Eski libas gibi aşığın gönlü

İSMAİL KILIÇARSLAN
Abone Ol

Bundan sonrası cesaret işi... 'Cesaret kalbim, biraz daha cesaret' dizesini de bilmiyorum henüz. 've sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldı' dizesinin yazılmasına bile yıllar var. Dizenin sahibiyle arkadaş da olacağım hatta.

'Çok güzelsin...'

Bir arama motoru bulsaydım her şey farklı olabilirdi. Ne ki henüz icat edilmemişti. Şartlar fena halde aleyhimdeydi. Her şey bu aşkın filizlenmesine karşı bir devir daimle ilerliyordu.

Yeniden başlayanların kıtası: Anadolu coğrafyası
Cins

Şöyle: Elimde 50NC midibüsün gaz çubuğuna bağlı bir ip var. Peder bey 'çek' deyince çekiyor, 'bırak' deyince bırakıyorum. 'Ara gaz· komutu bile veriyor. O zaman kısa kısa iki üç kez çekip bırakıyorum ipi.

Boynumdaki ipinse kimse farkında değil.

Adı Maria. Çok güzel lan! Öyle böyle değil oğlum. Deli man­ yak güzel... Televizyonda çıkan kovboy filmlerindeki kızlar kadar güzel lan!

O ipimi nereye çekerse oraya. itirazsız. Kesin bir itaatle. Hani bıçağı taşta bileyip beni kıbleye doğru yatırsa gıkımı çıkarmam. Adım İsmail lan benim.

'Ara gaz· diyor peder bey. 'Önüne bak oğlum. 1O kilometre kaldı otele. Sonra sanayiye gider hallederiz' diyor.

Gitmem ben sanayiye falan. Maria nereye giderse oraya gi­derim. Net. O ipimi nereye çekerse oraya. itirazsız. Kesin bir itaatle. Hani bıçağı taşta bileyip beni kıbleye doğru yatırsa gıkımı çıkarmam. Adım İsmail lan benim.

Gerçi içinde taş geçen başka bir hikaye öğrendim sonradan. Kahramanın adı Maria idi. Maria Magdelana. İsa Efendimiz

'ilk taşı günahsız olanınız atsın' demişti de kurtarmıştı kadın­ cağızı.

İlk taşı bana sen atabilirsin Maria. Senin günah işlemiş olma­ na imkan ihtimal yok çünkü.

Gitmedim sanayiye. Otelde kaldım. Maria'da kaldım. İnerken bana 'gradzi pikolo' deyişinde kaldım. Gradzi Pikolo'yum ben bundan sonra. Babamla konuşup adımı değiştireceğim.

Resepsiyondaki abiye yanaşıyor, soruyorum: 'Selamün aley­ küm abi. Çok güzelsin ne demek? Yani İtalyanca.' 'Ne yapa­ can abisinin' deyip gevrek gevrek gülüyor. 'Allah'ının aşkına bi söyle abi biliyorsan. Hayatım buna bağlı' diyorum ama resepsiyondaki Göremeli 'abisinin' bunu duymuyor. 'İtalyanca bilmem. Ama İngilizce istersen yu ar bitiful diyecen' diyor. 'Allah razı olsun abi' diyorum. 'Hatta' diyor, 'sen şey de: Yu ar veri bitiful. Veri çok demek...'

Bundan sonrası cesaret işi... 'Cesaret kalbim, biraz daha cesaret' dizesini de bilmiyorum henüz. 've sonra kalbim olay­ sız bir şekilde dağıldı' dizesinin yazılmasına bile yıllar var.

Dizenin sahibiyle arkadaş da olacağım hatta. Hatta o dizenin sahibi içinde 'Magdelana' geçen bir şiir de yazacak biz Polon­ ya'nın dağlarında Yeniçerileri yad ederken. Fakat şu an şart­ lar aleyhime. Ama siz zaten bunu biliyorsunuz.

Eliyle saçımı okşadı. Ben bu saçı bi daha asla yıkamam. Net.

Kahvaltıda tabağıma peynir alırken göz göze geldik ve bana gülümsedi. Burada bir kez daha hatırlayalım: 've sonra kal­ bim olaysız bir şekilde dağıldı.'

'Yu ar veri bitiful' dedim. Hatta 'veri veri' lan!

Tekrar gülümsedi oğlum. 'Gradzi bimbo' dedi. Eliyle saçımı okşadı. Ben bu saçı bi daha asla yıkamam. Net.

Sonraki üç gün... Bunu size imkanı yok anlatamam. Yan yana oturduk bizim 50NC'nin koltuğunda. Peri bacalarını birlikte dolaştık. O peri bacalarını seyretti, ben onu.

Ankara havalimanına geldiğimizde peder beye niyetimi ke­ sin olarak belli ettim: 'Baba. Bana Maria'yı al. O gitmesin. Burada kalsın.'

Babam halden anlayan adam tabii, yol görmüş yordam gör­müş. 'Bi konuşurum ben onunla. Kısmetse olur' dedi.

Acı haber tez geldi. Maria nişanlıymış lan! Hatta gelecek yıl evleniyormuş o çirkin herifle.

  • Vedalaşmadım Maria ile. O yanaştı ama ben arabaya kaçtım. Ayrıca ağlamıyorum. Çubuk'un tozu toprağı bol olur. Benim de gözüm hassas. Ondan.

Babam gayet ciddi şekilde fikrini beyan etti: ·1O yaşındasın oğlum. Kız da 25, 26 rahat var. Aranızdaki yaş farkı ilerde çok sorun olurdu. Hayırlısı buymuş.' Sonra o üç katlı tuhaf teybin sesini yükseltti iyice. Ben rahatça ağlayayım diye sa­nırım.

Hiçbir şey umurumda değil diyorum aşktan ve umuttan başka
Cins

Feyzullah Çınar söylüyordu: 'Eski libas gibi aşığın gönlü

söküldükten sonra dikilmez imiş

güzel sever isen gerdanı benli her güzelin kahrı çekilmez imiş'