GZT
GZT
0
GZT TV CANLI
Jurnal.ist

JURNAL.İST HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

ABD ve Avrupa'da bulamadığı şifayı Türkiye'de buldu: 15 saatlik ameliyatla hastalıktan kurtuldu

Jurnal.ist
JURNAL.İST
20 MAYIS 2023 , CUMARTESİ 15:41
Abone ol
ABD ve Avrupa'da bulamadığı şifayı Türkiye'de buldu: 15 saatlik ameliyatla hastalıktan kurtuldu
DHA

Her iki bacağında doğuştan lenf bezi eksikliği bulunan 15 yaşındaki Romanya vatandaşı Andrea Timeea Mitrea, Avrupa ve Amerika'da bulamadığı şifayı Türkiye'de buldu. Andrea İstanbul'da geçirdiği 15 saatlik ameliyat ile fil hastalığına yakalanmaktan kurtuldu. Küçüklüğünden beri dev gibi şişen ayaklarla yaşamak zorunda kaldığı için hep 3-4 numara büyük ayakkabı giyen ve hiçbir zaman yaşıtları gibi koşup oynayamayan genç kız, en büyük hayali olan topuklu ayakkabı giyme şansına da bu ameliyat sayesinde sahip oldu. Andrea'nın boynundan alınan 6 adet lenf bezini her iki bacağına naklettiklerini söyleyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın ameliyatın bu yönüyle dünyada bir ilk olduğunu ve Romanyalı hastasının literatüre gireceğini belirtti.

1-11
Romanya'da yaşayan 15 yaşındaki Andrea Timeea Mitrea, her iki bacağında doğuştan meydana gelen dolaşım bozukluğu nedeniyle henüz 14 yaşındayken lenfödem hastası oldu. Hastalığı zamanla ilerleyen Andrea'nın ayakları sürekli şişmeye, yaşıtları gibi yürüyememeye başladı. Kol veya bacakların devasa boyutlara ulaştığı “fil hastalığına" doğru ilerleyen durumu için ailesi, hem kendi ülkelerinde, hem de Almanya, Fransa, hatta Amerika'da çalmadık kapı bırakmadı. Bacaklarına vücudunun başka bir bölgesinden lenf bezi nakli yapılması gerekiyordu ama sorun, her iki bacakta da olduğu için hiçbir cerrah bu ameliyata yanaşmadı. Ailesi, siyam ikizlerini ayırma operasyonundaki başarılarıyla da adından söz ettiren ve lenf bezi naklinde literatüre giren operasyonlar gerçekleştiren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın'a ulaştı.
DHA

Romanya'da yaşayan 15 yaşındaki Andrea Timeea Mitrea, her iki bacağında doğuştan meydana gelen dolaşım bozukluğu nedeniyle henüz 14 yaşındayken lenfödem hastası oldu. Hastalığı zamanla ilerleyen Andrea'nın ayakları sürekli şişmeye, yaşıtları gibi yürüyememeye başladı. Kol veya bacakların devasa boyutlara ulaştığı “fil hastalığına" doğru ilerleyen durumu için ailesi, hem kendi ülkelerinde, hem de Almanya, Fransa, hatta Amerika'da çalmadık kapı bırakmadı. Bacaklarına vücudunun başka bir bölgesinden lenf bezi nakli yapılması gerekiyordu ama sorun, her iki bacakta da olduğu için hiçbir cerrah bu ameliyata yanaşmadı. Ailesi, siyam ikizlerini ayırma operasyonundaki başarılarıyla da adından söz ettiren ve lenf bezi naklinde literatüre giren operasyonlar gerçekleştiren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın'a ulaştı.

2-11
Kızlarının Türkiye'de tedavi edilebileceğini öğrenince, soluğu İstanbul'da aldı. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleştirilen 15 saatlik ameliyat ile Andrea'nın boyun bölgesinden, her iki bacağına da 6 seviyeli lenf bezi nakli gerçekleştirildi. Daha önce 3 adet lenf bezi nakli gerçekleştirerek bir ilke imza atan Prof. Dr. Karaaltın, Andrea'ya yaptıkları 6 seviyeli lenf bezi nakli ile bu alanda rekora ulaştıklarını kaydederek, Mitrea'nın bu açıdan dünyadaki ilk vaka olduğunu ve literatüre gireceğini kaydetti. Öte yandan ameliyattan sonra son kontrollerini gerçekleştirmek üzere doktoruna gelen Andrea, istediği topuklu ayakkabıyı giyebilme hayaline kavuşacağı için çok sevinçli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Karaaltın ilk topuklu ayakkabısını ona kendisinin alacağı sözünü verdi.  <br>
DHA

