Ferguson'un kıskandığı adam: 44 yıl boyunca Auxerre'i çalıştıran Guy Roux

​Ferguson'un kıskandığı adam: 44 yıl boynca Auxerre'i çalıştıran Guy Roux
​Ferguson'un kıskandığı adam: 44 yıl boynca Auxerre'i çalıştıran Guy Roux

1961 yılında Auxerre henüz bir amatör küme takımıyken göreve başlayan Guy Roux 44 yıl boyunca çalıştırdığı Auxerre'i Fransa'nın seçkin kulüpleri arasına soktu. 2005 yılında Fransa Kupası'nı kazanarak teknik direktörlük kariyerine son veren Guy Roux'nun muazzam başarı öyküsü

Futbol menajerlik oynayanlar bilir. Herkesin hayali alt liglerde bulunan bir köy ya da kasaba takımını alıp 1.Lig’e, Şampiyonlar Ligi’ne kadar yükseltmektir. Ancak bunu başarmak oyunda bile çok zordur, destan yazmaktan farkı yoktur. Birçoğumuzun oyunda bile başaramadığı bu destanı gerçek hayatta başaran bir isim var: Guy Roux

1961 yılında 2005 yılına kadar dünyada değişmeyen nadir durumlardan biri Guy Roux’nun Auxerre’in başındaki teknik direktörlük görevidir. Tam 44 yıl boyunca Auxerre’i çalıştıran Guy Roux, bu süreçte 890’ı Ligue 1 maçı olmak üzere yaklaşık 2000 maçta görev yaptı ve neredeyse kırılması imkansız bir rekora imza attı.

1938 yılında Auxerre’e 500 km uzaklıkta bulunan Colmar kasabasında dünyaya gelen Guy Roux, 22 yaşına kadar çeşitli amatör takımlarda forma giydi ancak pek de parlak bir futbolculuk kariyeri geçirmedi. Futbolu bıraktıktan 1 yıl sonra 1961 yılında, o yıllarda amatör bir kasaba takımı olan Auxerre’in teknik direktör aradığını duydu. Bu, 15 yaşından beri teknik direktörlük hayali kuran ve bu konuda kendine has çalışmalar yapan Guy Roux için kaçırılmaması gereken bir fırsattı. Guy Roux, Auxerre kulübüne gerekirse odun bile kesebileceğini söylediği bir başvuru mektubu yolladı. Gelen başvurular arasında en az maaşı isteyen ve en genç olan Guy Roux’du. Kulüp Başkanı da onu seçti ve Guy Roux sadece 600 frank karşılığında Auxerre’in başında teknik direktörlük kariyerine başladı.

Guy Roux, kariyerine başlar başlamaz takım ile kasaba arasında bir bağ olmadığını fark ediyor ve ilk olarak Auxerre halkını takımla bütünleştirmek için çalışmalar yapıyor. Auxerre, az nüfuslu olmasına karşın o dönemde, ülkenin önemli üretim merkezlerinden biri. Guy Roux çiftçilik ve ahşap üretiminde ülkenin en önemli merkezlerinden biri olan kasabanın imkanlarından faydalanmak için kapı kapı gezmeye başlıyor. Çiftçileri takıma keçi ve gübre bağışlamaları için ikna etmeye çalışıyor. Nitekim Auxerre’in ilk futbol sahası da bu gübrelerle oluşturuluyor. Kasabanın kadınlarına ve futbolcu eşlerine giden Roux, onlardan takımın antrenmanda giymesi için önlük dikmelerini istiyor. Gecesini gündüzüne katan Roux her zaman kulübe gelen ilk kişi ve kulüpten çıkan son kişi oluyor. Futbolcularını antrenmanlarda daha önce hiç görülmemiş bazı çalışmalara tabi tutuyor ve bu çalışmalarının karşılığını 1970 yılında 3.Lig’e yükselerek alıyor.

4 sene sonra 2.Lig’e yükselen Guy Roux ve ekibi, kendilerini tüm ülkeye ilk olarak 1979 yılında Fransa Kupası’nda finale çıkarak tanıtıyorlar. Profesyonel seviyede ilk defa bir maçta final oynayan Guy Roux’nun ekibi daha sonra 4 kez kazanacağı kupayı, 1970 yılında Nantes’e 4-1 yenilerek kaybediyor. Ancak onlar vazgeçmiyor ve sadece 1 sezon sonra 2.Lig’de şampiyon olarak ayak seslerini iyiden iyiye duyuruyorlar.

