Eric The King: Futbol tarihinin en hırçın adamı Eric Cantona

"Eric The King": Futbol tarihinin en hırçın adamı Eric Cantona​
"Eric The King": Futbol tarihinin en hırçın adamı Eric Cantona​

Sadece futbolculuğunda değil, karıştığı vukuatlarda da yeteneklerini sergileyen, İngilizlerin "Eric The King" lakabını taktığı Manchester United'ın efsane 7 numarası Eric Cantona'nın sıra dışı kariyerini sizler için mercek altına aldık...

24 Mayıs 1966’da Fransa’nın güney şehri Marsilya’da doğan Eric Cantona, aslında çocukluğu döneminde futbolla pek ilgili değildi. Onun ilgi alanları resim ve heykeltraşlıktı. Ancak sonradan biraz da ailesinin yönlendirmesiyle futbola başladı. İlk profesyonel kulübü 1983 yılında Auxerre’di ve burada forma giydiği 13 maçta sadece 2 gol atabildi. 1985 yılında bir alt lig ekiplerinden Martigues’e transfer oldu ve belki de kariyerinin en kötü dönemini burada geçirdi. 1 yıl boyunca hiçbir maçta forma giyemeyen Eric Cantona 86 yılında tekrar eski kulübü Auxerre’e döndü.

Eric Cantona futbol kariyerine Auxerre'de başladı.
Eric Cantona futbol kariyerine Auxerre'de başladı.

Artık 20 yaşında olan Cantona, futbolunu biraz daha geliştirmiş ve olgunlaştırmıştı. 86-88 yılları arasında 68 maçta forma giydiği Auxerre’de 21 gole imza attı ve yavaş yavaş ülke futbolunda ismini duyurmaya başladı. 1988 yazında doğduğu şehrin takımı olan Marsilya tarafından 2 milyon Frank’a transfer edildi. Agresif karakteriyle bilinen Eric Cantona, bu karakterin ilk sinyallerini Marsilya döneminde verdi. Henüz ilk ayında Torpedo Moskova ile oynanan hazırlık maçında oyundan alınmasına sinirlendi ve formasını yırtarak tribünlere fırlattı. Sonrasında teknik direktörün gözünden düşen hırçın golcü Bordeaux’ya kiralandı. Burada forma giydiği 11 maçta 6 kez fileleri havalandırdı.

Cantona'nın Marsilya zamanları...
Cantona'nın Marsilya zamanları...

Bordeux’da da istenmeyen Eric Cantona 1989 yılında Montpellier forması giymeye başladı. Montpellier formasıyla 33 maça çıktı ve 10 gol kaydetti. Kupada ise Montpellier’yi neredeyse tek başına finale taşıdı ve kupa sevinci yaşadı. Montpellier’de başarılı bir performans gösteren Fransız golcü burada da rahat durmadı ve hırçın kişiliğini gösterdi. Soyunma odasında takım arkadaşını döven Cantona, bu davranışı nedeniyle takımdan gönderildi.

Cantona Montpellier'de forma giyerken
Cantona Montpellier'de forma giyerken

1 milyon Frank karşılığında Nimes’e satıldı ve burada kaptanlığa kadar yükseldi. Ancak bir sorun vardı, her şey yolunda gidiyordu. Eric hemen müdahale etti ve bir lig maçında hakemin kararına topu ona fırlatarak itiraz edince, Fransa Futbol Federasyonu tarafından 1 ay futboldan men edildi. Verilen bu ceza sonrası daha da sinirlenen Cantona, federasyona kendine has üsubuyla cevap verdi: "Beyinsizler" Bu sözlerinin ardından cezası 1 aydan 2 aya çıkartıldı. Eric Cantona sadece cezayla karşı karşıya kalmamış aynı zamanda üzerinde medya baskısı da oluşmaya başlamıştı. Eric’in daha önceki vukuatları gündeme getiriliyor ve futbolu bırakması gerektiği konuşuluyordu. 1991 yılında Nimes, Cantona’nın sözleşmesini tek taraflı olarak feshetti.

6 ay boyunca kulüpsüz kalan Eric Cantona’ya sürpriz bir takım talip oldu: Premier Lig lideri Leeds United. Fransa’dan ayrılan ve Leeds’in yolunu tutan Cantona, burada kendini bulmuştu. Gittiği sezon Leeds United şampiyon oldu ve Cantona da bu şampiyonlukta önemli bir katkı sağladı. Ülkesinde istenmeyen ve futbolu bırakmalı denilen Cantona’ya İngiltere’de şarkılar yazıldı. Kısa sürede gösterdiği performansla Leeds United’ın mabedi Elland Road’un simgelerinden biri haline geldi. 92-93 sezonunun devre arasında İngiliz devi Manchester United’a transfer oldu. 7 sırt numarası ile özdeşleştiği Manchester United’da dümene geçti ve Kırmızı Şeytanlar’ı ait olduğu yere taşıdı. 93 ve 94 yıllarında üst üste gelen iki şampiyonluğun en büyük mimarıydı ve çoktan takımın tarihi futbolcuları arasındaki yerini almıştı. Taraftarlar ona “Eric The King” lakabını taktı.

