GZT
GZT
0
GZT TV CANLI
Jurnal.ist

JURNAL.İST HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

Bolu'daki şato dolandırıcılığına 885 yıl hapis istemi: 'Peri Masalı' vurgunu

Sena Şeker
SENA ŞEKER
02 MAYIS 2025 , CUMA 16:21
Abone ol
Bolu'daki şato dolandırıcılığına 885 yıl hapis istemi: 'Peri Masalı' vurgunu
AA

Bolu'da, lüks şato projesini satma vaadiyle 59 Kuveytli mağduru yaklaşık 68 milyon dolar dolandıran 13 sanığa, 885 yıla kadar değişen oranlarda hapis istemiyle dava açıldı.

1-7
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, "Burj Al Babas" olarak bilinen projeye ilişkin Kuveyt asıllı 59 kişi "şikayetçi", 13 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.<br><br>Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen fezlekeye değinilen iddianamede, müştekilerin avukatları aracılığıyla "Burj Al Babas" projesi kapsamında mağdur oldukları gerekçesiyle şikayetçi olduğu belirtildi.
AA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, "Burj Al Babas" olarak bilinen projeye ilişkin Kuveyt asıllı 59 kişi "şikayetçi", 13 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.

Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen fezlekeye değinilen iddianamede, müştekilerin avukatları aracılığıyla "Burj Al Babas" projesi kapsamında mağdur oldukları gerekçesiyle şikayetçi olduğu belirtildi.

2-7
İddianamede, şikayet dilekçesi ve diğer evraktaki iddialara göre, müştekilerin projeye katılımının, sözleşmeler kapsamında gerçekleştiği, müştekilerce gerçekleştirilen para transferlerine şüpheliler tarafından makbuzlar düzenlendiği, taşınmaz alım sözleşmelerinde belirtilen taksitlerini tamamlayan bir kısım müştekilerin arsa paylarının "kat irtifakı" şeklinde tescil edildiği ve tapu senetlerinin teslim edildiği aktarıldı.<br><br>Müştekilerin taşınmazların satın alımına ilişkin olarak ödemelerin bir kısmını banka yoluyla, bir kısmını elden yaptığına dikkati çekilen iddianamede, şüphelilerin müştekilere söz konusu ödemeler karşılığında makbuz düzenleneceğini belirterek, elden ödeme yapmaya ikna ettikleri vurgulandı.<br><br>İddianamede, şüphelilerin sözleşme bedellerinin elden tahsil edilme gerekçesini müştekilere, "şirketin vergi yükünü azaltmak" ve "banka masraflarından kaçınmak" olarak öne sürdükleri, tapuların teslim edildiği kişilerden yapılan elden ödemelere ilişkin makbuzların iadesinin talep edildiğinin iddia edildiği anlatıldı.
AA

İddianamede, şikayet dilekçesi ve diğer evraktaki iddialara göre, müştekilerin projeye katılımının, sözleşmeler kapsamında gerçekleştiği, müştekilerce gerçekleştirilen para transferlerine şüpheliler tarafından makbuzlar düzenlendiği, taşınmaz alım sözleşmelerinde belirtilen taksitlerini tamamlayan bir kısım müştekilerin arsa paylarının "kat irtifakı" şeklinde tescil edildiği ve tapu senetlerinin teslim edildiği aktarıldı.

Müştekilerin taşınmazların satın alımına ilişkin olarak ödemelerin bir kısmını banka yoluyla, bir kısmını elden yaptığına dikkati çekilen iddianamede, şüphelilerin müştekilere söz konusu ödemeler karşılığında makbuz düzenleneceğini belirterek, elden ödeme yapmaya ikna ettikleri vurgulandı.

İddianamede, şüphelilerin sözleşme bedellerinin elden tahsil edilme gerekçesini müştekilere, "şirketin vergi yükünü azaltmak" ve "banka masraflarından kaçınmak" olarak öne sürdükleri, tapuların teslim edildiği kişilerden yapılan elden ödemelere ilişkin makbuzların iadesinin talep edildiğinin iddia edildiği anlatıldı.

