Beşiktaş, Anadolu takımı değil

Beşiktaş, Anadolu takımı değil
Beşiktaş, Anadolu takımı değil

Fernando Santos, Beşiktaş'ın başında 13 maça çıktı ama takım hâlâ gelişme kaydedemedi. Üstelik bu problem kadro kalitesiyle değil, direkt Santos'un futbol anlayışıyla ilgili.

Beşiktaş, Santos döneminde kupadaki Eyüpspor maçı hariç hiçbir maçı bariz oyun üstünlüğü kurarak kazanmadı.

Ligdeki 10 maçın yalnızca 5'inde topa sahip olma oranı rakibinden daha yüksek. Bunlardan biri de 51-49.

Fernando Santos, her maçtan önce ve sonra büyük takımın nasıl oynaması gerektiği konusunda çok güzel konuşuyor. Büyük takım önde pres yapar, oyun üstünlüğünü rakibe kabul ettirir. Topu rakibe vermez, geride beklemez. Ceza sahasına girmek için organize hücumlar yapar, rastgele oynamaz.

Fakat sahada bunların hiçbirini göremiyoruz. Beşiktaş büyük takım gibi oynamıyor. Önde pres yapmıyor, geride bekliyor. Topu rakibe veriyor, oyun üstünlüğü kuramıyor. Bir hücum planı yok, dolayısıyla ceza sahasına girmekte ve pozisyon bulmakta sorun yaşıyor.

Beşiktaş'ın maçlarında Beşiktaş, Anadolu takımı gibi; rakipler de büyük takım gibi oynuyor.

Ama Santos zaten böyle bir teknik adam. Bu nedenle Portekiz Milli Takımı'yla başarılı olurken bile çok eleştirildi. Çünkü o kadronun hak ettiği futbolu oynatmıyordu. Beşiktaşlı yöneticiler umarım gelecek sezon için kulübün DNA'sına uygun bir teknik direktör bakmaya başlamışlardır.

Beşiktaş'ta neler olmuş?

Geçen cumartesi Beşiktaş'ın divan kurulu toplantısı yapıldı. Başkan Hasan Arat'ın açıklamaları yenilir yutulur cinsten değil. Stadın altında sahte ürün üreten tekstil atölyesi, gerçekleşmeyen ama parası ödenen konser, menajerlere olan borç, eski futbolcuların davaları... Hasan Arat, tahmin ettiğinden çok daha büyük bir enkaz bulmuş. Hatta bunun adı enkaz değil, rezillik. Tarih, Beşiktaş'ı bu rezil duruma düşürenleri unutmayacaktır.