Eric Cantona, Leed United'da forma giydiği 21 maçta 12 gole imza attı.
Eric Cantona, Leed United'da forma giydiği 21 maçta 12 gole imza attı.

Hırçın golcü, burada da olayların adamı olmaya devam etti. Leeds United maçında taraftarlarla tartıştı ve para cezası aldı. Galatasaray maçında hakemi şike yapmakla suçladı. Türk polisi ile tartışıp 4 maç ceza aldı. Eşiyle kendisini görüntüleyen TNT muhabirini tartakladı.

Cantona, Manchester United formasıyla çıktığı 170 maçta 77 gole imza attı.
Cantona, Manchester United formasıyla çıktığı 170 maçta 77 gole imza attı.

BRUCE LEE GÖRSE KISKANIR

1995 yılında yaşanan bir olay Cantona’nın agresiflik kariyerindeki zirvesiydi. Manchester United Crystal Palace deplasmanındaydı. Cantona, rakip oyuncu Richard Shaw’a yaptığı hareket nedeniyle kırmızı kartla oyundan atıldı. Tam sahayı terk etmek için tünele yaklaşmıştı ki Crsytal Palace taraftarı Matthew Simmons, Cantona’ya bir şeyler söyledi. Bunun üzerine Cantona, futbol tarihine geçen meşhur uçan tekmesini Simmons’a attı. İşte Kung-fu kick;

Aksiyon filmlerinde bile eşi benzeri görülmeyen bu tekme, İngiltere’de "Kung-fu kick" olarak adlandırıldı. Daha sonra basın toplantısında olayla ilgili konuşan Cantona, Matthew Simmons’un kendisine, "Ülkene dön pis Fransız!" dediğini açıkladı. Cantona bu olaydan dolayı 120 saatlik kamu hizmeti cezası ve 9 ay futboldan men cezası aldı.

İngiliz taraftarlar ona "Eric The King" lakabını taktı.
İngiliz taraftarlar ona "Eric The King" lakabını taktı.

31 YAŞINDA VEDA

Cantona, 1997 yılında 31 yaşındayken anlaşılmaz bir şekilde futbolu bıraktı. Bu karar futbol dünyasında ve Manchester United taraftarları arasında şok etkisi yarattı. Ancak The King, çoktan kararını vermişti ve bir daha kimse onu bu kararından döndüremezdi. Futboldan sonra sinemayla ilgilenen efsane futbolcu, tam 10 filmde rol aldı ve burada da rüşdünü ispatladı.

2001 yılında Manchester United taraftarlarının oylarıyla yüzyılın futbolcusu seçildi. Manchester United taraftarları onu hiçbir zaman unutmadı. Cantona da onları unutmamış olacak ki verdiği bir demeçte şu ifadeleri kullandı: "Öldükten sonra bedenimi yakın, küllerimi Old Trafford'a serpin. Bugün hala taraftarın adımı bağırıyor olması beni çok gururlandırıyor. Ama bir gün susarlarsa diye korkuyorum. Çünkü seviyorum. İnsan sevdiklerini kaybetmekten korkar."

2006 yılında Joga Bonito organizasyonunun sözcülüğünü yaptı ve Nike reklamlarında oynadı. Cantona’dan sonra 7 numaralı formayı giyen David Beckham, Eric Cantona’nın kendisi için ne kadar önemli olduğunu bir röportajında şöyle anlatmıştı:

  • "10 numaralı formanın bir tarihi vardır. ama Tedd Sheringham bize transfer olduğu zaman, ben Malta'da tatildeyken patronun bana telefon açıp formayı Teddy'e vereceğini söylediğini hatırlıyorum. Açıklama yok, başka bir seçenek yok, tartışma yok. O zamanlar Gary Neville'e şöyle demiştim: "Bunu niye yaptı? Bunun için niye bana telefon etti? Tatilimi mahvetmek mi istedi?" Yıkılmıştım. Neyi yanlış yaptığımı bulmaya çalışıyordum. Sonra, sezon öncesi kampı için bir araya geldiğimizde bana 7 numaralı formayı ayırdığını gördüm. Patron bana Eric Cantona'nın formasını vermişti. O şerefin bende yarattığı şokla olduğum yerde donakalmıştım."

Cantona 2012 yılında Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki rekabeti belgeselleştirmek amacıyla İstanbul’a geldi ve Looking for İstanbul adlı bir belgesel yayınladı. Belgeselde, Fatih Terim, Aykut Kocaman, Uğur Dündar, Mehmet Ali Birand, Ara Güler, Kazım Kazım, Alex de Souza ve tarihçi Tanıl Bora'nın görüşlerine de yer verildi.

Sizlere Cantona'nın en güzel golleriyle veda edelim;