Pirlo'dan Fatih Terim cevabı

Andrea Pirlo, Fatih Terim sorusunu cevapladı
Andrea Pirlo, Fatih Terim sorusunu cevapladı

Karagümrük, yeni teknik direktörü Andrea Pirlo ile sözleşme imzaladı. Sözleşme süresine dair bilgi verilmezken; İtalyan teknik adam, yıllar önce yazdığı otobiyografisinde Milan'da beraber çalıştığı Fatih Terim ile ilgili sorulan soruya da cevap verdi.

Karagümrük ile sözleşme imzalayan 42 yaşındaki teknik direktör Andrea Pirlo, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. İtalyan teknik adama, yıllar önce otobiyografisinde Fatih Terim ile ilgili kullandığı ifadeler soruldu. Pirlo'nun cevabı şu şekilde oldu:

  • "Fatih Terim'le sadece 2 ay çalıştık. Ona karşı çok iyi hislerim var. Kitapta ne yazdığımı hatırlamıyorum çünkü çok sene geçti. Tek hatırladığım şey, Türkiye'de böyle bir şey söylediler ancak belki de farklı tercüme edildi."

Ne yazmıştı?

Pirlo, 2013'te kaleme aldığı kitabında Fatih Terim hakkında şunları söylemişti: "Enterasan giyim tarzı vardı. Big Brother izlerdi. Görevi boyunca kendisinin adeta gölgesi gibi olan deli bir tercümanı vardı. Terim'in 5 dakikalık ateşli konuşmalarını, duygusuz şekilde 5 saniyede tercüme eden bir adam. Tercümanı bir ara Terim'e medya ile tüm ilişkileri süresiz kesmesini tavsiye etti. Medya ile ilişkileri kesmek... Süresiz... AC Milan'da... İletişimin her şeyden önemli olduğu ve mükemmel yönetildiği bir kulüpte...

Fatih Terim tahta başında dakikalarca taktik anlatırdı. Maçtan önce beni yanına çağırırdı. Bu maçı taraftar için kazanmalıyız, oyunun merkezinde de sen varsın, topları sen yönlendirmelisin diye söylerdi ancak tercümanı başka şekilde ifade ediyordu."

Özellikle göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. Terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. Tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası, çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki; hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı.

Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarışık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...

Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, 'Costacurta, tam burada olman gerekiyor' diye konuşmaya başlardı. Bir gün dayanamayıp, "Ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, Costacurta değil ki" demek zorunda hissettim.

"İşin daha da kötüsü konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda 'Acaba bunu Berlusconi'nin gizli rüyası olan 2-4-4 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor' diye şakalaşmaya başlamıştık."