Futbol tarihinin en büyük devrimi: Bütün yönleriyle ‘Total Futbol’

Total Futbol
Total Futbol

60’lı yılların sonu, 70’li yılların başı tüm dünyanın her alanda dönüşüm geçirdiği bir dönem olmuştur. 20. Yüzyılın her anlamda en büyük sporu haline gelen futbol da tam o dönemde dünya futbolunu değiştiren ve bambaşka bir boyuta taşıyan Total Futbol felsefesinin etkisi altındaydı. Peki, neydi bu Total Futbol? İşte tüm yönleriyle futbol tarihinin en büyük devrimi Total Futbol…

12 sene boyunca formasını giydiği ve 122 gol attığı Ajax’a, 1965 yılında antrenörlük macerasında yeni yetme bir kalfa olarak geldi Rinus Michels. Henüz futbolu yeni bırakmış, 37 yaşında tecrübesiz bir antrenördü. Kulüp tarihinin en ağır yenilgisini Feyenoord’dan alan ve zar zor ligde kalmayı başarabilmiş bir takımın teknik direktörüydü artık. Liverpool’un efsanevî hocası Bill Shankly’nin ‘deterjan’ diye dalga geçtiği bir takımdı Ajax.

Rinus Michels
Rinus Michels

Enkaz bile demenin zor olduğu günlerde bu takımın başına geçen Rinus Michels, hiç canını sıkmadı. Başta henüz 18 yaşında olan Cruyff olmak üzere elindeki delikanlılara güvenen Michels, onların etrafında bir sistem inşa etmeye başladı. Takımdaki disiplinsizliği yok etti ve kendi kurallarını bir bir uygulamaya başladı. Uymayanlara kapıyı gösterirken, uyanları ise bitmek tükenmek bilmeyen ağır antrenmanlarla yavaş yavaş yoğurdu. O, elindeki tonla gence inandı ve futbol tarihinin en büyük devrimine imza attı: Total futbol.

Genç Johan Cruyff
Genç Johan Cruyff

Total Futbol, 1930’lu yıllarda dünya futboluna damga vuran ekiplerden biri olan Avusturya Milli Takım hocası Hugo Meisl’in düşünüp, uygulamaya çalıştığı ancak başaramadığı sistemdir. Yazdığı “Futbol Devrimi” adlı kitapta; kafasındaki bu sistemi uygulayamadığını ama ütopyasının bu olduğunu ve bir gün bu futbolu izlemek istediğini belirtmiştir. 50’li yıllarda ise Györ, Kocsis, Puskas gibi yıldızlara sahip olan Muhteşem Macaristan da Total Futbol benzeri bir anlayışla oynamıştır. Teknik Direktörleri Gusztav Sebes'in deyişiyle bu felsefenin adı "Sosyalist Futbol"dur.

Gusztav Sebes
Gusztav Sebes

O dönemde futbolcu olan ve Macar takımının oynadığı futboldan çok etkilenen Rinus Michels, Ajax’ta teknik direktörlüğü zamanında toplu hücum, toplu defans oyun stilini oturtmaya çalışırken, bir gün oyuncularına şu emri verdi: "Defans yok, forvet yok. Hepiniz forvetsiniz ve hepiniz defans oyuncususunuz. Defanstan bir arkadaşınız forvete gittiğinde, forvet oyuncuları onların yerlerini dolduracak. Forvette beklemek yok, geriye gelecekseniz ve hep beraber hücuma çıkacağız." İşte bu sözler “Total Futbol” felsefesinin temelini özetliyordu.

Total Futbol uygulanması çok zor bir sistemdi aslında. Sahada olan oyuncuların defansif ya da ofansif olarak gruplandırılmaması gerekiyordu. Her oyuncudan çok yönlü olması isteniyordu. Bu yüzden ağır antrenmanlar ve maç içinde devamlılık gerekiyordu. Kısacası her oyuncu geçici olarak da olsa her görevi yapabilmeliydi. Tempolu ve hızlı oynamak bu anlayışın olmazsa olmazıydı. Bu sebeple oyuncular çor zorlanıyordu. Ama uygun oyuncularla sistem yenilmez oluyordu. Çünkü öngörülmezdi. Bir stoper goller atabilir, bir santrafor kale çizgisinden top çıkarabilirdi.

Michels’in dediği gibi; "Futbol bir savaştır, daha olağan şeyleri yapan kaybeder." Michels de bu sebeple sürekli rakibi şaşkına çeviren bir anlayış geliştirmişti. Adeta 4 ve 6 kişilik iki blok halinde diziliyordu. Bu 6'lı hem defans hem ofans yapıyordu. 4'lüden ise bekler sürekli açılırdı. Diğer iki stoperi ise orta sahada pres yaparken sık sık görürdünüz. İkili olarak defansı beklerlerdi genelde. Bekler açıldığında stoperler geriye çekilir, stoperler açıldığında bekler geri gelirdi. Böylece bloklar arası alan daralır, sahanın her yeri de kullanılmış olurdu. Ayrıca 8 kişiyle hücum yapmış olurdunuz. Herkes kendi yerinden sıyrıldığı için bolca da boşluk bulunurdu. Çünkü yerinden sıyrılan hücum oyuncusu, markajcısını da peşine takardı.

Rinus Michels, inadının karşılığını aldı ve bir zamanların deterjanı Bill Shankly’nin Liverpool’unu bu sistemle 5’ledi. Catenaccio’ya nazire hüviyetinde olan bu sistem sayesinde Ajax, 1969’da finalde Milan’a boyun eğmesine karşın iki sene sonra Panathinaikos’u devirerek Avrupa şampiyonu oldu. Bu başarının ardından artık tüm dünya Total Futbol’u konuşmaya başlamıştı. Ajax ile başlayan Michels, Barcelona ve Hollanda milli takımı ile de bu sistemi sayesinde başarılar yakaladı. Şampiyon Kulüpler Kupası, La Liga şampiyonluğu ve Avrupa Kupası'nı istatistik hanesine yazdırdı. 74 Yılında Hollanda ile Dünya Kupası Finali oynadı. O takım kupayı alamamasına rağmen gelmiş geçmiş en iyi 5 takım arasında gösterildi. 1999 yılında Total Futbol ile devrim yapan Rinus Michels FIFA tarafından yüzyılın en iyi teknik direktörü seçildi.