Diyaloglar

Sessizlik, adam sigara paketini masada çevirir sürekli
Sessizlik, adam sigara paketini masada çevirir sürekli

Bir kahvehane masası... İki hür ama seçilmemiş Türk girişimcisinin söyleşmesi. Üç kısım tekmili birden... Pazar sabahı, TDK Sözlüğü, "Yani", "Ve" "İşte"lerden mürekkep umutsuz bir deneme... Evin salonunda yaşanan gayet dramatik ve acılı aşk bişey'si...

Bi Türk: Şerefsizim bu işte çok para var abi.

Öbür Türk: Çay içen mi?

Bi Türk: İki şekerli olsun.

Öbür Türk : (Elini havaya kaldırıp iki yapar ve hayali bir bardağı karıştırır) Dayı iki, biri demli olsun.

Bi Türk: Ha ne diyodum?

Öbür Türk: “İki şekerli olsun.”

Bi Türk: Ne?

Öbür Türk: Biraz önce “İki şekerli olsun” dedin.

Bi Türk: Ha...

(Sessizlik, adam sigara paketini masada çevirir sürekli)

Bi Türk: Ben onu sormadım la...

Öbür Türk: Ne sordun?

Bi Türk: Ha, “ne diyodum” diye sordum.

Öbür Türk: Ben de söyledim işte.

Bi Türk: Eğleniyon mu benimle?

Çaycı : (Çayları koyar masaya) Bisküüt batırmayın, sıvaşıyo bardağa.

Öbür Türk : (Suçluluk duygusuyla saklar bisküvi paketini) Eyvallah Dayı.

-Çay içen mi? -İki şekerli olsun. -(Elini havaya kaldırıp iki yapar ve hayali bir bardağı karıştırır) Dayı iki, biri demli olsun.

Bi Türk: Onu diyodum işte.

Öbür Türk: Ne diyodun?

Bi Türk: Şerefsizim çok para var bu işte.

Öbür Türk : (Usanmış) Hangi işte.

Bi Türk: Organik Tarım Abi.

Öbür Türk : ?

Bi Türk : (Heyecanlı) Abi çevirecez bi tarla, benim kayınço tohum işi yapıyo, alacaz ondan bi çuval tohum. Eh yağmur güneş bedava anasını satayım.

Öbür Türk: Çayı yenileyek mi?

Bi Türk: İki şekerli abi.

Öbür Türk : (Seslenir) Dayı aynından. (Eli yine hayali bi bardağı karıştırır havada)

Bi Türk: Ne diyodum Abi.

Öbür Türk : (Sıkıntı kalbinden damarlarına yürümüş) “İki şekerli Abi” diyodun.

Bi Türk: Yok, ondan önce ne diyodum?

Öbür Türk : ( Son atı oynar, ganyanı kapatır) “Yağmur, güneş bedava” diyodun.

Bi Türk: Bak işte gördün mü? Valla çok para var bu işte.

Öbür Türk: Hmm… Hangi işte?

Aslında bu soda işi de iyi iş abi. Allah’ın sodasını doldur şişeye sat gitsin. Şişe dediğinin gaçı gaç kuruş...
Aslında bu soda işi de iyi iş abi. Allah’ın sodasını doldur şişeye sat gitsin. Şişe dediğinin gaçı gaç kuruş...

Bi Türk: Besicilik abi, devlet acayip para dağıtıyor şu sıra. Çeviririz bi ahır, benim kayınpeder hayvancılık yapıyo, onu da ortak ettik mi oldu bitti say. Ot, çimen bedava, doğru mu?

Öbür Türk: Masa örtüsünü garalama, dayı gızıyo.

Bi Türk: Tamam, ha ne diyodum abi?

Öbür Türk : (Umutsuz) “Ot, çimen bedava” diyodun.

Bi Türk: Hah gördün mü bak, Valla çok para kazanacaz bu işten.

Öbür Türk: Bi şişe soda söyle de paylaşak.

Bi Türk: Aslında bu soda işi de iyi iş abi. Allah’ın sodasını doldur şişeye sat gitsin. Şişe dediğinin gaçı gaç kuruş...

  • Bi Kadın: Ertaç.
  • Bi Adam: Efendim sevgilim.
  • Bi Kadın: Hadi bana güzel bi’şey söyle.
  • Bi Adam : (Gözü televizyonda) Söyledim ya.
  • Bi Kadın : (Kızacak bi’şey bulmanın coşkusu içinde) Ne söyledin Ertaç?
  • Bi Adam: “Efendim sevgilim” dedim.
  • Bi Kadın: Bunun nesi güzel, meşe kütüğü Ertaç.

