Takvimde nadir görülüyor: Üç aylar aynı yıl içinde yeniden idrak edilecek

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kameri ay hesaplamalarına göre recep, şaban ve ramazan aylarını kapsayan üç aylar, 21 Aralık Pazar günü başlayacak; aynı yıl içinde iki kez yaşanan bu durum yaklaşık 32–33 yılda bir gerçekleşiyor. Manevi iklimin zirvesi kabul edilen üç aylar, bu yıl hicri takvim farkı nedeniyle ikinci kez idrak edilecek; Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Ramazan ayı bu sürecin önemli durakları olacak.
1-9
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kameri ay hesaplamalarına göre, İslam dünyasında büyük manevi öneme sahip recep, şaban ve ramazan aylarını kapsayan üç aylar, bu yıl 21 Aralık Pazar günü yeniden başlayacak. Hicri ve miladi takvimler arasındaki fark nedeniyle üç ayların aynı yıl içinde ikinci kez idrak edilmesi, yaklaşık 32–33 yılda bir yaşanan nadir bir durum olarak dikkat çekiyor.
2-9
Bu yıl 1 Ocak’ta başlayan üç aylara, hicri ay düzeni gereği Aralık ayı sonunda yeniden girilecek. Üç aylar; ibadet yoğunluğu, manevi muhasebe ve arınma fırsatlarıyla Müslümanlara gündelik hayatlarını gözden geçirme ve yenileme imkânı sunuyor.
3-9
Diyanet İşleri Başkanlığı Vakit Hesaplama Bölümü’nün paylaştığı takvime göre, üç ayların başlangıcı recep ayı ile idrak edilecek. Regaip Kandili 25 Aralık Perşembe akşamı, Miraç Kandili 15 Ocak’ta, ramazanın müjdecisi olarak kabul edilen Berat Kandili ise 2 Şubat’ta idrak edilecek. On bir ayın sultanı ramazan ayı 19 Şubat’ta başlayacak.
4-9
Kur’an-ı Kerim’de “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi, ramazanın 27’nci gecesi olan 16 Mart’ta idrak edilecek. Ramazan Bayramı ise 20 Mart’ta karşılanacak.
5-9
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Ömer Tiryaki, üç ayların İslam geleneğinde özel bir manevi atmosfere sahip olduğunu belirterek, bu dönemin kulun kendini muhasebeye çektiği, kalbini yenilediği ve ibadet disiplinini güçlendirdiği bir hazırlık süreci olduğunu ifade etti. Recep ayının başlangıcı, şabanın manevi yoğunlaşma eşiği, ramazanın ise arınma ve Kur’an’la bütünleşmenin zirvesi olduğunu vurgulayan Tiryaki, bu sürecin Müslümanlara sistemli bir kulluk bilinci kazandırdığını söyledi.
6-9


