Ramazanın ilk haftası İsrail-Filistin arasında saldırılara ve hükümet krizine tanık oldu

HABER MASASI
Abone Ol

İsrail'de son üç hafta içinde toplam 13 kişinin öldüğü dört saldırı düzenlendi. İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da Cenin kampına düzenlediği iki ayrı baskında biri çocuk 5 Filistinli hayatını kaybetti, yüzlercesi gözaltına alındı. Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa çevresinde Filistinliler ile İsrail güçleri arasında iftar ve sahur arasında gerilim yaşanırken, İsrail siyasetinde de koalisyon hükümetinin düşme tehlikesi baş gösterdi.

İsrail'de geçtiğimiz haftalarda ardı sıra yaşanan saldırılar işgal altındaki Filistin bölgelerinde ramazan ayında gerilimin giderek artmasına yol açarken, ülkenin kırılgan koalisyon hükümetinde de çatlağı beraberinde getirdi.

İsrail'in başkenti Tel Aviv'in merkezinde dün düzenlenen silahlı saldırıda iki kişinin hayatını kaybetmesi ülkedeki şiddet zincirinin son halkası oldu.

İsrail polisi, sabah saatlerinde girdiği çatışmada saldırganı öldürdüğünü duyurdu. Saldırganın, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentinden bir Filistinli olduğu ifade edildi.

  • Bölge, İsrail içinde üç haftada dört ayrı silahlı saldırı, İsrail güçlerinin Batı Şeria'da yürüttüğü operasyonlar, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistinlilerin toplumsal hareketliliği ve İsrail siyasetinde hükümetin düşme tehlikesinin yol açtığı çoklu krizlerin gölgesinde ramazan ayının ilk haftasını geçirdi.

Yahudiler için kutsal Hamursuz Bayramı'nın yaklaştığı bu dönemde Filistinlilerin rahatsızlık duyduğu fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskın çağrıları da bölgedeki gerilimin tırmanmasına ilişkin endişeleri artırıyor.

İsrail'de silahlı saldırı dalgası

İsrail son haftalarda art arda silahlı saldırılara şahit oldu.

Son olarak dün Tel Aviv'de 2 kişinin öldüğü saldırıdan önce, 22-29 Mart'ta ülkenin farklı kentlerde yaşanan 3 saldırıda toplam 11 İsrailli hayatını kaybetmişti.

Ülkenin güneyindeki Birusseba kentinde 22 Mart'ta düzenlenen bıçaklı saldırıda 4 İsrailli ölmüştü. Saldırganın DEAŞ sempatizanı olduğu ve daha önce "güvenlikle ilişkili" suçlardan hapis yattığı belirtilmişti.

Hadera şehrinde de 27 Mart akşamı iki saldırganın açtığı ateş sonucu 2 polis ölmüş, 3 polis yaralanmıştı. Saldırıyı terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.

Tel Aviv'in doğusundaki Beni Barak kentinde 29 Mart akşamı düzenlenen silahlı saldırıda ise biri polis 5 kişi hayatını kaybetmişti. İsrail polisi, saldırganın, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin'den 27 yaşında bir genç olduğunu bildirmişti.

Başbakan'dan daha fazla saldırı bekledikleri mesajı

İsrail ordusu, gerçekleşen saldırıların ardından Batı Şeria'ya takviye kuvvet yolluyor
Mecra

Bu saldırılar üzerine üst düzey güvenlik yetkilileriyle toplantılar düzenleyen Başbakan Naftali Bennett, İsrail şehirlerinde güvenlik önlemlerini üst seviyeye çıkaran ve ordu birliklerinin de İsrail polisine şehirlerde destek sağlayacağı bir dizi karar aldı.

Bennett ayrıca, daha birçok saldırı girişimi beklediklerini ve bunları engellemek için çalıştıklarını kaydetti.

