Yeni yatırımların yükselen yıldızı: Türkiye

Applıed Value Group Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Reyhan Baylan.
Applıed Value Group Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Reyhan Baylan.

Kovid-19 nedeniyle uluslararası yatırımların askıya alındığı bir dönemde Applıed Value Group, Türkiye’ye yaklaşık 10 milyon dolar yatırım yaptı. Şirketin Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Reyhan Baylan’a göre ise Türkiye, yeni yatırımların yükselen yıldızı…

New York, Miami, San Francisco, Stockholm, Kopenhag, Şangay ve Helsinki'deki ofisleri ile 30’u aşkın şirket faaliyeti bulunan Applied Value Group, nitelikli iş gücü bolluğundan dolayı Türkiye’deki yatırım faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Marka bugüne kadar Türkiye’de sağlık, yazılım ve sosyal girişim alanlarında, CEZY, Kenmak, Medrics ve Sourcing Value gibi 10 farklı firmaya yatırım yaptı. Türkiye pazarında aktif rol alan yatırım firmasının hikayesi ise Applied Value Group Yönetim Kurulu Başkanı Bruce Grant’ın şimdiki Türkiye Genel Müdürü Reyhan Baylan ile bir uçak yolculuğunda yollarının kesişmesi ile başlıyor. O günden itibaren faaliyetlere başlayan firmanın, şimdilerde Türkiye’de yaklaşık 10 milyon dolarlık yatırımı bulunuyor. Türkiye’nin eşsiz bir potansiyele sahip olduğunu ve 2025’deki Türkiye yatırım hedeflerinin 30-40 milyon dolar civarında olduğunu vurgulayan Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Reyhan Baylan, SaaS, inşaat, biyoteknoloji, bambu, siber güvenlik ve tarım teknolojileri alanlarında da yeni yatırım ve projeleri olduğundan bahsediyor.

Applied Value Group olarak Kovid- 19’un en aktif olduğu dönemde Türkiye pazarında yatırım yaptınız. Böyle bir dönemde sizi Türkiye pazarında yatırım yapmaya iten şey ne oldu?

Türkiye'nin eşsiz ve güçlü bir potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de nitelikli iş gücü bolluğundan dolayı ülkemiz yatırımcılar için cazip hale geliyor. Sahip olduğumuz nitelikli iş gücü ve üretim kabiliyetiyle birlikte, ülkemizde üretilen mal ve hizmetler de global pazarlarda diğer ülkelerle rekabet eder hale geldi.

Bununla birlikte Türkiye’de yurtdışındaki portföy şirketlerimiz için uzaktan çalışabilecek nitelikli iş gücü bulma potansiyelini de gözlemledik. Bir yandan da Covid-19 tedarik ve sevkiyat sıkıntılarına yol açtığından jeopolitik konumumuz, Avrupa’ya yakınlığımız her zamankinden de daha büyük bir avantaj teşkil etmeye başladı. Şirket olarak orta ve uzun vadede gelişmekte olan ülkelerden hangilerinin bu global konjonktürden faydalanacak bir pozisyonda olduğuna dair araştırmalarımız oldu. Türkiye eğer kartlarını doğru oynarsa kesinlikle yükselen yıldızlardan olmaya aday. Kovid-19 boyunca da 10 şirket satın aldık. 4 yeni girişim başlattık ve 2 şirkete de VC yatırımı yaptık.

Siz bu marka ile bir araya nasıl geldiniz? Bruce Grant ile tanışma hikâyenizden bahseder misiniz?

Applied Value Group Yönetim Kurulu Başkanı Bruce Grant ile yaklaşık 3 yıl önce bir Miami-İstanbul uçağında tesadüfen yan yana oturduk ve tanıştık. Kısa sürede bir dostluk kurduk; profesyonel anlamda iş yaklaşımlarımızın ve hedeflerimizin örtüştüğünü gördük. Daha sonra kendisi bana Applied Value Group’un Türkiye ofisini kurar mısın diye bir teklifte bulundu. Aslında Türkiye planları arasında olmadığı halde aramızda oluşan güven ve vizyon uyumu kendisine ilham vermiş. Açıkçası Bruce Grant’e Türkiye’yi tanıtabilmiş, sevdirebilmiş ve yatırım yapmasına vesile olmuş olmaktan gurur duyuyorum. Kendisi gerçek bir Türk dostu haline geldi. Sadece kendi yatırımlarımızı değil ayrıca yurtdışındaki tüm iş çevresine Türkiye’ye olan inancını adeta bir marka elçisi gibi aktarıyor. Applied Value Group'un Türkiye ofisinin kuruluşunu gerçekleştirerek grubun Türkiye’deki faaliyetlerine İzmir'deki hastane yatağı üretim şirketi Kenmak'ın satın alınmasıyla start verdik ve şimdilerde 7 kişilik küçük bir kadroyla birçok projeye imza atıyoruz.