Kızlarının Türkiye'de tedavi edilebileceğini öğrenince, soluğu İstanbul'da aldı. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleştirilen 15 saatlik ameliyat ile Andrea'nın boyun bölgesinden, her iki bacağına da 6 seviyeli lenf bezi nakli gerçekleştirildi. Daha önce 3 adet lenf bezi nakli gerçekleştirerek bir ilke imza atan Prof. Dr. Karaaltın, Andrea'ya yaptıkları 6 seviyeli lenf bezi nakli ile bu alanda rekora ulaştıklarını kaydederek, Mitrea'nın bu açıdan dünyadaki ilk vaka olduğunu ve literatüre gireceğini kaydetti. Öte yandan ameliyattan sonra son kontrollerini gerçekleştirmek üzere doktoruna gelen Andrea, istediği topuklu ayakkabıyı giyebilme hayaline kavuşacağı için çok sevinçli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Karaaltın ilk topuklu ayakkabısını ona kendisinin alacağı sözünü verdi.

3-11
Prof. Dr. Karaaltın, “Vücudumuzun bir atık sistemi var. Tıpkı fabrikalardaki gibi bu atıkları toplayan sisteme, 'lenfatik dolaşım sistemi' diyoruz. Burada herhangi bir yerde bir aksaklık meydana gelebilir. İşlevsel kayıp olabilir, cerrahi sonrası olabilir, bazen kanser hastalarının lenf bezleri bilerek alınabiliyor örneğin, ya da doğuştan yetersizlik oluşabilir. Bu hastalarda, hücreler arası organ dediğimiz bölgede; o atıklar birikmeye başlıyor. Bunlar ödeme neden oluyor  ve çok ilerlediği seviyelerde de fil hastalığı dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemimiz, bu ödemden rahatsız olduğu için bunu bir şekilde vücut dışına atmaya çalışıyor ve bunun için de oraya savaş açmaya başlıyor. Ama aynı zamanda oradaki sağlıklı hücrelere de saldırdığı için, bu hastalık gitgide ilerleyici bir hal alıyor. Hastalığın kesin tedavisi yok ama evresini durdurmak mümkün. Böylece bacağın ya da kolun kalınlaşmasını engelleyebiliyorsunuz. Bu evreyi ne kadar küçük tutarsak, ne kadar erken müdahale edersek, hastanın yaşam kalitesi ve hareket kabiliyeti o kadar olumlu yönde etkileniyor" dedi.<br>
DHA

Prof. Dr. Karaaltın, “Vücudumuzun bir atık sistemi var. Tıpkı fabrikalardaki gibi bu atıkları toplayan sisteme, 'lenfatik dolaşım sistemi' diyoruz. Burada herhangi bir yerde bir aksaklık meydana gelebilir. İşlevsel kayıp olabilir, cerrahi sonrası olabilir, bazen kanser hastalarının lenf bezleri bilerek alınabiliyor örneğin, ya da doğuştan yetersizlik oluşabilir. Bu hastalarda, hücreler arası organ dediğimiz bölgede; o atıklar birikmeye başlıyor. Bunlar ödeme neden oluyor ve çok ilerlediği seviyelerde de fil hastalığı dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemimiz, bu ödemden rahatsız olduğu için bunu bir şekilde vücut dışına atmaya çalışıyor ve bunun için de oraya savaş açmaya başlıyor. Ama aynı zamanda oradaki sağlıklı hücrelere de saldırdığı için, bu hastalık gitgide ilerleyici bir hal alıyor. Hastalığın kesin tedavisi yok ama evresini durdurmak mümkün. Böylece bacağın ya da kolun kalınlaşmasını engelleyebiliyorsunuz. Bu evreyi ne kadar küçük tutarsak, ne kadar erken müdahale edersek, hastanın yaşam kalitesi ve hareket kabiliyeti o kadar olumlu yönde etkileniyor" dedi.

4-11
Lenfödem hastalarının kol ve bacak gibi uzuvlarının kronik ödem nedeniyle devasa boyutlara ulaşabildiğini ve bu hastaların en büyük problemlerinden birinin de lenfanjit adı verilen lenf iltihabı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karaaltın, şu bilgileri verdi: “Biriken lenf sıvısının iltihaplanması sonucu bu hastalar haftalarca hastanede yatabiliyor. Antibiyotik tedavileri alıyorlar, lenfanjit atakları daha da sıklaşıyor ve hasta, hastaneden çıkamaz hale geliyor. Gerçekten en ileri safhaya geldiğinde ve fil hastalığı oluştuğunda ise hastalar artık bacağımı kes, kolumu kes, ben bundan kurtulayım diyecek kadar dramatik hale gelebiliyor. O nedenle ne kadar erken müdahale edilirse bunları önlemek o kadar mümkün"<br>
DHA

