Aileye ve konuşulmayanlara dair bir film, Babam ve Oğlum
Unutulmaz karakterleri, replikleri, sahneleriyle Babam ve Oğlum filmini birlikte hatırlayalım.
1-43
Çağan Irmak’ın yönettiği unutulmaz bir dram filmi olan Babam ve Oğlum vizyona girdiği dönemde (2005) Türkiye’yi gözyaşlarına boğmuştu.
2-43
11 Eylül 1980 gecesinde açılan filmde, Sadık sabaha karşı sancısı başlayan karısını hastaneye götürmeye çalışır ancak başaramaz.
3-43
-Karım öldü.. Bebek doğdu... Çok kan aktı... Kimse yardım etmedi. Herkes nerde?
4-43
Darbe Sadık’a ölen bir eş, bir bebek ve işkencelerle geçen bir hapis dönemi getirir.
5-43
Jenerikten sonra 7 yaşında, hayalperest ve kitap okumayı seven Deniz'i görürüz.
6-43
Sadık oğluyla birlikte yıllar önce dargın olarak ayrıldığı ailesinin evine taşınmaya karar verir.
7-43
Bu karar babasıyla bir hesaplaşma sürecinin ve oğlu için inşa etmeye çalıştığı yeni hayatın başlangıcıdır.
8-43
-Hoşgeldin kahraman... Sen benim dedem misin?
9-43
Deniz Ege’de sıcak bir kasaba hayatı yaşayan bu kalabalık aileye adapte olmaya çalışır.
10-43
Filmde ara ara Deniz'in yeni tanıştığı insanları ve kalabalık aile ortamını hayal gücüyle nasıl yorumladığını görüyoruz.
11-43
Bu masalsı çocuk görüleri filmin dram yüklü sahnelerinin ağırlığını yumuşatıyor.
12-43
Sadık oğluyla içten içe vedalaşmaya çalışırken...
13-43
Babasıyla yıllardır çözemediği sorunlarla da tekrar yüz yüze gelir.
14-43
-Çekil yolumdan git işine. +İşim yok baba işten ayrıldım. -Neden buraya geldiğin belli oldu o vakit...
15-43
Bu süreçte Deniz'in sevimli masumiyeti Hüseyin Ağayı yumuşatır ve Sadık'ın babasıyla ilişkisinde bir köprü görevi görür.
16-43
Nihayet büyük yüzleşme gerçekleştiğinde babası Sadık'ın oğlu için geldiğini öğrenir.
17-43
-Ona bir oda ver baba. Bir evi olsun. Ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir evi.
18-43
Sadık'ın ciğerlerinin hapishane şartlarında işkenceden zarar gördüğünü ve ümit olmadığını öğrenen aile yıkılır.
19-43
Hastanede Sadık'ın son günlerinde ona destek olmaya çalışırlar.
20-43
Bu korkunç durum babayla oğul arasındaki buzları eritir.
21-43
-Evlatlar babalarını hep hatırlamak istedikleri gibi hatırlarlar, Öyle demi Sadık?
22-43
Sadık'ı en son yıllar önce terk ettiği Birgül'le vedalaşırken görürüz.
23-43
-Burda duraydım böyle, kollarımı açaydım iki yana. Tutaydım onu ben. Getme diyeydim...
24-43
Herkesin aklına kazınan bu unutulmaz sahnenin ardından, aile Deniz'e babasının yokluğunu hissettirmemeye çalışır.
25-43
-Ben babamı özledim.
26-43
Hüseyin Ağa babasının ölümünden sonra ilk kez ağlayan torununu film odasına götürür.
27-43
Küçük Sadık'ın kameraya gülümseyişi ve arkasını dönüp uzaklaşması hem evden ilk gidişine hem de ölümüne bir gönderme gibidir.
28-43
Filmin son bölümde ise dedesinin verdiği kamerayla bahçeyi çeken Deniz babasının hayaliyle vedalaşır.
29-43
-Peki o zaman neden süperman değilsin? -Çünkü sen artık büyüyosun Deniz. -İnsan büyüyünce hayalleri küçülür mü?
30-43
ve Sadık'ı oğluna son kez el sallarken görürüz.
31-43
Filmin doğallığının sırrı yoğun dram sahneleriyle güldüren sahneleri birbiriyle uyumlu ve iç içe verilmesinde.
32-43
Karakterlerin doğallığı, kalabalık ailede geçen diyalogların gerçekçiliği ve samimiyeti gözyaşlarıyla kahkaları birbirine karıştırıyor.
33-43
-Salimler geldi kızz , tamam -Neeeyy, tamam.
34-43
Filmin bu kadar etkili olmasında dramatik yapısının yanı sıra başarılı oyunculukların da büyük bir katkısı var.
35-43
Çetin Tekindor oynadığı Hüseyin Ağa karakteri ile otoriter bir Türk babasını başarılı bir şekilde canladırıyor.
36-43
Hümeyra ise aileyi birbirine bağlayan, neşeli, arabulucu anneye kusursuz bir şekilde hayat vermiş.
37-43
Sadık'ın saf ve iyi kalpli abisi Salim'i canladıran Yetkin Dikinciler...
38-43
...ve eşini oynayan Binnur Kaya'nın performansları ise dikkat çekici ölçüde başarılı.
39-43
Giyimiyle, hareketleriyle aileye renk katan karakterlerden biri ise Şerif Sezer'in canlandırdığı büyük teyze Gülbeyaz.
40-43
Filmin ana karakteri Sadık'a hayat veren Fikret Kuşkan karakterin çelişkilerini ve filmin duygusal yoğunluğunu başarılı bir şekilde yansıtıyor.
41-43
Ama filmin çıktığı dönemde ve sonrasında belki de en çok konuşulan performans küçük yaşına rağmen bu kadar etkili bir iş çıkaran Ege Tanman oldu.
42-43
Deniz karakterinin çocuksu heyecanını, sevecenliğini ve hüznünü perdeye yansıttı.
43-43