Guy Roux ve ekibi artık Fransa’nın tepe seviyesi Ligue 1’deydi. İlk yıllarda biraz bocaladılar ancak 1983-1984 sezonunu 3.bitirerek Ligue 1’de kalıcı olduklarını ispatladılar. O sene Auxerre’in bu başarısında pay sahibi olanlardan biri de hepimizin yakından tanıdığı Eric Cantona’ydı. Eric Cantona, Guy Roux’nun futbola kazandırdığı yıldızlardan (Alain Goma, Djibril Cisse, Philippe Mexes, Lourent Blanc vs.) sadece biriydi. 1992-1993 sezonu itibariyle Auxerre’in başarı dolu yılları başladı. 1992-93’te Auxerre’i UEFA Kupası’nda yarı finale taşıyan Roux, takımın yükselen grafiğine karşın alışkanlıklarını hiç değiştirmedi. Her antrenmanı bizzat yönetip çamur içinde kalmaktan ve maç sırasında eşofmanı ve beresiyle oturmaktan hiç vazgeçmedi.

1994 yılında 15 yıl önce kaybettikleri Fransa Kupası’nı tarihlerinde ilk kez kazandılar. Bu kupa Auxerre’in 2. Lig şampiyonluğunun ardından tarihinde kazandığı ikinci kupaydı. 1 sezon sonra ise Auxerre, tarihinin en başarılı sezonunu geçirdi ve hem ligi hem de kupayı kazandı. O yıllarda Fransa’da Guy Rox’dan daha mutlusu yoktu. Ömrünü adadığı Auxerre Fransa’nın en büyüğüydü. Devam eden yıllarda Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final, UEFA Kupası’nda yarı final, Inter-Toto şampiyonluğu ve 2 Fransa Kupası şampiyonluğu daha yaşayan Roux, artık Dünya futbol tarihine adını yazdırmıştı.

Guy Roux, 2005 yılında Sedan’ı yenip Fransa Kupası’nı 4.kez kaldırdıkları günün ertesi günü düzenlediği basın toplantısında doktorların tavsiyesi üzerine teknik direktörlük kariyerine son noktayı koyduğunu açıkladı. Guy Roux, basın toplantısında şu tarihi sözleri söylemişti:

  • “İlk yıl korkunç geçecek ancak yedek kulübesinde ölmediğim taktirde eninde sonunda emekliliğimin ilk yılını yaşayacaktım ve ben kulübede ölmek istemiyorum.”

GUY ROUX’YU EFSANE YAPAN HİKAYELER

Guy Roux’yu Guy Roux yapan birçok hikaye anlatılır. Onlarda kısaca bahsedecek olursak; oyuncularının saha dışında ne yaptığını bir dedektif gibi takip etmesiyle bilinen Guy Rox, bir akşam oyuncusu Boli’nin akşam motoruyla dışarı çıktığı haberini alması ile harekete geçer ve Boli bir sonraki akşam dışarı çıkmak için hazırlandığında motorunu demirlere zincirlenmiş halde bulur. Verdiği bu cezayı yeterli bulmayan Roux zincir masraflarını da oyuncusunun cuzi miktardaki maaşından keser.

Maç esnasında tribüne giden topu geri vermeyen taraftarı maç sonunda bulup topu alması, gece yarıları oyuncularını yakalarından çekerek gece kulüplerinden çıkarması, oyuncularının arabalarının kaputlarını elleyerek motorun sıcaklığına bakması hatta ve hatta arabaların kilometrelerini kontrol ederek oyuncularının Paris’e gidip gitmediğini (Fazladan yapılmış 400 km Paris’e gidip geldiği anlamına geliyordu) kontrol etmesi Roux’un efsaneleşmesinde katkısı olan hikayelerden bazıları.

Sizlere bir Fransız yöneticinin söylediği ve Guy Roux'yu tek cümlede özetleyen sözle veda edelim: "Roux’suz Auxerre, Eiffel’siz Paris’e benzer."