Bennett'in silah taşıma ruhsatı bulunan İsraillilere yönelik, 'Şimdi silah taşımanın tam zamanı' çağrısı, İsrail'de bireysel silahlanmayı hızlandırdı.

Kanal 12'nin 30 Mart'ta Kamu Güvenliği Bakanlığı verilerine dayandırdığı habere göre, son saldırıların ardından İsrail'de silah ruhsatı başvuruları günde 60'dan 1500'e kadar yükseldi ve silah ruhsatı başvurularında yaklaşık yüzde 2 bin 500 artış görüldü.

Başkentteki saldırıda 2 kişi öldü, 9 kişi yaralandı

İsrail yüksek alarm durumundayken saldırı dizisinin sonuncusu dün başkent Tel Aviv'in göbeğinde yaşandı.

Kentin en ünlü caddelerinden Dizengoff Caddesi'nde dün akşam saat 21.00 sularında bir eğlence mekanına düzenlenen silahlı saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı.

Olayın bir "terör saldırısı" olduğunu duyuran İsrail polisi, gece boyunca saldırganı bulmak için geniş çaplı operasyon yürüttü. Polis, sabah saatlerinde, saldırganın güvenlik güçleriyle girdiği çatışma sonucunda öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail "Dalgakıran" operasyonlarıyla Batı Şeria'ya baskınlar düzenledi

İsrail güçleri, 22-29 Mart arasında yaşanan ilk 3 saldırının ardından işgal altındaki Batı Şeria'da "Dalgakıran" adında operasyon başlatarak baskınlar düzenledi.

İsrail askerleri, ramazan ayının birinci günü olan 2 Nisan'da Cenin kentinde İslami Cihad Hareketi üyesi olduğu ileri sürülen 3 kişiyi öldürdü.

Baskınlar sırasında Filistinlilerin İsrail askerlerine ateşle karşılık vermesi sonucu biri ağır 4 İsrail askeri yaralandı.

İsrail Başbakanı Bennett, "saldırı hazırlığında olduğu" iddia edilen 3 Filistinlinin öldürülmesi üzerine İsrail güvenlik güçlerinin "saatli bir bombayı" etkisiz hale getirdiği ifadelerini kullandı.

İsrail güçlerinin silahlı Filistinli grupların yoğunlukta olduğu Cenin'e 31 Mart'ta yaptığı baskında da biri çocuk 2 Filistinli hayatını kaybetmişti.

Beni Barak saldırısı sonrası İsrail, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve Hamas'ın tepkileri
Mecra

Saldırıların ardından gözaltı dalgası başladı

İsrail Başbakanı Bennett, işgal altındaki Batı Şeria'da söz konusu saldırıların ardından yürütülen operasyonlarda güvenlik güçlerinin 5 büyük saldırıyı önlediğini ve 200'den fazla zanlıyı gözaltına aldığını duyurdu.

İsrail'de yeniden yükselen DEAŞ tehdidinde Birusseba ve Hadera'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin Filistin asıllı İsrail vatandaşlarının olduğunun açıklanmasıyla bu kesime de yeni bir gözaltı dalgası başladı. İsrail polisi, DEAŞ saldırılarıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle İsrail vatandaşı 50 kadar Filistinliyi gözaltına aldığını duyurdu.

İsrail'de şiddet olaylarına siyasî kriz eklendi

Bölgede saldırıların ve gerilimin arttığı dönemde İsrail, çok parçalı koalisyon hükümetinin sallantıya girdiği bir siyasî krize sürüklendi.

İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in partisi Yamina Milletvekili Idit Silman, 6 Nisan'da koalisyon hükümetinden istifa ettiğini açıkladı. Koalisyon hükümeti, muhalefet karşısında Meclisteki bir oy farklı çoğunluğu yitirdi. İktidar ve muhalefet, parlamento içinde 60-60 sayısında eşitlendi.

Silman, istifasında Başbakan Bennett'i sağdan uzaklaşmakla suçlayarak, koalisyon içindeki sağcı üyelerden kendisi gibi istifa etmelerini istedi.

