5 adımda nostalji sanatı

Nostalji, bir hikaye anlatma biçimidir.
Nostalji, bir hikaye anlatma biçimidir.

Nostalji sohbetlerinin en önemli unsuru tekrardır. Tekrar edile edile anılar büyür, zenginleşir. Çoğu zaman ilk anlatıldığı zamandan hatta gerçekten iyice uzaklaşmış bulursunuz kendinizi. Olsun. Konu zaten gerçeklik değil, hikaye anlatmaktır. Nostalji, bir hikaye anlatma biçimidir.

1

Fakirlik: Kim daha fakirdi? Bu çok önemlidir. Nedense fakirlik geride bırakıldıkça kıymet kazanan bir şeydir. Ne kadar geride bırakmışsanız ve fakirlikten şimdi ne kadar uzaksanız o kadar iyidir.

Siz hiç fakirlerin “biz çok fakiriz, hayır biz daha fakiriz, en fakir biziz” muhabbetine şahit oldunuz mu? Bu sohbetlerde eskiden en fakir kimse şimdi en makbul kişi de odur. Elinizin altında mutlaka bir tane hikaye bulunsun. Ama dikkat edin gaza gelip kendinizi fazla da aşağılamayın, sonra o insanların yüzüne bakacaksınız.

2

Okul: Nostaljinin hası okul nostaljisidir. Okuldan kaçış, dersi kaynatma hikayeleri, zayıflı karneler hep bu kapsamda değerlendirilebilir. Biliyor musunuz ben de şimdi fark ettim nedense en popüleri daima ama daima okulda yenilen dayaklardır. (Neden ki hasta mıyız biz?) Burada da hep en makbulü en çok dayak yiyendir. “Oğlum Gazi Hokka vardı hatırlıyor musun? O var ya benim ağzımı burnumu kırmıştı. Üç gün okula gidememiştim. Ne döverdi be!” Tanıdık geldi mi?

Nostaljinin hası okul nostaljisidir.

3

Askerlik: Nostalji sohbetlerinin katılımcıları erkekse elbette konu eninde sonunda askerliğe gelecektir. Askeriyede mantık olmadığından, askerliğin ne kadar özlendiğinden (“ne güzel günlermiş kıymetini bilememişiz”), eli ağır…

Nostaljinin hası okul nostaljisidir. Okuldan kaçış, dersi kaynatma hikayeleri, zayıflı karneler hep bu kapsamda değerlendirilebilir.

Durun bir dakika! Yine mi? Psikopat komutandan en iyi dayak yiyen asker kimse makbul olan… Sevgili okur korkuyorum. Dayak yemeyi neden seviyoruz biz?!

4

Ortak Anılar: Yer, zaman, mekan değişebilir. Sohbet ortamındaki kişilerin ortak bir anısı varsa her seferinde ama her seferinde kaçıncı kez bir araya geliyor olurlarsa olsunlar ortak anılar konuşulur. “Hatırlıyor musun, sen ona şöyle demiştin de biz de nasıl gülmüştük, ondan sonra biz gülünce sen kızmıştın, kızınca biz de…”

Böyle uzar gider. Ortak anılar müthiştir. Çok kıymetlidir.

5

Tekrar: Nostalji sohbetlerinin en önemli unsuru tekrardır.

Tekrar edile edile anılar büyür, zenginleşir.

Çoğu zaman ilk anlatıldığı zamandan hatta gerçekten iyice uzaklaşmış bulursunuz kendinizi. Olsun.

  • Konu zaten gerçeklik değil, hikaye anlatmaktır. Nostalji, bir hikaye anlatma biçimidir. Sohbet esastır. Düşkünlük esastır.

Böyle böyle kurtulur milletimiz kötü anılarından böyle böyle yükselir bir medeniy… hı? Pardon bugünlerde insan sözü bir şekilde “medeniyet”e getirmeyince dinleyen de olmuyor.

Tekrar edile edile anılar büyür, zenginleşir.
Tekrar edile edile anılar büyür, zenginleşir.

+1

Tanpınarlıktan Aldığı Tadı Başka Hiçbir Şeyden Alamama Sendromu: Konu nostalji olunca bitpazarına nurlar yağdıran estetlerimizi unutmamalıyız. Onlara göre başta İstanbul olmak üzere bütün dünya Tanpınar’ın yaşadığı tarihte yaşamalıydı. Süheyl Ünver’ler, Tanpınar’lar, Dede Efendi’ler, Şeyh Galip’ler, eski vapurlar, Beyoğlu’na takım elbisesiz kimsenin hatta Aşık Veysel’in bile alınmadığı zamanlar, eski arabalar, eski kitaplar…

Bu sendrom bir çeşit zaman kayması hastalığıdır. Ekmeğin kaç lira olduğunu bilmeyenlerin, sosyal medya marifetiyle oynadığı hastalıklı bir seçkincilik oyunu. Bir çeşit elitizm. Bir çeşit hiçbir şeyi beğenmeme hastalığı. Bir çeşit sinsi düşmanlık.