Lenfödem hastalarının kol ve bacak gibi uzuvlarının kronik ödem nedeniyle devasa boyutlara ulaşabildiğini ve bu hastaların en büyük problemlerinden birinin de lenfanjit adı verilen lenf iltihabı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karaaltın, şu bilgileri verdi: “Biriken lenf sıvısının iltihaplanması sonucu bu hastalar haftalarca hastanede yatabiliyor. Antibiyotik tedavileri alıyorlar, lenfanjit atakları daha da sıklaşıyor ve hasta, hastaneden çıkamaz hale geliyor. Gerçekten en ileri safhaya geldiğinde ve fil hastalığı oluştuğunda ise hastalar artık bacağımı kes, kolumu kes, ben bundan kurtulayım diyecek kadar dramatik hale gelebiliyor. O nedenle ne kadar erken müdahale edilirse bunları önlemek o kadar mümkün"

5-11
Andrea'nın pediatrik yani çocuk yaş grubundan bir hasta olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karaaltın,  “Her iki bacak doğuştan lenfödem hastası. Çocuğun doğuştan o bölgede, ayak bileği seviyesinden hiçbir lenfatik damarı yoktu. Ailesi, ayakların boyutunun iki misline çıktığını, kendi yaşıtlarına göre 3-4 numara büyük ayakkabı giydirmek zorunda kaldığını anlattı. Avrupa'da, bir tanesi Almanya Hamburg'da, biri Fransa'da pek çok uzmana gitmişler. Amerika'da New York'ta bu ameliyatları yapan bir ekibe başvurmuşlar. Hepsi yapamayız demiş. Hasta evre iki düzeyindeydi. Ama her iki ayakta dolaşım bozukluğu olduğu için bir şey yapamayız demişler. Biz bu tip hastalarda belli teknolojiler kullanarak lenf damarlarını yakalayabilirsek, bu hastalarda by-pass yaparak tedavi sağlayabiliyoruz. Yani toplardamar sistemine by-pass yapıp bir miktar engelleyebiliyoruz hastalığın ilerlemesini. İkinci inovasyon ise vücudun başka bir yerindeki lenf düğümlerini, problemli bölgeye nakledebiliyoruz. Bu da canlı doku nakli demek. O yüzden mikro cerrahi çok önemli" diye konuştu.<br>
DHA

Andrea'nın pediatrik yani çocuk yaş grubundan bir hasta olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karaaltın, “Her iki bacak doğuştan lenfödem hastası. Çocuğun doğuştan o bölgede, ayak bileği seviyesinden hiçbir lenfatik damarı yoktu. Ailesi, ayakların boyutunun iki misline çıktığını, kendi yaşıtlarına göre 3-4 numara büyük ayakkabı giydirmek zorunda kaldığını anlattı. Avrupa'da, bir tanesi Almanya Hamburg'da, biri Fransa'da pek çok uzmana gitmişler. Amerika'da New York'ta bu ameliyatları yapan bir ekibe başvurmuşlar. Hepsi yapamayız demiş. Hasta evre iki düzeyindeydi. Ama her iki ayakta dolaşım bozukluğu olduğu için bir şey yapamayız demişler. Biz bu tip hastalarda belli teknolojiler kullanarak lenf damarlarını yakalayabilirsek, bu hastalarda by-pass yaparak tedavi sağlayabiliyoruz. Yani toplardamar sistemine by-pass yapıp bir miktar engelleyebiliyoruz hastalığın ilerlemesini. İkinci inovasyon ise vücudun başka bir yerindeki lenf düğümlerini, problemli bölgeye nakledebiliyoruz. Bu da canlı doku nakli demek. O yüzden mikro cerrahi çok önemli" diye konuştu.

6-11
Bu alanda çok fazla ameliyat yapan bir cerrah olarak boyun bölgesindeki lenfleri nakletmeyi tercih ettiğini kaydeden Prof. Dr. Karaaltın,  “Çünkü bu bölgede çok sayıda lenf düğümü var. Sonradan problem yaratıyor mu diye hastalarımız çok soruyor, hayır hiçbir problem yaratmıyor. Bunu daha önce yine ilk kez bizim ekibimiz, 3 seviye yapmıştık. Bu bile bir hayli zor. Çünkü aynı anda 3 tane serbest doku nakli yapıyorsunuz. Yani plastik cerrahideki 3 tane ana büyük ameliyatı aynı anda yapmak zorundasınız. Bu hastamızda ise biz aynı anda 6 tane yaptık. Dünyada, literatürden de araştırdığıma göre, şimdiye kadar hiç yapılmamış bir cerrahi prosedür bu. Aynı anda 6 seviye ameliyatla her iki boyundan üçer lenf bezini her iki ayağına naklettik. Bunu da bir makale olarak yazacağız. Bu hastaları ne kadar erken yakalarsak sonuçlar çok daha iyi oluyor. Lenf nodu transferi ve lenfatik şant dediğimiz by-pass, şu anda bu hastalardaki altın standarttır" dedi.<br>
DHA