3-7
732 lüks şato vaadi<br><br>Burasının Bolu'nun Mudurnu ilçesinde 732 lüks şato villadan oluşan bir konut projesi olduğu ifade edilen iddianamede, yüksek gelirli yabancı yatırımcılara satılması planlanan "lüks konut" ve "termal tatil köyü" olarak tasarlandığı, söz konusu yatırımın finansmanının yabancı sermaye girişlerine dayandırıldığı, projenin tanıtımının 2014'te yapıldığına işaret edildi.<br><br>İddianamede, bazı kişilerle satış vaadi sözleşmelerinin imzalandığı, buna rağmen proje kapsamında yer alan taşınmazların inşaat sürecinin bitirilmediği ve teslimatın gerçekleştirilmediği kaydedildi.
AA

732 lüks şato vaadi

Burasının Bolu'nun Mudurnu ilçesinde 732 lüks şato villadan oluşan bir konut projesi olduğu ifade edilen iddianamede, yüksek gelirli yabancı yatırımcılara satılması planlanan "lüks konut" ve "termal tatil köyü" olarak tasarlandığı, söz konusu yatırımın finansmanının yabancı sermaye girişlerine dayandırıldığı, projenin tanıtımının 2014'te yapıldığına işaret edildi.

İddianamede, bazı kişilerle satış vaadi sözleşmelerinin imzalandığı, buna rağmen proje kapsamında yer alan taşınmazların inşaat sürecinin bitirilmediği ve teslimatın gerçekleştirilmediği kaydedildi.

4-7
Projenin, kamuoyuna Türkiye'nin en büyük ultra lüks tatil köylerinden biri olarak tanıtıldığı, proje kapsamında camiler, termal Türk hamamları, güzellik merkezleri ve alışveriş merkezi gibi unsurlarla donatılmış devasa tesis vadedildiği aktarılan iddianamede, her biri yaklaşık 325 metrekarelik villaların alıcılarına bir "peri masalı" yaşam tarzı sunacağının belirtildiği kaydedildi.<br><br>İddianamede, 22 Ocak 2015'te "mengen.gen.tr" isimli sitedeki haberde Sarot Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı sıfatıyla açıklamalarda bulunan sanıklardan Mehmet Emin Yerdelen'in "Bir aksilik olmazsa 2016 yılının sonunda projenin ilk etabını bitireceğiz ve 732 villamızı sahiplerine teslim edeceğiz." şeklinde beyanda bulunduğu ifade edildi.
AA

Projenin, kamuoyuna Türkiye'nin en büyük ultra lüks tatil köylerinden biri olarak tanıtıldığı, proje kapsamında camiler, termal Türk hamamları, güzellik merkezleri ve alışveriş merkezi gibi unsurlarla donatılmış devasa tesis vadedildiği aktarılan iddianamede, her biri yaklaşık 325 metrekarelik villaların alıcılarına bir "peri masalı" yaşam tarzı sunacağının belirtildiği kaydedildi.

İddianamede, 22 Ocak 2015'te "mengen.gen.tr" isimli sitedeki haberde Sarot Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı sıfatıyla açıklamalarda bulunan sanıklardan Mehmet Emin Yerdelen'in "Bir aksilik olmazsa 2016 yılının sonunda projenin ilk etabını bitireceğiz ve 732 villamızı sahiplerine teslim edeceğiz." şeklinde beyanda bulunduğu ifade edildi.

5-7
Arapça kullanılarak Körfez yatırımcıların çekilmesi amaçlandı<br><br>Bu açıklamanın proje üstlenicisi şirketin tüm villaları 2016 sonunda tamamlayıp teslim sözü verdiğini gösterdiğine, aynı açıklamada Yerdelen'in proje kapsamındaki sosyal tesislerin detaylarını da aktardığına dikkati çekilen iddianamede, proje tanıtım sürecinde yatırımcılara ve alıcılara, "zengin sosyal olanaklara sahip, belirli tarihte teslim edilecek, ultra lüks bir tatil köyü ortamında mülkiyet" vadedildiği, bunların basın bültenleri, reklam broşürleri, firma yetkililerinin açıklamaları ve ulusal ile yerel medya haberleriyle geniş kitlelere duyurulduğu anlatıldı.<br><br>İddianamede, proje isminin Arapça "Burj (kule)" kelimesini taşıyarak Körfez yatırımını çekmeye yönelik imaj oluşturduğu, buna rağmen tanıtım dönemindeki vaatlerin hileli hareketlerle gerçeğe yansımadığı, projeden villa satın alan mağdurların tanıtımlar sırasında kendilerine sunulan vaatlerin hiçbirine fiilen kavuşamadığı, projenin akıbetine dair belirsizliğin yıllarca sürdüğü belirtildi.<br><br>Projeyi yürüten Sarot Gruba ait 3 şirketin, 2018'de konkordato talebinde bulunduğu, Eylül 2018'de İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 3 grup şirketi hakkında iflas kararı verdiği anlatılan iddianamede, iflas kararının istinafta kaldırılmasına ve projeye devam izni verilmesine rağmen inşaatın fiilen durduğu ve şirketlerin yeniden konkordato sürecine girdiği aktarıldı.
AA