İsrail'de 8 partinin bir araya gelmesiyle Haziran 2021'de kurulan koalisyon hükümeti bu istifayla düşme potasına girdi.

İsrail'de daha önce yaşanan saldırılarda hükümeti eleştiren Meclisteki en büyük parti Likud'un lideri Netanyahu, Silman'ın istifasını, "bu anı bekleyen halk kitleleri adına kendisine teşekkür ettiğini" söyleyerek değerlendirdi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şam Kapısı, ramazanla hareketlendi

İsrail yönetimi, geçen yıl ramazanda işgal altındaki Doğu Kudüs'teki uygulamaların tüm bölgeye yayılarak Gazze'de savaşla sonuçlandığı tabloda bu yıla erkenden hazırlanmaya başladı.

Ramazandan bir ay önce Şeyh Cerrah'taki ailelerin evlerinden zorla çıkarılmasına ilişkin mahkeme kararı İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından bozuldu. Filistin'de bu adım, İsrail'in ramazanda gerilimden kaçındığı biçiminde değerlendirdi.

İsrailli yetkililer, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'ye yönelik mesajlarında, burada yaşayan Filistinlilerin 'yaşam kalitesini artırma ve ekonomik durumlarını iyileştirme vaadinde' bulunurken bunun 'güvenlik durumuna bağlı olduğu' şartı koştu.

İsrail'in bu hazırlığına rağmen her ramazan farklı bir olayla ısınan işgal altındaki Doğu Kudüs'ün sembolik Şam Kapısı önünde Filistinliler ve İsrail polisi arasındaki toplumsal hareketlilik yeniden başladı.

İftar vaktinin ardından çoğu genç binlerce Filistinli, Eski Şehir'in sembolik girişi Şam Kapısı çevresinde toplanmasıyla Filistinliler ve İsrail polisi arasında sözlü sataşmalar ve arbede yaşandı. İsrail polisi, Filistinlilere zaman zaman copla müdahale etti. Polisin bulunduğu noktalara ara sıra plastik şişe gibi yabancı maddeler atıldı.

Filistinli göstericilerin arasına gizlenen ve "mustaribin" olarak bilinen sivil giyimli İsrail kuvvetleri bazı Filistinlileri gözaltına alırken, polis ses bombası kullandı. İsrail polisine bağlı atlı birlikler de Eski Şehir surları çevresinde Filistinlileri alandan uzaklaştırmak için kullanıldı.

Olaylarda en az 20 Filistinli gözaltına alındı, yaklaşık 20 kişi de yaralandı.

Geçen yıl ramazan ayındaki olaylar göz önüne alındığında Şam Kapısı çevresinde ramazanın ilk haftasında yaşanan olaylar henüz kontrollü gerilim seviyesinde kaldı.

İslam medeniyetinin ortak birikimi: Kudüs
Mecra

Üç dinin kutsal günleri aynı tarihlere geliyor

Üç dinin kutsal mekanlarına ev sahipliği yapan işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesi çevresinde toplumsal hareketlilik için belirleyici olaylardan biri de gelecek hafta başlayacak Yahudilerin Hamursuz Bayramı.

Mescid-i Aksa'ya ev sahipliği yapan Eski Şehir bölgesinde Yahudilerin ibadet ettiği Ağlama (Burak) Duvarı yer alıyor. Hamursuz Bayramı'nın yaklaşmasıyla fanatik Yahudilerin, İsrail polisi denetimi altında Filistinli nüfusu rahatsız eden Mescid-i Aksa baskınlarını artırması da bekleniyor.

Hristiyanlar da Paskalya Bayramı'nı 17 Nisan'da kutlamaya hazırlanıyor.

Eski Şehir bölgesinde yaşanacak insan hareketliliğinde olası bir kıvılcımın bölgede yüksek seyreden tansiyonu daha da artırmasından endişe ediliyor.