Ünlü ressamların tabloları hangi hikayeleri barındırıyor?
Geçmişten günümüze kadar yaptıkları eserlerle iz bırakan bazı sanatçıların tabloları, içerisinde birbirinden farklı hikayeler barındırıyor. Ressamların, ustalıkla boyaların arasına serpiştirmeyi başardığı bu hikayeler ilk bakışta fark edilmiyor. Ancak içinde savaş, ayrılık ve hastalık gibi birçok gizemi barındıran bu tabloların sırrı çözüldüğünde ressamın asıl anlatmak istediği de ortaya çıkıyor.
Dünyaca ünlü ressamların tabloları, değerini kaybetmeyerek her döneme damga vuruyor. Karşılığı milyonlarca dolar olan sanat eserleri, dünyaca ünlü müzelerde özenle sergileniyor.
Büyük paralar karşılığında satılan bu eserleri içerisinde birbirinden farklı hikayeler barındırıyor. Ressamlar tarafından ustalıkla boyaların arasına saklanan bu hikayeleri fark etmekse oldukça zor.
Sanatçının bu çizimlerde asıl anlatmak istediği şey ise ölüm. Sanatçı çizdiği renkli dairelerle homeopatik ilaçları temsil ediyor. Homeopatik ilaçlar, bir hastalığın, hastalık belirtilerini sağlıklı bir insanda ortaya çıkartabiliyor. Sanatçı, eserlerinde modern toplumda sağlıklı olmanın zor olduğuna vurgu yapıyor. Hirst’ün bu tablosunda kullandığı ara renkler de psikoaktif maddelerin formülündeki harflere karşılık geliyor.
Meksikalı Ressam Frida Kahlo, genellikle otoportrelerini çizerdi. Kendisiyle el ele tutuştuğu bu ünlü tablosunda ise aslında kendi hayatına dair trajik bir olayı anlatılıyor. Tabloda tasvir edilen iki Frida’dan sağdaki Diego tarafından sevilen, soldaki ise Diego’nun ihanet ettiği kişi Frida olarak görünüyor. Sanatçı bu tablosunda, boşanmanın ardından hala Diego’ya hissettiği bağı ve kırılmış kalbi arasındaki farkı göstermeye çalışıyor.
Walk, Marc Chagall’ın eserlerinin içinde en ünlüsü olarak biliniyor. Sanatçının resimleri ise otobiyografik eserlerden oluşuyor.
Walk’ta resmedilen ise kadın ve erkek, sanatçının kendisi ve eşi Bella. Marc Chagall yerdeyken, eşi ise gökyüzünde süzülüyor. Ancak mesafeye rağmen, el ele tutuşuyorlar ve yerçekimi kanunlarının üstesinden geldikleri anlatılıyor.
Bu tablo, İspanya’daki iç savaş sırasında Katalan sanatçı Joan Miró tarafından oluşturulan 12 eserden biri. İlk bakışta, dans eden korkunç hayvan figürlerinin neyi tasvir ettiği anlaşılmıyor. Sanatçı bu tabloyla 1936-1939 yılları arasında gerçekleşen İspanya İç Savaşı’nın dehşetini yansıtıyor. Parlak sarı renkler faşizmi, koyu turuncu alan savaşın mağdurlarını, kırmızı eller ise kanı temsil ediyor.
Amerikalı sanatçı Mark Rothko’nun 1961’de resmettiği bu tablo 2012 yılında düzenlenen bir açık artırmada 86 milyon dolara satıldı.
Sanatçının amacı, insanların bu renk ve hissettirdikleri üzerine odaklanmasını sağlamak olarak biliniyor.