Sıradan bir gün

GÖKHAN ÖZCAN
Abone Ol

Her sabah asık bir surat ve bigudili saçlarla uyanan Asuman Hanım, o günün hangi gün olduğunu yine bilmiyordu.

Zaten bilse de pek bir şey fark etmezdi.

Yine gözler kan çanaklarına nazire yazıyordu.

Ve yine saçlar, her zamanki ters tavırlarını takınıp içe doğru değil, dışa doğru kıvrılmışlardı.

Yani her şey normaldi.

Öyle de devam edecekti.

Asuman Hanım yataktan kalktı, başını akvaryuma sokarak yüzünü yıkadı.

Kapıya bırakılan gazeteye yüzünü silerken; havludaki haber başlıklarına göz atmayı da ihmal etmedi.

Sonra mutfağa giderek kahvaltı hazırlığına girişti.

Tereyağı, peynir ve zeytini dolaptan çıkardı.

Tereyağı puantiyeli, peynir manolya desenli, zeytin de düz beyazdı.

İçindeki tavşan yavrusunu çıkardıktan sonra üç kaşık çay koydu demliğin içine.

Ocağın düğmesini çevirip çakmak butonuna bastığında güçlü bir klakson sesi işitildi.

Tavaya iki yumurta kırdı. Yumurtaların içinden çıkan lacivert sıvının doldurduğu tavayı fırına koydu.

Fişi taktığında fırın şöyle bir ses çıkardı:

- Dikkat dikkat!.. Bu bir teyp kaydıdır... Sakın yanlış anlamayın!..

Bu arada yaşadığı can yakıcı tecrübelerden sonra çıplak ayakla yere basmama konusunda aldığı kararı hatırladı Asuman Hanım.

Gitti ve kuruması için avizeye astığı terliklerini yere indirdi.

Ayağını uzatıp giymek istediğinde terlik bir adım ileriye kaçıyordu.

Üstelik teki ne yaparsa, diğer teki de onu yapıyordu.

Balkona kadar kovaladı terlik teklerini, aşağıya atladıklarında peşlerini bıraktı.

Salona döndü. Akvaryumdaki kırmızı küçük balıklardan birini yakalayarak kapağı açık kasetçaların içine attı.

Kırmızı balık, “Hançer-i aşkınla ey yâr gönlüm üzre vurma hiç.” şarkısını söylemeye başladı.

Asuman Hanım da kırmızı sabahlığını giyerek küvete girdi ve kırmızı balığın şarkısına eşlik etti.

Şarkı bittiğinde Asuman Hanım küvetten, kırmızı balık da kasetçalardan çıktı ve antrede buluştular.

Asuman Hanım kırmızı balığı avucunun içine alarak yeniden akvaryumun içine bıraktı.

Kırmızı balık boğuldu. Onun için yapılacak bir şey yoktu.

Hayat da Marvel evrenindeki itiş kakış da aynen devam ediyordu.

Televizyonu açtı. Kanallar arasında dolaştı.

Iron Man portakal sıkıyor, Hulk diş fırçasını yiyor, Doktor Strange ise nedense kapı tokmağını öpüp duruyordu.

“24 Saat Yıldız Falı” programının yayınlandığı “24 Saat Yıldız Falı” kanalını açtı.

Falını dinledi:

- Bugün pelikan burcu için anormal bir gün! Olaylar hiç beklemediğiniz gibi gelişecek! Büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız! Dikkatli olun!

Sinirlendi Asuman Hanım.

Kendi kendine söylendi:

- Saçma!.. Bugünün diğer günlerden ne farkı var. Sıradan bir gün işte!..