Şirket üst yönetiminin yatırımcı ilişkileri faaliyetlerinde vizyonu nedir? Önceliklerinizde neler yer alıyor?

Kısa süre önce, bir kadın girişimci tarafından hayata geçirilen sağlıklı atıştırmalık markası CEZY’ye 2 milyon TL yatırım yaptık. CEZY, büyüme potansiyeli oldukça yüksek bir marka. Grup olarak kadın istihdamı önem verdiğimiz konuların başında geliyor. CEZY de kadın istihdamını desteklemesiyle bizimle aynı paralelde hareket eden bir marka. Ayrıca, kadınlar için istihdam sağlama ve iş yaratma yoluyla yoksullukla mücadele eden Hand in Hand adlı bir vakfı da destekliyoruz. Vakfın amacı, bağımsız ve üretken kadınları güvenli işlerde istihdam ederek veya kendi mikro işletmelerini yönetmeleri için eğitim verip desteklemekten oluşuyor. Hand In Hand International’ın Londra merkezli ofisi ise bağış toplama ve bölgesel operasyonlara destek sağlamaya devam ediyor.

Aktif bir operasyon süreci yönetiyoruz

Yatırım yaptığınız şirketlerden ve yatırım rakamlarından bahseder misiniz?

Değer kazanacağını öngördüğümüz firmalara uzun vadeli yatırımlar yapıyoruz. Türkiye için daha büyük bir ekip ve daha fazla yatırım da dâhil olmak üzere pek çok planımız var. Bir sene içinde yatırımlarımızın 10 milyon dolar civarında olacağını tahmin ediyorum.

Türkiye’de sağlık, yazılım ve sosyal girişim alanlarında yatırım yaptık. CEZY, Kenmak, Medrics ve Sourcing Value yatırım yaptığımız firmalar arasında. Yatırımlarımızın temelinde uzun vadeli taahhüt, şirket yapısında yapılacak iyileştirmeler ve tabii ki büyüme stratejisi yer alıyor. Yatırımlarımızın kısa vadeli sonuçlarına odaklanmıyoruz, hem danışmanlık operasyonlarımızdan hem de portföy şirketlerimizden edindiğimiz bilgi ve tecrübemizi katma değer elde etmek için kullandığımızı söyleyebilirim. Edindiğimiz bu deneyim hem müşterilerimizin hem de bizlerin büyümesini sağlıyor. Bizleri farklı kılan bir unsur ise pasif bir tutum yerine yatırımlarımızda aktif bir yaklaşım göstermemiz. Bu kapsamda yatırım yaparken çoğunluk hissedarı olmayı tercih ediyoruz ve işletmeleri büyütmek için aktif bir operasyon süreci yönetiyoruz.

Türkiye’deki yeni girişim faaliyetleriniz ne yönde? Özellikle gelecek vaat eden ve sizin de içinde olmak istediğiniz sektörler hangileri?

Dikey tarım, SaaS ve inşaat sektörlerinde de yeni yatırımlarımız oldu, siber güvenlik, biyoteknoloji, bambu, siber güvenlik ve tarım teknolojileri alanlarında da yeni projelerimiz var. Bu sektörlerde gelecek görüyoruz. Türkiye'de yurtdışında incelediğimiz sektörleri eş zamanlı olarak değerlendiriyoruz. En son yatırımımızı kadınlara istihdam yaratmaya yönelik bir sosyal girişim olarak belirledik. Aynı zamanda enerji sektöründe de danışmanlık verdiğimiz şirketlere de Türkiye’ye yatırım yapmaları için aracı oluyoruz.

2025 yatırım hedefimiz 40 milyon dolar

Gelecek dönemdeki hedefleriniz nedir, izleyeceğiniz strateji nedir?

2025 sonunda 30-40 milyon dolar bandında yatırım yapmış olacağımızı düşünüyorum. Bizim kendi hedeflerimiz arasında şirketlerimiz ve çalışanlarımız ile en iyi uygulamaları paylaşmak, global ölçekte faaliyet yapmamızın avantajını gerek kaynak bulma gerekse de işin devamlılığı açısından kullanmak ve ilgimizi çeken sektörlerde her coğrafyada yatırım yapmak yer alıyor. Grup olarak tüm müşterilerimizin karlılığını her çeyrekte iyileştirmeyi hedefledik.