Sındırgı-Simav depremleri için Santorini benzetmesi gündemde: 'Uzun süre böyle olacak!'
Balıkesir'in Sındırgı ve Kütahya'nın Simav ilçelerinde art arda yaşanan depremlerle ilgili dikkat çekici bir değerlendirme geldi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, sarsıntıların bilinen fay hatları dışında yoğunlaşmasının Santorini Adası'ndaki deprem süreçlerine benzediğini söyledi. Bölgedeki hareketliliğin uzun soluklu olabileceğine işaret etti.
1-5
Balıkesir Sındırgı ve Kütahya Simav’da kaydedilen depremler, Türkiye’nin deprem gündeminde yeni bir başlık açtı. Jeoloji Mühendisliği alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, bu iki bölgede gözlenen sismik hareketlerin klasik fay kırılmalarından farklı bir karakter taşıdığına dikkat çekti.
2-5
Depremler dar alanlarda yoğunlaşıyor
Prof. Dr. Karaoğlu’nun aktardığına göre, nisan ayından bu yana Simav çevresinde yaklaşık 4 bin 400, Sındırgı’da ise 23 bine yakın deprem kaydedildi. Sarsıntıların büyük bölümü düşük büyüklükte olsa da, depremlerin çok dar alanlarda ve 5 ila 15 kilometre derinliklerde kümelenmesi dikkat çekiyor.
3-5
Fay hatları dışında gelişen sarsıntılar
Karaoğlu, özellikle Sındırgı’daki depremlerin önemli bir kısmının bilinen fay düzlemleri üzerinde gerçekleşmediğini vurguladı. Bu durumun, bölgede yeni bir yüzey kırığından ziyade yer kabuğunun derinliklerinde farklı bir mekanizmanın devrede olabileceğini gösterdiğini ifade etti. Benzer bir tablonun Simav çevresinde de gözlendiğini belirtti.
4-5
Santorini örneğiyle benzerlik
Yapılan jeolojik ve tomografik çalışmaların, Sındırgı’nın güneyinde 5 ila 12 kilometre derinlikte magmatik zonlara işaret ettiğini söyleyen Karaoğlu, bu sürecin Yunanistan’daki Santorini Adası’nda yaşanan deprem fırtınalarına benzediğini dile getirdi. Ona göre, magma hareketleri hem mevcut fayları tetikliyor hem de fay dışı alanlarda küçük depremler üretiyor.
5-5
Uzun süreli bir süreç olabilir
Prof. Dr. Karaoğlu, bu tür magmatik kaynaklı deprem dizilerinin genellikle büyük yıkıcı depremler üretmediğini, ancak yıllar boyunca aralıklarla devam edebildiğini belirtti. Santorini örneğinde olduğu gibi, Sındırgı ve Simav çevresindeki sismik hareketliliğin de uzun vadeli bir süreç olarak izlenmesi gerektiğini vurguladı.
KAYNAK / AA