Arapça kullanılarak Körfez yatırımcıların çekilmesi amaçlandı

Bu açıklamanın proje üstlenicisi şirketin tüm villaları 2016 sonunda tamamlayıp teslim sözü verdiğini gösterdiğine, aynı açıklamada Yerdelen'in proje kapsamındaki sosyal tesislerin detaylarını da aktardığına dikkati çekilen iddianamede, proje tanıtım sürecinde yatırımcılara ve alıcılara, "zengin sosyal olanaklara sahip, belirli tarihte teslim edilecek, ultra lüks bir tatil köyü ortamında mülkiyet" vadedildiği, bunların basın bültenleri, reklam broşürleri, firma yetkililerinin açıklamaları ve ulusal ile yerel medya haberleriyle geniş kitlelere duyurulduğu anlatıldı.

İddianamede, proje isminin Arapça "Burj (kule)" kelimesini taşıyarak Körfez yatırımını çekmeye yönelik imaj oluşturduğu, buna rağmen tanıtım dönemindeki vaatlerin hileli hareketlerle gerçeğe yansımadığı, projeden villa satın alan mağdurların tanıtımlar sırasında kendilerine sunulan vaatlerin hiçbirine fiilen kavuşamadığı, projenin akıbetine dair belirsizliğin yıllarca sürdüğü belirtildi.

Projeyi yürüten Sarot Gruba ait 3 şirketin, 2018'de konkordato talebinde bulunduğu, Eylül 2018'de İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 3 grup şirketi hakkında iflas kararı verdiği anlatılan iddianamede, iflas kararının istinafta kaldırılmasına ve projeye devam izni verilmesine rağmen inşaatın fiilen durduğu ve şirketlerin yeniden konkordato sürecine girdiği aktarıldı.

6-7
Savcı, soruşturma konusu olayı Jet Fadıl'ın projesine benzetti<br><br>İddianamede, Bayrampaşa'daki "Caprice Gold" projesinde yüzlerce kişiden para toplayıp projeyi bitirmeyen Fadıl Akgündüz hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Akgündüz hakkında 601 kişiye karşı "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçundan 601 kez 4 yıl 2 ay hapis ve 20 bin lira adli para cezası verildiğini, mahkemenin sanığın kasten ve sistematik şekilde güven suistimali yaptığını, mağdurları hayali getiri vaadiyle aldattığını değerlendirdiği aktarıldı.<br><br>Söz konusu olayda da "Burj Al Babas"ın reklam ve tanıtımlarının projenin gerçek ilerleme seviyesiyle bağdaşmadığı, reklamların projeye uygun olmamasının, "gerçekte var olmayan" veya "abartılmış özellikler" sunmasının dolandırıcılık suçunun hile unsurunu ortaya koyduğu anlatılan iddianamede, mağdurların, tanıtımlara iyi niyetle güvenip fesada uğrayan iradeleriyle ödeme yaptıkları ifade edildi.<br><br>Proje kapsamında 2014-2018'de sanıklara ait şirketlere, 1041 işlemde toplam 67 milyon 180 bin 534 dolar giriş olduğu, alınan MASAK raporları ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) tespitleri sonrasında soruşturma konusu 15 şirkete el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Gaziosmanpaşa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla (15 şirkete) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) kayyım olarak atanmasına, kayyım olarak atanan TMSF'nin yönetim organının tüm yetkilerine sahip olmasına ve yönetim organının yetkilerinin tamamının TMSF’ye devredilmesine, yeni yönetim organının TMSF tarafından oluşturulmasına, atanan TMSF'nin, kararın Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendilerine tebliğ edilmesini müteakip derhal yönetim kurulu başkanını seçmesine ve şirket faaliyetlerini yönetmeyi derhal devralmasına, karar tarihi itibarıyla mevcut yönetim organının yetkilerinin kaldırılmasına karar verildi." bilgileri de yer aldı.
AA

Savcı, soruşturma konusu olayı Jet Fadıl'ın projesine benzetti

İddianamede, Bayrampaşa'daki "Caprice Gold" projesinde yüzlerce kişiden para toplayıp projeyi bitirmeyen Fadıl Akgündüz hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Akgündüz hakkında 601 kişiye karşı "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçundan 601 kez 4 yıl 2 ay hapis ve 20 bin lira adli para cezası verildiğini, mahkemenin sanığın kasten ve sistematik şekilde güven suistimali yaptığını, mağdurları hayali getiri vaadiyle aldattığını değerlendirdiği aktarıldı.

