Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Günümüzde halen tartışılan 1966 Dünya Kupası Finali

​Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Günümüzde halen tartışılan 1966 Dünya Kupası Finali
​Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Günümüzde halen tartışılan 1966 Dünya Kupası Finali

1966 Dünya Kupası futbolun beşiği İngiltere’de düzenleniyordu. Finalde futbolun mucidi İngilizler, Batı Almanya karşısındaydı. Maçın sonunda kupa, İngilizlerin kaptanı Moore’un ellerinde yükseliyordu ancak kupayı getiren golün tartışması hiç bitmeyecekti.

1966 Dünya Kupası’na adaylık sürecinde Batı Almanya ve İspanya’yı geride bırakan İngiltere ev sahipliği yapıyordu. 16 ülkenin katıldığı 8.Dünya Kupası’na Avrupa’dan 10, Güney Amerika’dan 4, Asya’dan 1 ve Kuzey ve Orta Amerika’dan 1 takım katılmıştı.

Grup maçlarında Uruguay’la berabere kalıp Fransa ve Meksika’yı mağlup eden ev sahibi İngiltere, lider olarak çeyrek finale çıkmıştı. Çeyrek finalde karşılaşan Arjantinle karşılaşan İngilizler, oyun kalitesinin çok düşük olduğu maçı 1-0 galip bitirerek yarı finalde turnuvanın en iyi takımlarından biri olarak gösterilen Portekiz ile eşleşti. Eusébio’nun önderliğindeki Portekiz yarı finalde İngiltere’ye 2-1 mağlup olmaktan kurtulamadı. İngilizler artık kendi evinde finaldeydi.

Batı Almanya da İngiltere gibi gruptan yenilgisiz lider çıkmış, çeyrek finalde Uruguay ile eşleşmişti. 9 kişi kalan rakibi karşısında rahat bir oyun sergileyen Almanlar, 4-0 galip gelerek yarı finale çıktı. Yarı finalde rakip eski Sovyetler Birliği’ydi. Haller ve o dönemler daha yeni yeni filizlenen Backenbauer’in golleri Batı Almanya’yı finale çıkarıyordu.

Final günü gelip çatmıştı. Finale kadar kendi oyunundan taviz vermeyen Alman teknik direktör Helmut Schön, genç Franz Beckenbauer’i rakibin usta ismi Bobby Charlton’ı tutmakla görevlendirmişti. Bu, bir yandan rakibin en yaratıcı ismini etkisiz hale getirirken, bir yandan da turnuvada 4 gol atmış kendi oyuncusunu hücumdan mahrum bırakıyordu. Maçtan önce dönemin en iyi İngiliz forveti olarak gösterilen Jimmy Greaves’in kadroda olmadığını gören Almanlar, çok sevinmişti. Ancak İngiliz teknik direktör Alf Ramsey’in Greaves’in yerine kadroya aldığı West Ham Unitedlı Geoff Hurst’un başlarına çorap öreceğinden haberleri yoktu.

Maç başladığında Greaves’in yerine oynayan Geoff Hurst, İngiliz Teknik Direktör Ramsey’in ne kadar doğru bir karar verdiğini kanıtlar nitelikte oynuyordu. Güçlü yapısı, Alman savunmasını zorluyordu. Ancak öne geçen taraf 12.dakikada Almanya oldu. Almanlar’ın atağında Ray Wilson oluşan hava topu mücadelesinde zamanlama hatası yapınca top Helmut Haller’in önüne gelmişti. Haller’in çok da güçlü olmayan şutu, ünlü kaleci Banks’i mağlup etmeye yetmişti. 12. dakikada sonuç 1-0 Batı Almanya lehineydi.

Haller'in golü...
Haller'in golü...

İlk yarıda iki takım da kötü bir futbol sergiliyordu. İngilizler hiç de ev sahibi gibi baskılı ve coşkulu oynamıyorlardı. Ancak yine de beraberliği çabucak sağladılar. Hurst’ün Alman ceza sahasında boş olduğunu fark eden efsanevi kaptan Bobby Moore, çabuk kullandığı vuruşla topu Hurst ile buluşturmuştu. Hurst de Tilkowski’yi mağlup etmiş ve skoru 1-1’e getirmişti.

İkinci yarıda Londra’nın meşhur yağmuru başlamış, yağmurla birlikte İngilizler de Alman kalesine yüklenmeye başlamıştı. Ancak bir türlü gol gelmiyordu. Ta ki 78.dakikaya kadar. O dakikada Hurst’un sert şutu Dieter-Höttges’e çarpmış, dönen top adeta bir ikram gibi Martin Peters’a gelmişti. Alman savunması ağır kalınca, Peters topu Schnellinger ile Tilkowski’nin arasından ağlara yollamıştı. İngilizler bitime 12 dakika kala 2-1 öne geçmişti. Golden sonra klasik zaman yeme taktikleriyle zaman geçiren İngilizlerin kupayı kaldırmasına uzatmalarla birlikte sadece birkaç dakika kalmıştı. Ancak 89.dakikada, o ana kadar maçı anlatan spikerin bile pek fazla dikkatini çekmemiş olan Wolfgang Weber, Jack Charlton’un yaptığı faulün sonucunda diğer Alman oyuncularla birlikte gol aramaya gelmişti. Maçta pek iyi oynamayan Emmerich topu ceza sahasına yollamış, oluşan karambolde topu arka direkte duran Weber İngiltere ağlarına yollamıştı.

Maç uzatmalara gitmişti. İki taraf da çok yorgundu ama İngilizler Almanlara göre biraz daha güçlüydü. Dakikalar 112’yi gösterdiğinde Dünya Futbol tarihinde hiçbir zaman unutulmayan ve unutulmayacak olan bir pozisyon yaşandı. Ceza sahasının sağından gelen ortada altıpas üzerinde topla buluşan Hurst, topu kontrol eder etmez dönmüş ve vuruşunu yapmıştı. Üst direğe çarpan top, yerden sekmiş ve Alman savunması topu uzaklaştırırken, İngilizler gol diyerek ellerini kaldırmıştı. Gol olup olmadığını görmek neredeyse imkânsızdı ancak hakem Gottfried Dienst, yan hakem Sovyet Tofik Bahramov’a danışıp gol kararını vermişti.

İngilizler bu tartışmalı golle 3-2 öne geçti. Fiziksel olarak iyi durumda olmayan Almanlar, bu tartışmalı golden sonra psikolojik olarak da çökmüşlerdi. Nitekim son dakikalarda Hurst’ün ayağından bir gol daha bulan İngilizler 4-2 kazanarak Dünya Kupası’nın sahibi oluyordu.