sayıda kararlar alınmıştı. Ancak alınan bu kararların hiçbiri uygulanmadı. Fakat BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin desteği sayesinde hiçbir yaptırım kararı alınamadı. Sürekli işgal ettiği Filistin topraklarından çıkması için karar alan BM’nin bu kararları hiçbir şekilde uygulanmadı. Bunun yanında ABD’nin eski başkanı Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve büyükelçiliği Kudüs’e taşımak istedi. Fakat BM bunu reddetti. ABD BM’de veto hakkını en çok da Filistin için kullandı.