Söz konusu olayda da "Burj Al Babas"ın reklam ve tanıtımlarının projenin gerçek ilerleme seviyesiyle bağdaşmadığı, reklamların projeye uygun olmamasının, "gerçekte var olmayan" veya "abartılmış özellikler" sunmasının dolandırıcılık suçunun hile unsurunu ortaya koyduğu anlatılan iddianamede, mağdurların, tanıtımlara iyi niyetle güvenip fesada uğrayan iradeleriyle ödeme yaptıkları ifade edildi.

Proje kapsamında 2014-2018'de sanıklara ait şirketlere, 1041 işlemde toplam 67 milyon 180 bin 534 dolar giriş olduğu, alınan MASAK raporları ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) tespitleri sonrasında soruşturma konusu 15 şirkete el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Gaziosmanpaşa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla (15 şirkete) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) kayyım olarak atanmasına, kayyım olarak atanan TMSF'nin yönetim organının tüm yetkilerine sahip olmasına ve yönetim organının yetkilerinin tamamının TMSF’ye devredilmesine, yeni yönetim organının TMSF tarafından oluşturulmasına, atanan TMSF'nin, kararın Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendilerine tebliğ edilmesini müteakip derhal yönetim kurulu başkanını seçmesine ve şirket faaliyetlerini yönetmeyi derhal devralmasına, karar tarihi itibarıyla mevcut yönetim organının yetkilerinin kaldırılmasına karar verildi." bilgileri de yer aldı.

7-7
Ceza istemleri<br><br>Sanıklar Adem Tekgöz, Bülent Yılmaz, Fırat Batdal, Mehmet Emin Yerdelen, Mezher Yerdelen, Özal Durğun, Taha Yerdelen, Timur Efetürk ile Umut Çalıkoğlu hakkında iddianamede, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" ile "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 206'şar yıl 6'şar aydan 885'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.<br><br>İddianamede, sanıklar Recep Yerdelen, Resul Kantarkıran, İsmet Yerdelen ve Abdullah Tekgöz hakkında, "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası talep edildi.<br><br>İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.
AA

Ceza istemleri

Sanıklar Adem Tekgöz, Bülent Yılmaz, Fırat Batdal, Mehmet Emin Yerdelen, Mezher Yerdelen, Özal Durğun, Taha Yerdelen, Timur Efetürk ile Umut Çalıkoğlu hakkında iddianamede, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" ile "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 206'şar yıl 6'şar aydan 885'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianamede, sanıklar Recep Yerdelen, Resul Kantarkıran, İsmet Yerdelen ve Abdullah Tekgöz hakkında, "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası talep edildi.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.

YEREL HABERLER
ŞATO
PERİ MASALI
BOLU
VURGUN
DOLANDIRICILIK
BURJ AL BABAS
Sena Şeker

+ GZT'de Sıcak Haber Editörü olarak görev yapıyor. Güncel gelişmeleri takip ederek haberlerin hazırlanması ve yayınlanmasını sağlıyor.

Bize Ulaşın

Bir proje fikrim var
Sizinle çalışmak istiyorum
Basın sponsoru arıyorum
Bir şeyler söylemek istiyorum

Sosyal Medya

Instagram
Twitter
Facebook
YouTube
TikTok
LinkedIn
GZT
Hakkımızda
Medya Kiti
Gizlilik Politikası
Kişisel Verilerin Korunması
Mobil Uygulamalar
Sosyal Medya
Kullanım Koşulları
Çerez Politikası
Künye
Site Haritası
Seçim Sonuçları 2024
Muhabbetle
İstanbul'da yapıldı.Tüm hakları saklıdır, Net Medya 2020GZT.com altında yayınlanan köşe yazıları ve haberlerin tüm hakları Net Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazıları ve haberlerin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
YASAL UYARI: BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri DirectFN Finansal Veri ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.