İbrahim Tatlıses oğluna uzaklaştırma aldırmıştı: Ahmet Tatlıses babasına resti çekti!

Geçtiğimiz günlerde İbrahim Tatlıses ile oğlu Ahmet Tatlıses arasındaki gerilim magazin manşetlerine taşınmıştı. Davalık olan baba-oğul arasındaki ipler iyice koptu. Babasının mahkemeden elektronik kelepçeli uzaklaştırma kararı aldırdığı Ahmet Tatlıses, ilk kez konuştu. İbrahim Tatlıses'in oğlundan ilk kez duyacağınız o açıklamalar...
1-7
İbrahim Tatlıses ile oğlu Ahmet Tatlıses arasındaki gerilim her geçen gün büyüyor. Ünlü sanatçı, oğlu hakkında mahkemeye başvurarak elektronik kelepçeli uzaklaştırma kararı aldırdı. İzmir 2’nci Aile Mahkemesi, Ahmet Tatlıses’in babasına 3 kilometreden fazla yaklaşmamasına hükmetti.
2-7
İbrahim Tatlıses ile oğlu arasındaki ipler uzun süredir gergindi. Daha önce, Ahmet Tatlıses’in oğlu Mert Tatlı hakkında, dedesine ait bir daireyi boşaltmadığı gerekçesiyle dava açılmış ve 370 bin 346 TL haksız işgal tazminatı ödemesine karar verilmişti. Bu olayın ardından İbrahim Tatlıses, “Babalığın nasıl yapıldığını öğrensin” diyerek oğluna sitem etmişti.
3-7
Ayrıca 73 yaşındaki türkücü, “Tatlıses” markasını izinsiz kullandığı gerekçesiyle de oğlu Ahmet Tatlıses’e ayrı bir dava açmıştı.
4-7
İbrahim Tatlıses, oğlunun kendisini tehdit ettiği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Mahkeme, Ahmet Tatlıses hakkında uzaklaştırma kararı vererek elektronik kelepçe takılmasına hükmetti. Böylece Ahmet Tatlıses, babasına yaklaşamayacak ve belirlenen sınırın ihlali durumunda elektronik sistem üzerinden takip edilecek.
5-7
Uzaklaştırma kararının ardından Ahmet Tatlıses, günler sonra sessizliğini bozarak sosyal medyadan bir açıklama yaptı. “Evet, babam bir karar almış, saygı duyuyorum. Yaklaşık bir senedir görüşmüyoruz. Ne telefon, ne mesaj, hiçbir iletişimimiz yok. Aslında ben İstanbul’dayım, kendisi İzmir’de. Fiziksel bir yakınlık bile yok ama yine de böyle bir karar alınmış, buna da saygı duyuyorum.” sözleriyle kararı değerlendirdi.
6-7
Ahmet Tatlıses, açıklamasında davanın mirasla hiçbir ilgisinin olmadığını özellikle vurguladı: “Yaklaşık dört yıldır süren bu dava mal, mülk davası değil. Bizim davamız ailemizi koruma davası. Babamın bütün mal varlığını 20’li yaşlardaki bir kıza bırakacağını duyduğumda harekete geçtim. Yedi çocuğu varken böyle bir karar bana çok yanlış geldi. Tek amacım kardeşlerimi, ailemi korumaktı.” dedi.
7-7