Bi Adam : (Bir gaflet uykusu içinde) İşte, “efendim”den sonra “sevgilim” dedim ya.

Bi Kadın: Bu yarı bilinçle söylenmiş bir ezber cümlesi, meşe budağı Ertaç. Buradaki “Efendim sevgilim” cümlesi, normal zamanlarındaki “Ha!” seslenişinle aynı.

Bi Adam: Ha?

Bi Kadın: Oh tamam, tam da bundan bahsediyordum işte. Derhal doğal formunu aldın öküz Ertaç.

Bi Adam: Niye kızdın ki şimdi?

Bi Kadın: Kızmadım Ertaç, kızmadım... Hem neden kızayım ki, ortada bir sebep mi var?

Bi Adam : (Korkuyla elindeki kumandayı bırakır.) Sevgilim ne zaman “Neden kızayım ortada sebep mi var” dediysen mutlaka saçma sapan bir kavga sonrası ayrıldık. Bu on ikinci barışmamız.

Bi Kadın: TDK. Ertaç, TDK…

Bi Adam : (Ensesini kaşır, yarım bardak su içer, bi’ sigara yakar.) Evet... Nedir sevgilim, TDK...

Bi Kadın: Sözlük Ertaç, çeşitli ağaçların işlenmesiyle oluşturulan kâğıt üzerine yazılan sözcüklerden ibaret.

Bi Adam : (Toparlayamaz, zaman kazanmak için masada bulunan bardak ve kül tablasının yerini değiştirir.) Ne alakası var konuyla

Bi Kadın : (Avını sıkıştırmış leopar çevikliği yoludur) Ya ne diyorsun sabah sabah, bi’ huzur vermedin insana... rekorlardan biri Ertaç. Tebrik ederim seni, yok ama olsun beklentiyi yüksek tutmamak lazım.

Bi Adam: Senin sıkıldı?

Bi Kadın: Son derece mutlu bir şekilde salona girip şey söyle dedim kütüklere fısıldayan adam Ertaç.

Bi Adam: E ben de söyledin?

Oh tamam, tam da bundan bahsediyordum işte. Derhal doğal formunu aldın öküz Ertaç.
Oh tamam, tam da bundan bahsediyordum işte. Derhal doğal formunu aldın öküz Ertaç.

Bi Adam: “Efendim sevgilim” dedim.

Bi Kadın: Allah’ım bir A4 boşa konuşmuşum.

Bi Adam: A4 ne alaka?

Bi Kadın: O da ağaçtan yapılır Ertaç, ama boştur aynı senin beynin gibi.

Bi Adam: ( Sinirlenecektir ama hangisine, seçemez) Ya bi’ git başımdan sabah sabah...

Bi Kadın: Bana güzel bi’şey söyle deyince aklına “sevgilim”den başka bi’şey gelmiyor su samuru Ertaç. Onu da on yılda ancak ezberledin.

Bi Adam: “Sevgilim” dedik kötü mü ettik, hayret ya. Ne deseydim, tertip mi deseydim?

Bi Kadın: Çürümüş kütükler bile kullanıma kazandırılırken senin bu katı hâlin içler acısı Ertaç. Tanrım, kütüksün ama senden kalas bile yontamıyoruz.

Bi Adam: (Eline tesbih alır ve sıkıntıyla çevirir, birden…) İyi de TDK ne ayak ona takıldı kafam.

Bi Kadın: Şunca hakarete, laf solmaya aldırmadın TDK’ye mı takıldın? Sözlük dedim ya sözlük... Hani belki bakarsın meraksız Ertaç, şu hayat elli kelimeden ibaret değil sonuçta.

Bi Adam: Yani?

  • Bi Kadın: Yani, kok kömürü Ertaç sözlükte sevgili dışında başka sözcükler de var. Örneğin “cananım” örneğin “dilberim”, “güzelim”e bile razıyım, vasat Ertaç.

Bi Adam: Vasat mı? “Bana güzel bi’şey söyle” den TDK’ya geldik sevgilim, anlamadım neye kızdığını.

Bi Kadın: (Çoktandır masa üzerinde bulunan sözlüğü, adama fırlatır.) Öl Ertaç öl ki yaşama bi’ katkın olsun, yaşayarak azalttığın katkıyı ölerek çoğaltırsın belki. (Odayı terkeder.)

Bi Adam : (Peşinden) Dur sevgilim, ne yapıyorsun, dur konuşalım tekrar, tamam sevgilim demem bundan…sonra. Ama “cananım” da zormuş, dilim dönmez..