Trabzonspor artık bir 'Teknik direktör takımı'

Galatasaray-Trabzonspor
Galatasaray-Trabzonspor

Galatasaray ligde, geçen sezon Şubat ayında oynanan iç sahadaki Fenerbahçe maçından sonra ilk kez bir maçta gol atamadı. Bu anlamda öncelikle Trabzonspor’u tebrik etmek gerekiyor.

3 ay önce kurulmuş çok genç bir takım, RAMS Park’ta G.Saray’a karşı çıkıp, taraftarının gurur duyacağı bir mücadele ruhu ortaya koydu. Sahadan istediğini alan Fatih Tekke oldu. Fakat ortaya çıkan oyun, iki takım için hiç doyurucu değildi.

TRABZONSPOR BİR TEKNİK DİREKTÖR TAKIMI OLMAYA BAŞLADI

Trabzonspor’da Fatih hocayla birlikte ‘bir teknik direktör takımı’ izlemeye başladığımızı görebiliyoruz. Bir oyun ezberinin ve felsefesinin oturduğunu ve dinamizm anlamında her maç üstüne koyarak giden genç ve atlet bir takım inşa ediliyor. Trabzonspor, G.Saray deplasmanına bir plan ve stratejiyle geldi. Bunu da gol yemeyerek başardıklarını gördük.

G.SARAY’IN LİGDEKİ BASKIMETRESİ DÜŞMEYE BAŞLADI

  • Bu maçta klasik Galatasaray temposu yoktu. Okan Buruk, özellikle ilk 30 dakikada takımı orta blokta bekletmeyi tercih etti.

Bu da takımın hem ön alan baskısında sürekliliği kaybetmesine, hem de half-space bağlantılarında üretkenliğin düşmesine yol açtı. Ancak bu tercih, hızlı bir geçiş yememek adına da değerli bir plandı. Ancak Trabzonspor dikine ve hızlı oynayan bir takımken, G.Saray’a karşı bu özelliğini çok fazla oraya koyamadı.

Top kayıplarının fazla olduğu, ikili mücadele yoğunluğunun yüksek ama pozisyona girme anlamında düşük bir oyun izledik. Benzer düşüş, Beşiktaş maçında da kendini göstermişti — orada da Galatasaray’ın pres yoğunluğu “kontrollü tempo”ya evrilmişti.

  • G.Saray’ın galibiyet için daha çok çabaladığı ancak çok fazla üretemediği, Trabzonspor’un da ara ara tehlikeli geldiği fakat galibiyeti alacak oyunu ortaya koyamadığı bir tablo çıktı.

G.SARAY’DA LEMİNA – TRABZONSPOR’DA BATAGOV

Lemina’nın fizik kalitesiyle birlikte Onuachu’ya karşı omuz omuza mücadele etmesi (7/7 ikil mücadele) G.Saray’ın çok etkili bir oyuncuya sahip olduğunu gösteriyorsa, aynı şeyi Batagov – Savic ikilisi için de söylemek gerekiyor. Özellikle Batagov, Osimhen’e karşı birçok pozisyonda fizik olarak ezilmeden karşı durabildi.

CİHAN AYDIN KÖTÜ BİR MAÇ YÖNETTİ

Cihan Aydın, birçok sarı kartlık pozisyonda hiç kart gösteremedi. Özellikle Sara’nın Zubkov’un ayağına bastığı ve Abdülkerim’in Oulai’nin formasını göstere göstere çektiği pozisyonlar çok net sarı kartlık faullerdi. Bouchari’nin kırmızı kartı ise çok doğru ve tartışmasız bir karardı.