Bu alanda çok fazla ameliyat yapan bir cerrah olarak boyun bölgesindeki lenfleri nakletmeyi tercih ettiğini kaydeden Prof. Dr. Karaaltın, “Çünkü bu bölgede çok sayıda lenf düğümü var. Sonradan problem yaratıyor mu diye hastalarımız çok soruyor, hayır hiçbir problem yaratmıyor. Bunu daha önce yine ilk kez bizim ekibimiz, 3 seviye yapmıştık. Bu bile bir hayli zor. Çünkü aynı anda 3 tane serbest doku nakli yapıyorsunuz. Yani plastik cerrahideki 3 tane ana büyük ameliyatı aynı anda yapmak zorundasınız. Bu hastamızda ise biz aynı anda 6 tane yaptık. Dünyada, literatürden de araştırdığıma göre, şimdiye kadar hiç yapılmamış bir cerrahi prosedür bu. Aynı anda 6 seviye ameliyatla her iki boyundan üçer lenf bezini her iki ayağına naklettik. Bunu da bir makale olarak yazacağız. Bu hastaları ne kadar erken yakalarsak sonuçlar çok daha iyi oluyor. Lenf nodu transferi ve lenfatik şant dediğimiz by-pass, şu anda bu hastalardaki altın standarttır" dedi.

7-11
Henüz 15 yaşında 15 saatlik ağır bir ameliyat geçiren ve literatüre girecek olan Andrea ise topuklu ayakkabı giyebileceği günü iple çekiyor. Andrea, “Ameliyattan önce hayatım çok zordu. Yaşıtlarım gibi istediğim her şeyi yapamıyordum ve beğendiğim hiçbir ayakkabıyı giyemiyordum. Yürürken, efor halindeyken çok ağrım oluyordu. Çok mutsuzdum. Topuklu ayakkabı giymeyi çok hayal ediyordum. Ama hiçbir zaman giyemedim. Artık giyebileceğim için çok mutluyum. Doktor olmayı çok istiyorum, çünkü nasıl benim hayatımı değiştirdilerse; ben de insanların hayatını o şekilde değiştirmek istiyorum" dedi.<br>
DHA

Henüz 15 yaşında 15 saatlik ağır bir ameliyat geçiren ve literatüre girecek olan Andrea ise topuklu ayakkabı giyebileceği günü iple çekiyor. Andrea, “Ameliyattan önce hayatım çok zordu. Yaşıtlarım gibi istediğim her şeyi yapamıyordum ve beğendiğim hiçbir ayakkabıyı giyemiyordum. Yürürken, efor halindeyken çok ağrım oluyordu. Çok mutsuzdum. Topuklu ayakkabı giymeyi çok hayal ediyordum. Ama hiçbir zaman giyemedim. Artık giyebileceğim için çok mutluyum. Doktor olmayı çok istiyorum, çünkü nasıl benim hayatımı değiştirdilerse; ben de insanların hayatını o şekilde değiştirmek istiyorum" dedi.

8-11
DHA
9-11
DHA
10-11
DHA
11-11
DHA
YEREL HABERLER
AMELİYAT
ROMANYA
TÜRKİYE
Haber Merkezi

+ GZT Haber Merkezi'nden çıkan tüm içeriklerde olduğu gibi burada da 'GZT bakış açısı' hakim... Son dakika ise en hızlı, merak edilen ise en anlaşılır, dolu dolu bir konu ise en doyurucu şekilde takipçilerimize sunuyoruz. Yine de soru işareti kaldı ise iletisim@gzt.com'a mail atmanız, sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj göndermeniz yeterli.

Bize Ulaşın

Bir proje fikrim var
Sizinle çalışmak istiyorum
Basın sponsoru arıyorum
Bir şeyler söylemek istiyorum

Sosyal Medya

Instagram
Twitter
Facebook
YouTube
TikTok
LinkedIn
GZT
Hakkımızda
Medya Kiti
Gizlilik Politikası
Kişisel Verilerin Korunması
Mobil Uygulamalar
Sosyal Medya
Kullanım Koşulları
Çerez Politikası
Künye
Site Haritası
Seçim Sonuçları 2024
Muhabbetle
İstanbul'da yapıldı.Tüm hakları saklıdır, Net Medya 2020GZT.com altında yayınlanan köşe yazıları ve haberlerin tüm hakları Net Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazıları ve haberlerin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
YASAL UYARI: BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri DirectFN Finansal Veri ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.