Sergen Yalçın’ın anjiyo sonrası süreci: Kalp sağlığı için kritik uyarılar

Beşiktaş’ın unutulmaz ismi Sergen Yalçın’ın 55 yaşından önce geçirdiği anjiyo ve stent işlemi, Türkiye’de erken yaş kalp damar hastalıklarına ilişkin önemli bir hatırlatma niteliği taşıyor. Böyle bir tanı alan her hastada olduğu gibi, tedavi sonrası dönem ve yaşam tarzı düzenlemeleri hayati önem taşıyor. Ameliyatın ardından Doç. Dr. Muhammet Keskin'den durumla alakalı açıklamalar geldi...
Türkiye’de kardiyoloji alanında yaygın görülen kalp damar hastalıkları, genç yaşlarda bile ciddi riskler oluşturabiliyor. Bu çerçevede Sergen Yalçın’ın geçirdiği anjiyo işlemi, benzer durumdaki hastalar için uyarıcı bir örnek olarak değerlendiriliyor. Tedavi sonrası dönemde izlenecek adımların belirlenmesi, uzun vadeli kalp sağlığı için belirleyici kabul ediliyor.
LDL seviyesinin kontrol altına alınması
Tedavi sonrası temel hedeflerden biri, LDL kolesterol değerinin 70 mg/dL’nin altına indirilmesi olarak gösteriliyor. Türkiye’de sıkça tartışma konusu olan kolesterol ilaçlarının kesilmemesi gerektiği, sosyal medyada yer alan yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Gerektiğinde tedaviye ek ilaçlar dahil edilebiliyor.
Kalp fonksiyonlarının düzenli izlenmesi
İşlem sonrasında ekokardiyografi ile kalbin pompalama gücü değerlendirilerek herhangi bir düşüş olup olmadığı kontrol ediliyor. Gerekmesi halinde yeni nesil kalp yetmezliği ilaçları müdahaleye dahil ediliyor. Bu takip süreci, özellikle Türkiye’de yoğun görülen damar tıkanıklığı vakalarında standart uygulama olarak kabul ediliyor.
Kardiyak rehabilitasyonun başlatılması
İlk üç aylık dönemde düşük-orta yoğunlukta egzersiz programlarıyla hastanın günlük yaşamına güvenli dönüşü hedefleniyor. Bu süreç profesyonel spor anlamına gelmiyor; kontrollü ve kademeli fiziksel aktivite, kalp sağlığının yeniden dengelenmesi için önemli bir aşama oluşturuyor.
Aile tarama programlarının önemi
Erken yaşta damar tıkanıklığı tespit edilen vakalarda, Türkiye’de yaygın olarak uygulanan aile taramaları devreye giriyor. Birinci derece akrabaların kalp damar sağlığının değerlendirilmesi ve şah damarında (karotis) olası darlıkların incelenmesi, kalıtsal riskleri öne çıkaran vakalar için kritik kabul ediliyor.
Beslenme ve yaşam tarzı düzenlemeleri
Akdeniz Diyeti ve DASH protokolü, Türkiye’de kardiyoloji uzmanlarının sıkça önerdiği beslenme yaklaşımları arasında yer alıyor. Kilo kontrolü, düzenli yürüyüş gibi hafif egzersizler, sigaranın bırakılması ve alkol tüketiminin azaltılması, tedavinin tamamlayıcı unsurları olarak öne çıkıyor.
Stres yönetiminin tedavideki yeri
Depresyon ve anksiyete belirtileri bulunan hastaların psikiyatrik destek alması tavsiye ediliyor. Stresin kalp hastalığında risk artırıcı etkisi bilindiği için uzmanlar, tedavinin bu yönünün ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Sergen Yalçın’ın geçirdiği anjiyo, yalnızca tıbbi bir müdahale değil; tedavi sonrası dönemde sürdürülecek alışkanlıkların önemine dikkat çeken bir aşama olarak değerlendiriliyor. Kalp damar hastalığı yaşayan hastalar için yaşam tarzının kalbin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi, sürecin en önemli parçası olarak gösteriliyor.







